Son iki haftadır Merkez Bankası konusunda basına bazı ihbarlar servis ediliyor.
Bize de geldi, geçtiğimiz hafta bu köşede yayınladık.
Yayınlarken de bazı isimlere karartma uyguladık ki kimse haksız yere zarar görmesin diye…
Önce o yazıyı sizlerle bir kez daha paylaşalım:
 “Sayın Özadam
1. KKTC Merkez Bankası’nda son 1-2 yıldır TC'den gelen başkan ve yardımcısı Hayrettin Genel tarafından bir kıyım başlatılmış olup tüm çalışanlar üzerinde baskı oluşturulmakta hatta yönetim kurulunun Kıbrıslı üyelerine de hiç bir karar da söz hakkı verilmemektedir.
2. Başkan ve yardımcısına bu süreçte yerli işbirlikçileri olan bazı çalışanlar (isimleri mahfuzdur) ve yönetim kurulu üyelerinden birisi destek vermekte adeta banka da hanedanlık kurma gayreti içerisindedirler. Aksi görüş belirtmeye çalışan özellikle geçici statüdeki arkadaşlarımızı işten atma görev değişiklikleri gibi operasyonlarla sindirmektedirler.
 
3. Bunların yakın gelecekte planladıkları daha da korkunç teftiş kurulu başkanına sırf kendilerine iltimas geçmediği, başkan yardımcısı Hayrettin Genel’in yasa tanımaz tavırlarına karşı durduğu ve yıllarca müdürlüğünü yaptığı birimden yasa tanımaz talimatlara uymadığı için görev yeri değiştirilip pasifize edilen  son derece bilgili bir müdürümüzü savunduğu için şubeye göndermek için her türlü baskıyı yapmaktadırlar.
4.  Gerek eğitim geçmişleri gerekse mevcut konumları bir üst makama terfi etmelerine engel kişileri müdür/başkan/sorumlu yapmakta kararlıdırlar. Böylece kendilerine dikensiz gül bahçesi yaratmayı planlamaktadırlar.
5. Daha önce basına yansıdığı gibi başkan yardımcılarında asgari şartları taşımayan bir kişiyi Hayrettin Genel hiç bir gerekli vasfı taşımamaktadır ancak başkan yardımcısı görevine getirilmiş olup yasalara aykırı bir görev almıştır.
 
Sonuç olarak merkez bankalı huzursuz, mutsuz ve geleceğinden endişe eder halde verimsiz olarak çalıştırılmakta sektörde ciddi sıkıntılar ötelenmekte ve sektörde gerilemekteyiz. Çalışanlar grev dahil her türlü uyarıyı yapmak için hazırlanmaktadır. Hükümet yetkilileri özellikle de Maliye Bakanı  her zamanki gibi duymazdan gelmektedir.
Saygılar sunar iyi çalışmalar dilerim…”
 
