Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Dr. Derviş Eroğlu, Rum lider Anastasiadis’in geçtiğimiz günlerde Kıbrıs Türk basınına yönelik düzenlediği basın toplantısında yalanlarını sürdürdüğünü vurguladı.
Anastasiadis’in “Kıbrıs Türk tarafı doğalgazla ilgili bize hiçbir öneri yapmadı” dediğine dikkat çeken Eroğlu, 2011 ve 2012’de BM ve dönemin Rum lideri Hristofyas’a yaptığı önerilerin ortada olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, “ Kıbrıs Türkü’nün bir Rum Devleti’ne dönüştürülen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çatısı altına girmesinin söz konusu olmadığını, Kıbrıs’ta yeni bir ortaklık Devleti kurulacağını” kaydetti.
Eroğlu dün gün boyunca Girne ilçesine bağlı Taşkent, Dikmen, Boğaz, Ağırdağ, Oray Sitesi, Pınarbaşı, Dağyolu, Göçeri, Şirinevler, Akçiçek, Kozan ve Alemdağ’ı ziyaret etti.
Dervşi Eroğlu’na ziyaretleri sırasında, Meclis Başkan Yardımcısı ve UBP Girne Milletvekili Ünal Üstel, Eğitim Bakanı ve DPUG Girne Milletvekili Özdemir Berova, UBP Girne Milletvekili ve İlçe Başkanı Kutlu Evren, UBP Girne Milletvekili İzlem Gürçağ, UBP Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar ve eski milletvekili DP Parti Meclisi üyesi İlkay Kamil hazır bulundu.

“ÜLKENİN HER YERİNDE İMZAMIZ VAR”

Ziyaretleri sırasında 19 Nisan’da kritik bir zamanda cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacağını anımsatan Derviş Eroğlu, “bu vesileyle görevimi yapmanın yanı sıra bir kez daha tüm yurdu dolaşmaya başladım ve halkla birlikte olmak, onların desteğini hissetmek, duymak şok güzel” dedi.
Eroğlu, adaylardan birinin “devlet hizmetine geldiklerinde yaptıkları nedir, önemli olan budur” dediğine dikkat çekti ve şunları söyledi;
“Buna cevap vermem bile gerekmez.Onların yaptıkları ile benim hizmetlerim kıyaslanmaz bile. Halkımız , yani siz sağolunuz her yerde bana bunu söylüyorsunuz.Önemli değil, seçim nedeniyle söylenen sözler deyip geçiyorum. Benim için halkın menfaatleri önemlidir ve halkın birliği bütünlüğü için bazı şeyler karşısında susmayı tercih ediyorum. Yoksa söyleyecek çok şey var.
KKTC’de bugüne kadar atılan adımlarda ve gelişmelerde imzası olduğunu vurgulayan Derviş Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“HEDEFİM BU DÖNEM BİR ANLAŞMAYA VARMAKTIR”

“Yaptıklarımı zaten biliyorsunuz. Önemli olan bundan sonra ne yapacağımızdır. KKTC halkının egemenliğine sahip çıkarak müzakere masasında bir anlaşmaya varmayı hedefliyorum. Aday olmamdaki en önemli sebep budur. 2010’da bugüne kadar bir anlaşmayı yapamadık. Bunun nedeni de Rum komşularımızın tavrıdır. İşte görüyorsunuz, son olarak da masadan kaçmıştır. Masadan kaçma sebebi de Barbaros Hayrettin Paşa gemisiymiş. Esas nedeni karşılıklı pazarlıkların başlayacağı ve bizi bir sonuca götürecek olan üçüncü safhaydı. Çünkü yıllarca halklarını ‘hep alacakları’ üzerinde kandırmışlardır.”

“KKTC’NİN KURULUŞUNDA AĞLAYAN LİDER DEĞİLİM”

Önümüzdeki senelerin çok kritik olacağını sık sık dile getirdiğine vurgu yapan Derviş Eroğlu, Rumların elinde sonunda masaya geleceğini söyledi.
Bu noktada da anlamla olup olmayacağının ortaya çıkacağının altını çizen Cumhurbaşkanı, bu nedenle aday olduğunu anlattı.
Eroğlu, seçimi birinci turdan bitirmeyi hedeflediklerine işaret ederek, “bana sorarsanız biter. Hepimizin çalışmasıyla biter. Destekleyeceğiz diyenlerin çalışması ve çalıştırmasıyla biter” diye konuştu.
Kıbrıs Türk halkını lideri olarak KKTC’nin kuruluşunda ağlayan liderin kendisi olmadığına dikkat çeken Derviş Eroğlu şöyle devam etti:

“HALKIMIZ ÖZGÜRDÜR. BUNUN BİLE FARKINA VARMIYOR”

“KKTC bizim özgürlüğümüzün tacıdır. Şimdi bir aday diyor ki, kendisi seçilmesi halinde gençlere özgürlük gelecekmiş. Halkımız haysiyetini kaybetmiş, onurunu tekrar kazanacakmış. KKTC halkı onurlu bir halktır. KKTC’nin kuruluş noktasına gelinceye kadar halkımız özgürlük mücadelesi vermişti. Bunun bile farklında olmayanlar bu makama soyunuyorlar. KKTC noktasına gelinceye kadar neler yaşandığını bilen bilir.”

