Yeşil Barış Hareketi (YBH) Başkanı Doğan Sahir, KKTC’de suyun israf edildiğine ve kirletildiğine dikkat çekerek, “İsrafın sonu olmadığına göre, bir an önce yanlışlarımızı düzeltmeyi, yaşam biçimimizi yeniden düzenlemeyi düşünmeliyiz. Bu her şeyden önce bir devlet politikası olmalıdır” dedi.

Sahir, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, tüm KKTC halkını kendi geleceğini kurtarmak için bir an önce harekete geçmeye çağırdı..

Dünyanın temiz su varlığının  tüm çabalara karşın her geçen gün daha büyük tehlike altına girdiğini ifade eden Sahir, “Dünyanın ısısı 150 bin yılda 1oC artarken, bu artış küresel iklim değişikliği nedeniyle 150 yılda 1oC'ye düşmüş durumda. Son açıklanan iklim raporuna göre, iklim taahhütlerinin yerine getirilmemesi durumunda dünyadaki sıcaklık 2060 yılına kadar 4oC artacak. Bir başka hesaplamaya göre ise, su talebinde hiç artış olmasa bile, dünya nüfusunun tamamının ortalama bir Avrupalı veya Kuzey Amerikalının yaşam standardına sahip olup bunu sürdürmesi için 3,5 adet kadar dünya gezegeni gerekiyor. 2030'da öngörülen nüfus artışına göre gıda talebinde %50 su ve yenilenebilir enerji kaynaklarına talepte artışın ise %60 civarında olacağı tahmin ediliyor” şeklinde bilgiler verdi.

Bütün bunlar dikkate alınarak suyu tasarruf etmek ve doğru kullanmak ile mevcut temiz suyun kirlenmesini önlemenin önemine işaret eden Sahir,  bu iki konuda KKTC’de gerilerde olunduğunu ifade etti.

Bu saptamalar doğrultusunda bir şeyler yapıp düzeltmek bir yana, aksine, yapılan yanlışlarla tam ters yönde hızla geriye gidildiğini belirten Sahir,  1960’larda, 70’lerde özenerek uygulamaya çalışılan su tasarruf alışkanlıklarının suyu koruyan yaşam biçiminin tamamen unutulduğunu kaydetti.

“Temiz suyu sınırsız çim alanlar, ülkemiz koşullarına uymayan peyzaj, lüks su tüketimi, yüzme havuzları için kullanmak bir yana, zaten kısıtlı olan su kaynaklarımızın kirletmeye devam ediyoruz” diyen Sahir, kirli suların Mesarya ovasını bir boydan bir boya kat ederek denize kadar ulaşmasını seyrettiklerini ve bu konuda yapılması gerekenlerin hala sözde kalmış göründüğünü belirtti.

Aşırı betonlaşma ve plansızlık nedeni ile birçok akiferin  kirletilmeye devam ettiğini de kaydeden Sahir, “Unutmamalıdır ki, mikrobiyolojik olarak kirlenen yeraltı suyunu temizleyecek henüz bir teknoloji üretilmemiştir. O nedenle  önce korumak, kirletmemek gerektiğini hep hatırlamalıyız. Plansız, suni zorlamalarla nüfusun artışını teşvik etmekle de hem yetersizlik, hem de kirlenme sorunlarının katlanmasına adeta çanak tutuyoruz. Türkiye’den gelecek su, ülkemiz özelinde bir rahatlama sağlayacak gibi görünse de, hiç tasarruf önlemleri alınmadığından ve kontrolsüz nüfus artışı nedeni ile bu ferahlık kısa sürede etkisiz hale gelecektir” ifadelerini kullandı.

Dünya Su Günü"nün bu yılki temasının “Su Dayanışması “ olduğunu da hatırlatan Sahir, 2013’ün Uluslararası Su Dayanışma Yılı ilan edilmesinin temel amaçlarının; suyun doğru kullanılması, işbirliğinin arttırılması, su yönetiminde karşılaşılan sorunlar, suya erişim, su paylaşımı ve su hizmetleri konularında farkındalık ve çözüm yaratmak olduğunu ifade etti.

Editör: TE Bilisim