LAÜ Sinema Salonu’nda gerçekleşen konferansa, Prof. Dr. Ergun Türkcan konuşmacı olarak katıldı.
Sunumunda üretim fonksiyonları, emek, sermaye, bilimsel üretim gibi farklı konulara değinen Türkcan, üretim fonksiyonlarında özellikle sermaye ve emeğe ihtiyaç duyulduğunu ve sermayesi yoğun olan ülkelerde sermayeye, emek ihtiyacı olan ülkelerde ise, emeğe dayalı teknoloji araçlarına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Tarihten farklı iktisatçıların söylemlerine yer veren Türkcan, geçmişte yaşanan iktisadi olaylarına oranla klasik iktisadinin daha da ilerlediğini ve bu gelişme sonucunda yeni bir “devrimin” yaşanmasına neden olduğunu söyledi.
“Yenilik bir patentin alınması ya da icat edilmesi değil”
İş hayatında yenilik yeni bir patentin alınması ya da icat edilmesi değil, uygulandığı alanda başarıyla sürdürülmesi olduğuna değinen Türkcan, yeni bir icadın tekelci zihniyet güttüğünü ve bu icatların geniş alanlara ulaşıp, yerine imitasyonları ortaya çıkınca maliyetinin düştüğünü bundan dolayı kâr marjinalinin azaldığına vurgu yaptı.
“Zaman geçtikçe yeni teknolojik araçlar ortaya çıkıyor”
Türkcan, teknolojik alanda zaman geliştikçe yeni icatların ortaya çıktığını ve özellikle sanayi endüstrisiyle birlikte bu yeni icatların geniş bir alana yayılarak insanların kolayca büyük işleri kısa sürede başarmasına katkı sağladığını belirtti.
“Sanayi devrimi ilk önce kapitalist devletlerde ortaya çıktı”
Sanayi endüstrisinin ilk önce kapitalist devletlerde gelişerek ortaya çıktığını anlatan Türkcan, bunun sonucunda sömürge anlayışının giderek yayıldığını ve ekonomik kazanımlara dönüştüğünü vurguladı.
Sanayi ve bilim teknolojisinin önemli bir özelliği ise, insanlara hizmet etmek olduğunu vurgulayan Türkcan, bu gelişmiş sanayi ve bilim teknolojisinin toplumun geneline hizmet ederek onların ihtiyaçlarına göre hizmet verdiğini söyledi.
 
Editör: TE Bilisim