“BENİM İKİ YEMİNİM VAR…”

KKTC demokratik bir ülke, Kıbrıs Türk halkı da özgür bir halk olmasa cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 6 adayın yarışamayacağını ifade eden Eroğlu, “bizim halkımız özgür, itibarlı ve haysiyetli bir halktır” dedi.
160 bin insanın göç edeceği bir anlaşmanın Kıbrıs Türk halkının hayrına olmayacağını vurgulayan Eroğlu, Rum lider yüz bin kişiyi yerleştirecek toprağı istediğini belirtti.
KKTC’nin varlığının masadaki en büyük gücü olduğunu anlatan Derviş Eroğlu, “Hele ki bu makama aday olan bir kişinin devletten bahsetmekten kaçınması durumunda ben ona güvenemem. Masada KKTC’yi ve KKTC halkını temsil ediyoruz” diye konuştu.
İki kez yemin ettiğini de dile getiren Eroğlu, “biri, doktor olarak insan hayatına hizmet etmek üzere ettiğim yemin, bir de KKTC halkının egemenliğine sahip çıkacağıma yeminim var. Ben bu yeminlerden hiç şaşmadım, şaşmayacağım. Dolayısıyla KKTC halkının egemen olduğunu ve bu topraklarda, bu devlet çatısı altında, huzur ve güven içerisinde, Anavatan Türkiye’nin güvencesinde yaşamasına yemin ettim” dedi.

“ÖNEMLİ OLAN DURUMUMUZU DÜNYAYA TESCİL ETTİRMEK”

Eroğlu, önemli olanın, mevcut durumu dünyaya tescil ettirmek olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyorlar ki KKTC’yi kimse tanımaz. Dünyanın her ülkesi KKTC diye bir devletin var olduğunu bilir. Tanınmamış olabilir. Ama vardır. Ben masaya KKTC halkının lideri olarak oturuyorum. Bizim eksiğimiz tanınmış olmamaktır. Bir devlette olması gereken her şey var. Toprak var, halk var, demokratik kuruluşlarımız, ordumuz var. Demek ki bizim devlet olduğumuzu biliyorlar, ama tanımıyorlar. Biz görüşmeler devam ettiği için bugüne kadar tanınmaya çıkmadık. Ama görüşmeler, Rumların bu kaprisleriyle çıkmaza girerse, oturup sizlerle, Anavatanla değerlendireceğiz. Kendimize bir yol seçeceğiz.”

“ANASTASİADİS, BİZİM GAZETECİLERE YALAN SÖYLEDİ”

Rum lider Anastasiadis’in geçtiğimiz günlerde Kıbrıs Türk basınına yönelik bir basın toplantısı düzenlediğini de anımsatan Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz doğalgazla ilgili Türkler bize hiçbir öneri yapmadı dedi. Ben 2011 ve 2012’de önerilerimizi onlara ve BM’ye ilettim. Bu kadar büyük yalan olabilir mi? Bizim gazetecilerimize yalan konuşmuştur. Şimdi Eroğlu çözüm istemez derler ya, şimdi Rum tarafının müzakere masasına dönmek için istedikleri nedir? Türkiye onları tanısın istiyorlar. Türkiye gemiyi geri çeksin ve bir kere daha bu bölgede gemisini göndermeyeceğine dair taahhüt versin. Üçüncüsü, Kıbrıs Cumhuriyeti devam edecek dedi. Biz eğer Kıbrıs Cumhuriyeti’nin altına gireceksek, niye müzakere masasında oturuyoruz? Bunu kabul edersek bize vereceği azınlık haklarıdır. Gün gele başımıza gelebilecekler ise tarihi bilenler için bellidir. Müzakere masasında benim elimi güçlendiren olgu KKTC’dir. Ben orada KKTC halkının seçtiği cumhurbaşkanı ve tabii ki lider olarak oturuyorum. Eğer ben devletim olmasaydı Rumlardan azınlık hakları talep edecektim. Şimdi ben sana eşit bir devletim diyorum. Eşit statüde, iki kurucu devlette bahsediyorum BM parametrelerinden birisi, iki bölgeli, ikitoplumlu, siyasal eşitliğe dayalı eşit statüde, iki kurucu devletin oluşturacağı bir federasyondan bahsediyoruz. Anastasiadis nerden bahsediyor? Kıbrıs Cumhuriyeti’nden. Yani biz Kıbrıs Cumhuriyeti’nin altına gireceğiz diyor. Bu olmayacak. Yeni bir ortaklık Devleti kurulacak. ”

 
Editör: TE Bilisim