Kooperatif Görevlileri Sendikası (KOOP-SEN) Başkanı Mehmet Ali Güröz, devletin Kooperatif Merkez Bankası’nda (KOOPBANK) tek bir kuruşu bulunmadığını ve kurumun tamamen özerk olduğunu vurgulayarak “Devletin bir kuruş yatırımı yok, aksine çok yüklü miktarda borcu var. Devlet bu borcunun taksitlerini hatta borcun faizini bile ödemezken, çalışanların maaşlarını soruşturuyorlar. Çalışanların emeklilik maaşlarına dokunurlarsa bu iş hem mahkemelik hem de eylemlik olacak, bankanın kapılarını kapatırız” dedi.

KOOPBANK’ın 1983 yılından beridir devletin işgali altında olduğunu ifade eden Güroz, Kurumun Yasası gereği üç yılda bir Genel Kurulların da bu nedenle yapılamadığını vurguladı. Hükümetlerin kuruma ‘kayyum’ atayarak kurumu yönetmek istediğini ve bu nedenle KOOPBANK’ın kamu bankası statüsünde algılandığını kaydeden Güroz, hükümeti kurumdan elini ayağını çekmeye ve kurumu gerçek sahiplerine devretmeye çağırdı.

Hamzaoğulları gündeme getirdi, Siber ileriye götürdü

CTP İskele Milletvekili Biray Hamzaoğulları, gazetemize yaptığı açıklamada 167 tane Kooperatif Merkez Bankası çalışanının aynı zamanda Sosyal Sigortalar emeklisi olduğunu ve bunun Sosyal Sigortalar Dairesi’ni yıllık 8 milyon TL zarara uğrattığını öne sürmüştü. Meclis Başkanı Sibel Siber ise Başsavcılık’tan Kooperatif çalışanlarının emeklilik maaşlarının durdurulması gerektiği yönünde hukuki görüş aldıklarını ve Kooperatif çalışanlarının 2007’den sonra aldıkları emeklilik maaşının yasal olmadığını belirtmişti.

“Kurum 1983’ten beridir devletin işgalinde”

Bu gelişmeler üzerine Kıbrıs Postası’na konuşan KOOP-SEN Başkanı Mehmet Ali Güröz, KOOPBANK’ın kamu kuruluşu veya Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) olmadığını ve tamamen özerk olduğunu vurgulayarak, “Kamu olsa, KİT olsa emekli maaşları kesilsin. Ama bu kurum özerktir. Tepki çifte maaşa ise emeklilerin çalışmasını engelleyecek yasal düzenleme yapsınlar” dedi.

Geçmişte de KOOPBANK’ın bu durumunun tartışma konusunu olduğunu anlatan Güröz, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdıklarını ve Kooperatif’in devlet kuruluşu olmadığı kanaatine varıldığını anlattı.

Kooperatifin özerk bir yapı olduğunu vurgulayan Güroz, Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nin 1983 yılından beridir kayyum atayarak bu yapıyı işgal ettiğini savundu.

“Devletin yatırımı yok aksine borcu var”

Güröz sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hangi parti iktidara gelirse burayı yönetmek ister ve atamalar yapar. Bu nedenle kamu bankası statüsünde kabul edilir. Ama kamunun burada bir kuruş yatırımı yoktur. Aksine buraya çok yüklü miktarda borcu vardır. Devlet borcunun bir kuruş dahi yatırmazken, hatta borcunun yıllık faizini dahi yatırmazken çalışanların çalışanların maaşları ile uğraşıyorlar. Devletin ödemediği borçlarını soruştursunlar önce…”

“Genel Kurullar yapılamıyor”

“Kooperatifin özerkliği ve sahiplerine devri için de iki kez dava açtım ama davayı düşürttüler. Çünkü devletin buraya borcu var ve bu nedenle de burayı yönetmek istiyorlar. Devlet artık buradan elini ayağını çeksin ve gerçek sahiplerine devretsin. KOOPBANK devlet bankası değil, artık bunu anlamaları gerekir.

Normalde üç yılda bir kurumun genel kurulunun yapılarak yönetiminin belirlenmesi gerekir ancak devlet atama yapmayı tercih ediyor.”

“Bu iş hem mahkemelik hem de eylemlik olacak”

Çalışanların emekli maaşlarının kesilmesi halinde en sert eylemlerle karşılık vereceklerini belirten Güröz, finansal bir sektörde olduklarından eylemden hep kaçtıklarını ancak bu konuda eylem yoluna başvuracaklarını vurguladı.

Güroz, “Bu iş hem mahkemelik hem de eylemlik olacak. Mahkeme yıllar sürer biliyoruz. Ama bankanın kapılarını kaparız ve bunun bedelini ödeyemezler” ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar birçok kez özveride bulunduklarını ama artık özveride bulunma sırasının devlette olduğunu kaydeden Güroz, devleti önce borcunun taksitlerini yatırmaya sonra da KOOPBANK’taki işgale son vermeye çağırdı. 
Editör: TE Bilisim