“KKTC 2013 yılı Mali Destek Hibe Programları”, Kalkınma Bankası’nda düzenlenen toplantıyla tanıtıldı.

Alayköy ve Gazimağusa’dan sonra toplantıların üçüncüsü bugün Lefkoşa Kalkınma Bankası’nda gerçekleşti.

Toplantıya, Başbakan İrsen Küçük ve Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, bakanlık yetkilileri katıldı.

Program çerçevesinde hükümet; tarım, turizm ve sanayi alanlarında 14 milyon TL tutarında hibe verecek.

Küçük ve orta boy sanayi işletmelerinin rekabet gücünün artırılmasına yönelik kısmi hibe programına 4 milyon TL, tarım sektöründeki işletmelere 5 milyon TL, turizm sektöründeki işletmelere 5 milyon TL ayrıldı.

Toplantıda programa başvuru şartları, koşullar ve destek programıyla ilgili geniş bilgi verildi.

KÜÇÜK: “DESTEK PROGRAMLARI GÜÇLÜ BİR ANAHTAR”

Başbakan İrsen Küçük, ekonomik programların düzenlenmesi, dış ve iç pazara yönelik eksiklilerin belirlenmesi, teşviklerin yapılabilmesi için destek programlarının güçlü bir anahtar olduğunu vurguladı.

Küçük, Doğrudan Gelir Desteği programının nar ve enginarın yurt dışına ihraç edilmesinde önemli rol oynadığını belirtti.

Küçük, programların bazı sektörlerin teşvik edilmesi, iç piyasa ile ihracatın dengelenmesi bakımından önemli olduğunu vurguladı.

2013-15 yılı Ekonomik Programı’nda hükümetin önceliklerinin, özel sektör ve reel sektörün kalkınması, yatırımların artması, cari harcamaların azaltılması olduğunu kaydeden Küçük, bu şekilde ekonominin daha iyiye gitmesini sağlamayı amaçladıklarını söyledi.

2010 yılında hükümete geldiklerinde Türkiye’den cari harcamalar için 450 milyon TL katkı alındığını belirten Küçük, gelecek yıllarda bu rakamı indirmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Destek ve altyapı programlarına, yerli üretime önem verdiklerini vurgulayan Küçük, ihracat rakamlarına bakıldığında, 2010 yılından itibaren istikrarlı bir yükselme görüldüğünü ifade etti.

Reel sektörde de yükselme olduğunun altını çizen Küçük, şöyle devam etti:

“Türkiye’den gelen turist sayısında yüzde 60, Avrupa’dan ve üçüncü ülkelerden gelen turist sayısında yüzde 30 oranında bir artış kaydedildi. Bu istikrarlı bir şekilde artıyor. Öğrenci sayısına baktığımızda 2010 yılında 42 bin olan öğrenci sayısı, bu yıl 55 bin 500’e ulaştı”

Fert başına düşen milli gelirin de arttığını kaydeden Küçük, “1966’lı yıllarda fert başına düşen milli gelirin 16 bin dolar olduğu kabul ediliyordu, bu, yıllar içinde 13 bin 500 dolara geriledi. 2010 yılından sonra yeniden artış görüyoruz. Şimdi kabul edilen rakam 15 bin 500 dolardır. Bizim üç yıllık ekonomik programla hedefimiz bu rakamı 2015’te 17 bin dolara çıkarmaktır” dedi.

Olumlu sonuçların yıllar içinde, istikrar yakalandıkça görüleceğini söyleyen Küçük, refahın halka yayılmasının da sağlanmış olacağını belirtti.

ATUN: “28 MİLYON TL YATIRIM ÖNGÖRÜLÜYOR”

Atun, küçük ve orta boy sanayi işletmelerinin rekabet gücünün artırılmasına yönelik kısmi
hibe programına 4 milyon TL, tarım sektöründeki işletmelere 5 milyon TL, turizm sektöründeki işletmelere 5 milyon TL ayrıldığını belirtti.

Atun, verilecek hibenin projenin toplam maliyetinin yüzde 20’sinden az ve yüzde 50’sinden fazla olamayacağı göz önünde tutulduğunda, işletmenin de harcayacağı meblağla birlikte toplam yatırımın 28 milyon TL olmasını beklediklerini kaydetti.

Atun, KKTC’nin ihracatları yönünde kendi dış gelirlerinin, döviz girdilerinin artırmaya yönelik uygulamakta olduğunu, kendi dış gelirlerini ve döviz girdilerini artırmaya yönelik uyguladığı programların verimli bulunduğunu söyledi.

İhracata bakıldığında 2009 yılında 110 milyon TL olduğunun görüldüğünü söyleyen Atun, 2012 yılında bu rakamın 208 milyon TL’ye yükseldiğini, bunun önemli bir artış olduğunu belirtti.

Güçlü politikaların sanayici ve ihracatçıların kendine güvenini artırdığını kaydeden Atun, elde edilen başarıların nelere erişebileceğinin göstergesi olduğunu ifade etti.

Nar suyunun iki Avrupa Birliği ülkesine ihraç edildiğini, zeytinyağının bir ülkeye ihraç edildiğini söyleyen Atun, bunun mutluluk verici olduğunu vurguladı.

Desteklerin ihracat pazarlarının geliştirilmesini amaçladığını anlatan Atun, “Doğru ürünlerle doğru ihracat pazarlarına girerek, o pazarlardan döviz geliri sağlanması hedefleniyor” dedi.

Atun, sanayi alanında, rekabet gücünün geliştirilmesi alanındaki hibe destek programının öncelikli hedefinin, kültürel ürünler olan zeytin, enginar, nar, narenciye ve patatesin üretildikten sonra katma değeri artırılarak markalaştırılarak, ihracat potansiyeli artırılarak yurtdışına ihracatının teşvik edilmesi olduğunu söyledi.

Atun, enerji verimliliğini ön plana çıkaracak projelerin de hibe programı dahiline alındığını vurguladı.

Bilişim ürünlerinin yurt dışına satışından önemli gelir elde edildiğini söyleyen Atun, son bir yılda, bilişim sektörünün teşvik sistemine alındığını vurguladı.

Bilişim sektörünün de hibe programına dahil edildiğini kaydeden Atun, sektörün daha da gelişerek, yeni ihracat kapıları açmasını arzuladıklarını belirtti. 
Editör: TE Bilisim