Cumhurbaşkanı Eroğlu, CNN Türk’de yayınlanan Saynur Tezel Özgentürk’ün sunduğu “Günlük” adlı programa canlı yayın konuğu olarak katıldı ve soruları yanıtladı.
“UZUN SÜRE UZAK DURMAMALI”
Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının ekonomik sıkıntıları dolayısı ile görüşmelerin devamının süre alıp almayacağının ve bunu nasıl karşıladıklarının sorulması üzerine şunları söyledi:
“Sayın Anastasiadis’in ekonomik sorunları bahane edip masadan uzun süre uzak durmamasını temenni etmekteyim. Zaten kendisi hükümetini, ekibini hazırladı. Bu ekibi Troyka ile ekonomi konusundaki görüşmeleri sürdürürken kendisi de müzakerelere yönelebilir. Şu ana kadar Birleşmiş Milletler önümüze bir takvim koymuş değil. Ben Sayın Anastasiadis’i telefonla arayıp tebrik ettim. Sosyal bir ortamda buluşalım ve müzakere masasını da konuşalım dedim. Bunu yazılı olarak da ifade ettim.
Geçen gün Sayın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer ile görüştüm. Bize ‘Güney Kıbrıs’ın ekonomik problemleri var, görüşmelerin başlaması biraz zaman alacak’ dedi. Ama kendisi bu zamanın uzun zaman olmaması gerektiği ve Kıbrıs konusunun çözüm sürecinin uzamaması noktasında samimi olarak bizim düşüncelerimizi paylaşıyor. Rum basını eylülden önce görüşme olmaz diyor. Bana göre eylül geçtir. Mayısta masaya oturursak zaman kazanmış oluruz. Bunu Sayın Downer’e de anlattım.”
“MARAŞ ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASIDIR”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Kasulides’in Maraş’ın Rumlara verilmesi karşılığında Türkiye’nin Avrupa Birliği ile sürdürdüğü tam üyelik müzakerelerinde yeni başlıkların açılması ile ilgili sözlerini kabul etmenin mümkün olmadığını da ifade eden Eroğlu, “Maraş bizim için bütünlüklü bir çözümün parçasıdır. Daha önce Sayın Denktaş Cumhurbaşkanıyken, benim de Başbakan olduğum dönmede Papadopluos’a Maraş ile ilgili öneri sunmuştuk, ama reddetmişti” dedi.
“ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN NEDENİ SAMİMİYETSİZLİK”
Maraş’ın artık bütünlüklü bir çözümün parçası olduğuna vurgu yapan Eroğlu, “Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs sorununun salam politikası gibi parça parça çözülmesinden yana olmadığını” belirtti.
Eroğlu ayrıca, “Biz bütünlüklü çözümden yanayız. Çözümsüzlüğün devam ettirilmesinde tek bir neden vardır. O da karşı tarafın çözüm iradesini samimi olarak masaya koymuş olmamalarıdır” diye konuştu.
“FAZLA TOPRAK ALDIK SÖZÜ TALİHSİZDİ”
Programda, “2000’li yılların başında Türkiye Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanlarından Kenan Evren’in ‘biz zaten Kıbrıs’ta fazla toprak aldık’ şeklinde açıklamalar yaptığının, Barış Harekatı Dönemi Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ın ise bunu yalanladığının” anımsatılması üzerine de Cumhurbaşkanı Eroğlu şunları söyledi:
“’O dönem fazla toprak aldık, vermeliyiz’ gibi sözlerin özellikle müzakere masasındayken söylenmesi, daha fazla toprak tavizi beklentisi içinde olan Rum tarafını şımartmıştı. Sayın Denktaş’ın bu konuya o dönemler isyan ettiğini ve sıkıntı yaşadığını hatırlıyorum. Sayın Erbakan benzer sözlerini televizyonlara söylediği gibi görüşmelerimiz sırasında bizzat bana da söylemiştir.”
GECE KULÜPLERİ İLE İLGİLİ TARTIŞMA
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Eroğlu’na ayrıca, 14 Mart Tıp Haftası etkinlikleri sırasında Sağlık Bakanı Ertuğrul Hasipoğlu’nun gece kulüpleriyle ilgili sözlerini nasıl karşıladığı da soruldu.
Eroğlu, Bakan Hasipoğlu’nun açıklamalarını, “talihsiz sözler” olarak değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi ile ilgili bir soruyu yanıtlarken ise, 1985 yılında Başbakan olur olmaz KKTC ekonomisinin hizmetler sektörü ile gelişebileceğini ortaya koyduğunu, bu çerçevede Turizm Teşvik Yasası ve Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin kurulmasına yol açan yasanın Meclis’ten geçirildiğini, bugün ülkede 8 üniversite olmasının çok olumlu bir gelişme olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “KKTC üniversitelerinden mezun olan 60’a yakın ülkeden kişilerin KKTC’nin doğal elçileri gibi davrandıklarını, bunun da ülkenin tanınmasına katkı sağladığını” söyledi.
Eroğlu, “Ama ben gece kulüplerinden para kazanılması taraftarı değilim” diye de ekledi.
