CTP’den yapılan açıklamaya göre, Genel Başkan Tufan Erhürman, yaptığı konuşmada, üç ayaklı yol haritasını üyelerle paylaştı. 
Erhürman, yol haritasının; bir an önce masadaki formül olan federasyon temelinde kapsamlı çözüme ulaşmak, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomik model yaratmak ve kısa vadede kapsamlı çözüme ulaşmanın mümkün olmadığının görüldüğü koşullarda ülkeyi adım adım çözüme yaklaştıracak güven yaratıcı önlemleri hayata geçirmek olduğunu belirtti. 
CTP’nin kurultaylarının Kıbrıs Türk toplumu ve adanın tamamı için her zaman çok önemli olduğunu kaydeden Erhürman, yeni seçilecek Parti Meclisi’nin böylesi bir dönemde büyük sorumlulukları olacağını ifade etti.
CTP’nin ilkelerinin ve yol haritasının her bir yurttaşa anlatılmasını isteyen Erhürman, “ülkeyi kalkındıracak olan da, barışı inşa edecek olan da CTP’dir” dedi.
 “MARAŞ’IN AÇILMASI GÜVEN YARATICI ÖNLEM OLABİLİR”
Mümkün olan en kısa süre içinde kapsamlı çözüme ulaşılamadığı koşullarda oturup beklemeyeceklerini ifade eden Erhürman, bu durumda Kıbrıs’ı adım adım çözüme yaklaştıracak güven yaratıcı önlemleri (GYÖ) hayata geçirmenin temel hedeflerden biri olduğunu kaydetti. 
1990’lı yıllardan beri CTP’nin politikası olan GYÖ’leri hayata geçirmenin uluslararası toplumla istişare ve gerekirse müzakere ederek ve uluslararası hukuk sınırları içinde kalarak mümkün olabileceğini ifade eden Erhürman şöyle devam etti: 
“Bu hükümet göreve geldikten sonra ‘Maraş’ı açacağız’ dedi. Aslında bu uluslararası hukukun sınırları içerisinde kalınarak uygulanan bir güven yaratıcı önlem olabilirdi ama onlar, ‘BM Güvenlik Konseyinin kararları bizi ilgilendirmez, tavsiye niteliğindedir, bağlayıcılığı yoktur, biz KKTC yönetimi altında Maraş’ı açacağız, parça parça açacağız’ dediler. Bu yöntemle bunu başarmaları imkansızdır. Kaldı ki bunu uluslararası topluma ve kuruluşlara anlatmak hiç de zor değildir. Kıbrıslı Rum eski mal sahipleri Maraş’taki mallar için Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurmakta, oradan sonuç alınamayınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmekte ve Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkili iç hukuk yolu olarak kabul edilmesinden vazgeçilmesini de talep etmektedir. Bu şartlar altında, kısa vadede kapsamlı çözüme ulaşılamayan koşullarda kimse Kıbrıs Türk tarafından Maraş konusunda hareketsiz kalmasını bekleyemez. Durum bu olduğuna göre, uluslararası topluma ve kuruluşlara bu anlatılır, Güvenlik Konseyi kararlarında sözü edilen şartların anlamı konusunda istişare, gerekirse müzakere edilir ve soruna çare üretilir. Ayrıca Maraş parça parça değil, bütünü planlanarak açılır ve turizmin hizmetine öyle sunulur.” 
“CTP GALİ’NİN GÜVEN YARATICI ÖNLEMLER PAKETİNE TAM DESTEK VEREN PARTİDİR”
1990’lı yıllarda Gali’nin Güven Yaratıcı Önlemler paketinin sunulduğunu hatırlatan Erhürman, bu paketin içinde hem kapalı Maraş’ın hem de Lefkoşa Uluslararası Havalimanı’nın eş zamanlı açılması olduğunu ve bunun CTP tarafından çok açık biçimde desteklendiğini kaydetti.
CTP’nin kısa vadede kapsamlı çözüme ulaşmanın mümkün görünmediği koşullarda bu önlemlerin hayata geçirilmesi konusunda eskiden beri kararlı olduğunu ifade eden Erhürman, bunun BM Güvenlik Konseyi kararları gözetilerek BM ile istişare, gerekirse müzakere edilerek yapılmasından bahsettiklerini belirtti. 
“TMK’YI DA AYNI YÖNTEMLE DÜNYAYA KABUL ETTİRDİK”
Geçmişte uluslararası toplumla istişare edilerek, uluslararası hukukun sınırları içinde kalınarak, Türkiye ile birlikte çalışılarak Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) kurulduğunu hatırlatan Erhürman, Mehmet Ali Talat’ın cumhurbaşkanlığında, CTP hükümetteyken kurulan komisyonun dünyada kabul gördüğünü belirtti. Erhürman, şu ifadeleri kullandı: 
“Tabii bunlar oturduğunuz yerden olmuyor. TMK’nın kurulması için çok ciddi çaba gösterildi. Strazburg’a gidildi, orada uluslararası kuruluşların yetkilileri ile görüşüldü, hatta müzakere edildi ve bu komisyon kuruldu. Hatırlarsınız 2005’te TMK’yı kuran yasa muhalefet tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü ve iptal edilmesi istendi. O gün o yasayı mahkemeye götürenler bugün bizden fazla TMK’ya sahip çıkar duruma geldi. Evet biz biliriz, tarihimizde vardır, bu ülkedeki sorunlar uluslararası kuruluşlarla istişare edilerek ve uluslararası hukukun sınırlı içerisinde kalınarak nasıl çözümlenir biz biliriz. Bunu yaptık, tüm dünyaya da gösterdik, kabul ettirdik. Bu nedenle çok net söylüyorum: Kıbrıs’ta kapsamlı çözüme kısa vadede ulaşılamayacağının görüldüğü koşullarda bizi adım adım çözüme yaklaştıracak GYÖ’lerin hayata geçirilmesinin yolu da vardır, daha önce yaratılmış örnekler de vardır”. 

Editör: TE Bilisim