(Bir çalışan)
Yazıda da görüleceği gibi Merkez Bankası yönetimine yapılan suçlamalar belli…
Merkez Bankası başkan yardımcısı Hayrettin Genel’i hedef alan bir şikayet mektubu, belli ki içeriden birisi tarafından kaleme alınmış.
Bir kıyım iddiası var ve hanedanlık kurma suçlamaları yapılmış.
Bu ihbar mektubu bazı gazetelerde de yayınlanınca işin yüzünü astarını öğrenmek için Merkez Bankası yöneticileri ile görüşme ihtiyacı duyduk.
Onlara ulaşmamız da hiç zor olmadı ve Başkan Bilal San ve Başkan Yardımcısı Hayrettin Genel ile yaklaşık bir saat süren bir görüşme yaptık.
Öncelikle ilk tespitimiz şudur;
Başkan Bilal San, çok birikimli ve hoşgörülü, şeffaflığa açık birisi.
Başkan Yardımcısı Hayrettin Genel ise sanırız biraz da gençliğin verdiği özelliklerden dolayı kolay sinirlenen, biraz agresif bir yapıda ama işinin de uzmanı.
Öncelikle kıyım konusu;
Başkan San’ın demesine göre, bankada alınan bütün kararlar oy birliği ile alınır herkesin görüşüne saygı duyulur.
San, yaşının ve tecrübesinin de getirdiği özelliklerden dolayı bir karar alınmadan önce herkesi dinler, tartıştırır ve en doğru kararın alınması için uğraş verir.
Bize alınan tüm kararların tutanaklarını da göstermek istedi ama zaman açısından buna gerek olmadığını ifade ettik.
Bizim en fazla dikkatimizi çeken vurgusu da şu oldu;
“Bankacılık sektörü artık disiplin altına alındı ve Merkez Bankası tarihinde ilk kez tüm bankalar bilançolarını Nisan ayı içinde teslim ettiler…”
Burada şuna inanmaktayım, geçmişte niçin bankacılık disiplin altına alınmamıştı, bence bu mutlaka sorgulanmalıdır…
Sonra Teftiş Kurulu Başkanının görev değişikliği konusu;
Belli ki eski Teftiş Kurulu Başkanı’nın görevinin değiştirilmesi banka yönetimi ile yine banka içinden bazı çalışanlar arasında epey sorun olmuş, olmaya da devam edecek gibi görülüyor.
Ama eski Teftiş Kurulu Başkanı burada kilit isim ve görev yerinin değiştirilmesinin başında yıllarca burada olması ve biraz da işlerin rehavetle yapılmaya başlanmasından kaynaklanıyor.
Bu bir bayrak yarışıysa karar doğrudur, ama başka gerekçelerle görev değişikliği yapılmışsa bunun da kamuoyuna açıklanması lazım.
Sanırım burada ince mesajı almışsınızdır.
Bu gerekçeleri açıklamak da bana değil Merkez Bankası Başkanı ve yönetimine düşer…
Ve İslam bankacılığı iddiaları;
Bu iddia şu anda diğer bazı yerel bankalar tarafından dile getirilmeye başlandı.
Onun için sorduk Bilal San’a…
Yani diğer bir deyimle katılım bankacılığı!
Hatta bu konudaki soruyu dile getirirken özellikle vurguladık bir baskı söz konusu mu diye…
Şu anda ülkemizde İslam bankacılığı yapan tek bir banka var kurulduğu tarihten itibaren çizgisinden çıkmamış, ama eski yasada böyle bir şey yok!
Onun için bu karar sanırım biraz da kılıfına uydurmak için, yasal olmayan bir bankacılık tarzı yeni yasayla yasal hale getirilmiş.
Bu arada yeni bankalar yasasının bizim yerel bankalar tarafından niçin çok kabul görmediğinin gerekçelerini önümüzdeki günlerde gündeme getirmeye çalışacağım.
Sonuçta izlenimlerim şudur;
Görev süresinin dolmasına bir yıl kadar bir süre kalması nedeniyle Başkan Yardımcısı Hayrettin Genel için içeriden bir operasyon başlatılmış.
Görev süresi uzatılmasın diye bir baskı unsuru yaratılmaya çalışılıyor.
Anladığımız kadarıyla kendisi de daha fazla KKTC’de kalmak istemiyor ama yeni sisteme geçişte sanırız bir süre daha orada tutulmak isteniyor…
Orada kaldığı müddetçe de yönetim ve bazı çalışanlar arasında doğru ya da doğru değil bazı suçlamalar yaşanacak gibi görülüyor…
Bir diğer tespitim de Merkez Bankası yönetimi tam şeffaf değil!
İçeride olan bazı aksaklıklar dışarıya yansıtılmak istenmiyor…
Bu konuda Bilal San’a özellikle bazı suçlamalar getirdim;
“Eğer burada görevini suistimal edenler varsa ve bunların deşifre edilmesini istemezseniz, bu da suçluyu korumak anlamındadır” diye…
Daha şeffaf ve kendini anlatabilen bir Merkez Bankası, ülke bankacığına daha iyi hizmet verir diye düşünüyoruz.
 



