Çalıştayın açılışında konuşan Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, meteorolojinin insanoğlunun ihtiyaçlarından doğan bir bilim dalı olduğunu ifade ederek, inanlığın geleceğini tehdit eden en büyük tehlikelerden biri olan küresel ısınmanın, meteoroloji alanındaki çalışmalarla önlenebileceğini söyledi.

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Meteoroloji Dairesi Müdürlüğü ile TC Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün işbirliğinde gerçekleştirilen “İklim Değişikliği İzleme ve Değerlendirme Çalıştayı”, Cuma günü sona erecek. Çalıştayın sonunda sonuç bildirgesi de açıklanacak.

Lefkoşa Merit Otel’de saat 09.00’da başlayan çalıştayın açılış konuşmalarını sırasıyla, TC Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Meteoroloji Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Yıldırım, Meteoroloji Dairesi Müdürü Fehmi Oktay ve Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı yaptı.

YILDIRIM: “ALDIRMAZLIK, BİLGİSİZLİK VE AÇGÖZLÜLÜK ÇEVRENİN KİRLENMESİNE YOL AÇAR”

TC Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Meteoroloji Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Yıldırım, insan aktivitelerinin ilk çağlardan itibaren çevreyi etkilediğini belirterek, ilk başlarda bu etkinin göreceli olarak küçük olduğunu ve çevrenin bu etkiyi kendi doğal mekanizması içerisinde yok etmesini bildiğini söyledi.

Günümüzde sınırsız büyüyen insan nüfusunun çevreye olumsuz etkisinin açık şekilde gözlemlendiğini dile getiren Yıldırım, yeni sınırsız teknoloji avantajlarının, çevreyi daha olumsuz etkilediğini ve çevrenin doğal olarak kendini koruma kapasitesini aştığını söyledi.

Yıldırım, “İnsan akılcı planlamalarla çevresini korumalıdır” diyerek aksine aldırmazlık, bilgisizlik ve açgözlülüğün çevrenin kirlenmesine yol açacağını belirtti.

İklim değişikliğinin etkilerinin geçmişte ve günümüzde olduğu gibi gelecekte de alansal ve zamansal farklılıklar göstererek devam edeceğinin gözlemlendiğini dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:

“İklimde gözlenen ve öngörülen değişiklikler ve eğilimler dikkate alınarak, Akdeniz iklim kuşağında, özellikle su kaynaklarının zayıflaması, kuraklık ve su stresindeki artış, orman yangınlarının artması, erozyon, tarımsal üretkenlikte değişiklikler, hastalık ve zararlıların artması, ekolojik bozulmalar, sıcak-soğuk hava dalgalarına bağlı ölümler, küresel iklim değişikliğinin muhtemel olumsuz etkileri olarak karşımıza çıkabilecektir.”
Yıldırım, iklim değişimi karşısında takınılacak en gerçekçi tavrın, değişen iklim koşulları altında yaşamayı, üretim yapmayı, su ve toprak kullanmayı öğrenmek olduğuna işaret ederek, bunun yolunun da hava, su ve toprak ortamını bozmadan, kirletmeden kullanmayı öğrenmekten ve hepsinden önemlisi gelecek nesillerin yaşam hakkına saygı duymaktan geçtiğini vurguladı.

Akdeniz havzasının iklim değişikliğinin zararlı etkilerine en fazla maruz kalan bölgeler arasında olduğunu belirten Yıldırım, “Bu nedenle iklim bilgisi bu bölge için uyum ve zarar azaltma çalışmalarında hayati öneme sahiptir” dedi.

Yıldırım, konuşmasının sonunda çalıştayın iyi geçmesi temennisinde bulunarak, çalıştaylarda sadece bilgi ve deneyimin değil aynı zamanda çok güzel dostluklar kazanıldığını da anımsattı.

OKTAY METEOROLOJİ DAİRESİ HAKKINDA BİLGİ VERDİ

Meteoroloji Dairesi Müdürü Fehmi Oktay, insanoğlunun yaratıldığı andan itibaren kendisini yönlendiren hava olaylarıyla ilgilenmeye başladığını belirterek, “Şüphesiz bu bilgi ve yaklaşım her zaman aynı olmamıştır.

Önceleri sadece koruma amacı taşıyan, sonraları içinde bulunduğu çağın bilgi ve teknolojisine bağlı olarak hava olaylarına hakim olabilme arzusu ve isteği şeklinde bugüne kadar artan bir hızla devam etmiştir ve etmektedir” dedi.

Meteoroloji Dairesi’nin kuruluşu ve işleyişi hakkında bilgi veren Oktay, dairenin amacının, devlet ve bölge sınırları içerisinde gerçekleşen ve gerçekleşecek olan atmosferik ve diğer fiziki, dinamik olayları, afetleri ve meteorolojiyle ilgili alanları gözlemlemek ve tahmin etmek, su kaynakları bakımından iklim ve yağış rejimini belirlemek olduğunu söyledi.

BAKIRCI: “BU TÜR ÇALIŞMALARLA KÜRESEL ISINMA DURDURULABİLİR NOKTAYA GELECEK”

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı ise, meteorolojinin insanoğlunun dünyaya ayak bastığı günden itibaren hava olaylarıyla ilgilenmesinden ve “nasıl korunuruz” ihtiyacından doğan bir bilim dalı olduğunu belirtti.

Eko sistemin bozulmaya başladığı günümüzde küresel ısınmanın bugün olduğu gibi gelecekte de dünyanın en büyük sorunlarından biri olmaya devam edeceğini dile getiren Bakırcı, dünya iklimlerini inceleme ve sonrasında tedbir alabilme adına yapılan bu çalıştayı bu nedenlerle çok önemsediklerini belirtti.

Bakırcı, insanlığın geleceği açısından en büyük tehlikelerden olan küresel ısınmanın bu tür çalışmalar sayesinde daha geç ve yavaş ilerleyerek durdurulabilir noktaya geleceğine inandığını söyledi.

ÇALIŞTAY PROGRAMI

İklim Değişikliği İzleme ve Değerlendirme Çalıştayı, bugün öğleden sonra ülkelerin sunumlarıyla devam edecek ve ardından Doğu Akdeniz İklim Merkezi faaliyetleriyle “Türkiye Bölgesel İklim Modeli Uygulamaları” anlatılacak.

Yarın “İklim İzleme Araçları Değerlendirme Yöntemleri”, “Bölgesel İklim Modeli Temel ve Metotları”; “Güney Avrasya İklim Tahmini Forumu faaliyetleri”, “Bölgesel İlkim Modeli Downscaling Teknikleri” konularındaki sunumlar yanında, “Mevsimlik Tahmine Bağlı Orman Yangını Tehlike İndis Tahmini” ve Klimatolojide CBS Kullanımı” konularında konuşmalar yapılacak.

Çalıştayın son günü olan Cuma günü ise “İklim İndisi Çalışmaları” ve “Klimatolojide Uzaktan Eğitim” konulu sunumların ardından saat 11.00’de sonuç belgesi açıklanacak. Çalıştay öğleden sonraki sosyal etkinlikle tamamlanacak.

Editör: TE Bilisim