Genel Yayın Yönetmenimiz Levent Özadam Merkez Bankası Başkanı Bilal San ve yardımcısı Hayrettin 
Genel ile görüştü
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Hasan TAÇOY, Cumhurbaşkanı Eroğlu ile aranıza kara kedilerin girdiği konuşuluyor. Hayırdır siz hep uslu çocuktunuz bu asiliğin bir açıklaması var mıdır? Muhakka haklı bir gerekçeniz vardır değil mi?
Sayın Kadri FELLAHOĞLU, partiniz maliye kanalıyla devlet katkılarını erken ödeyip maaşların ödenmesini sağlıyormuş. Diğer belediyeler buna çok tepkili bilesiniz. Bu arada K.Kaymaklı da Gülen Yüzler Anaokulu çevresini tam üç ay önce kazdınız ama hala asfalt dökülmedi bölgeden şikayetler geliyor bilesiniz.
Sayın Olsan ORAN, Geçitkale’de yeteri kadar parti desteği olmadığı için biraz gerilerde kaldınız gibi görülüyor. Rakibiniz partisinin ve dolayısıyla hükümetin de büyük desteği ile aldı başını gidiyor haberiniz olsun…
Sayın Nevvar NOLAN, yerel seçimler için bazı adaylar reklam ögesi olarak çocukları da kullanmaya başladılar. Bu konuda biraz otoriter olmanız bekleniyor zira seçimlerden sonra hepsi çocukları unutacak ve bir dahaki seçimlere kadar da kimsenin aklına gelmeyecek.
Sayın Olgun AMCAOĞLU, geçen seçimlerde oy kullanmayan evlere operasyon başlattığınız gözleniyormuş. Doğru bir karar ama öncelikle DP’lilerin evini ziyaret etmekte yarar var. Zira oyların yarısından çoğu Benli’ye gidecek diyorlar…
Sayın Hüseyin ÇOBANOĞLU, UBP’de bütün seçim çalışmaları yine sizin üstünüze kalmış tek tabanca saç baş yolduğunuz söyleniyor. Bu kadar dağınık bir partiyi siz daha önceki seçimlerde hiç görmüş müydünüz? Allah sabırlar versin…
Sayın Mustafa AKINCI, Lefkoşa’da Mehmet Harmancı’ya tam destek için araziye indiğiniz yollara düştüğünüz söyleniyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde sizin için de iyi bir antrenman olacak değil mi?
Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, son gelen haberler sizin için hayli iyi. Bölge halkı 29 Haziran akşamı Sümer Aygın’ın şok bir yenilgi alacağını konuşmaya başladı. Başkanın zaaflarını iyi bilen bir aday olarak bunu iyi değerlendirmeye bakın.
Sayın Sonay ADEM, bazı dostlarınızın kulağına Mağusa’da ‘Oktay Kayalp kaybedecek’ diye fısıldamaya başlamışsınız. Resmi bir açıklama yapmadığınıza göre bir suç unsuru olmasa gerek değil mi?
Sayın Tekin SÖYLEMEZ, bağımsız adayın Lefkoşa’da kazanması çok zor da olsa bine yakın oy alıp bundan sonra da genel seçimlere yöneleceğiniz konuşulmaya başlandı. Hiç de fena bir fikir değil yani. Hadi bakalım hayırlısı…
Sayın Ahmet BENLİ, Cuma akşamı ülke genelinde elektrikler kesilince Gönyeli Yalçınpark’taki düğün yapılamadı. Düğün sahipleri fena halde kulaklarınızı çınlattı kızardı mı diye merak ediyoruz…
Sayın Ahmet NAZLI, Olgun Amcaoğlu’nun yanında çok görülmeyerek oy yelpazenizi genişletmeye çalışıyorsunuz ama bu kez de UBP’liler bu duruma fena halde içerliyorlar. Oylar Ömer muhtara doğru kaymaya başladı bilesiniz…
Sayın Nazım ÇAVUOĞLU, İskele’de Hasan Sadıkoğlu oylarını her geçen gün artırıyor. Eğer Halil başkan kaybederse çanak sizin başınıza kırılacak zira Sadıkoğlu’nun ilçe başkanı olmasına vetoyu siz koymuştunuz.
Sayın Yüksel ÇELEBİ, aracınızı yolun çift sarı çizgili yerine koymaktan artık vazgeçiniz. İmam trafik kurallarını çiğnerse cemaat ne yapar çok iyi bilirsiniz değil mi?
Sayın Hüseyin EMİROĞULLARI, rakipler Değirmenlikte koptu gidiyor siz hala ciddiyetle seçimlere asılmadınız. Kahvelerde hep sizin halktan uzak oluşunuz konuşuluyor haberiniz olsun…
Sayın Abdullah ÜÇGÖZ, kalbiniz biraz tekledi ve siz hala çaktırmadan sigara içiyormuşsunuz. Sizi sevenleri üzüyorsunuz kendinizi düşünmüyorsanız onları düşünün bari!..
Sayın Hasan BURGAÇ, komşuyuz diye oyu çantada keklik diye düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Kasaba uğrayın, mangalı yakın sonra hakkınızda düşüneceğiz elbet…
Sayın Mahmut ÖZÇINAR, Güzelyurt’un göbeğindeki dev Türk bayrakları hala değişmemiş. Biraz daha beklerseniz ortadan ikiye bölünecekler…Milliyetçi bir başkana yakışmıyor doğrusu!
 
 GÜNÜN FOTOĞRAFI:


 
Günün Fıkrası
 
Zayıf not

Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından
kalınca doğru hocasına
gider:
-"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve
beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz
mü?"
-"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek,
yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?"
-"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben
size soracağım.
Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta
kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı
geçirteceksiniz. (Hocanın
keyfi yerinde. Teklifi kabul eder.) 
Ve öğrenci sorar:
-"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir?
Mantıklı olup, yasal olmayan nedir?
Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"
Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.
Öğrenci hemen cevap verir:
-"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz.
Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var.
Bu mantıklı ama yasal değil. Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirken iyi not verip mezun ediyorsunuz.
Bu da ne mantıklı, ne de yasal."