Ülkemizin bugünkü görüntüsü; yıllardır uygulanan istikrarsız politikaların sonucudur. Kamu sektöründe yaşanan hantallık ve verimsizlik, kamu maliyesindeki zaafiyetler, Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Belediyelerin artan mali ve idari sorunları, özel sektörün önünü tıkayan politika ve uygulamalar ve zaafiyete uğrayan eğitim, sağlık ve çevre politikaları. Dolayısı ile ülkemizin halen içinde bulunduğu durum KKTC'nin sürdürülebilir kalkınmasının sağlanması için sadece ekonomik program değil sosyal ve siyasi anlamda reformların yer alacağı geniş kapsamlı "Sürdürülebilir Kalkınma" programına ihtiyacı olduğunu göstermektedir.

Bu durumun devamının, KKTCnin sürdürülebilir kalkınması yolunda insanımızın katlanacağı maliyetleri daha da artacağı, başta Türkiye olmak üzere diğer ülke örneklerinden bilinmektedir. Dolayısı ile Sürdürülebilir ekonomiye geçilmesine katkı koyacak özellikler taşıyan bu programı önemli bir adım olarak görmekteyiz.

2010-2012 Dönemi ekonomik programın uygulanmasında önemli aksaklıklar olmuş ve gerekli ilerleme sağlanamamıştır. Tam tersi gelişmeler olurken ayrıca Mart 2012'de yapılan izlemede Maliye Bakanlığı'nın bilgisi dışında istihdam yapıldığı da görülmüştür. Yine o dönemde Kamu sektörünün etkin çalışması sağlayacak kamu sektörü reformuna dahi başlanamamıştır. Sonuç olarak bir önceki Programın uygulanmasındaki gecikmeler ülkemizin katlanması gereken maliyetleri artırmış artırmaktadır.

Bu nedenle, 2013-2015 dönemi ekonomik programının, belirtilen süreler çerçevesinde uygulanmasını sağlayıcı araçların yerinde olması gereklidir. Programın uygulanmasının aylık, üç aylık izleme raporlarına ve teknik heyetin görüşlerine bağlanmış olması yeterli değildir. Programda yer alan herbir yapılacak işlemin aşamalandırılmaması; örneğin bir yasanın çıkması için Haziran 2013 tarihine kadar süre verilmiş olmakla birlikte bu yasanın taslak hale getirilmesi, meclise sunulması, komiteden geçmesi gibi "hedef işaretleri" konmamıştır. Bunların olmaması ve aylık ya da üç aylık raporlar ile değerlendirmenin tamamen teknik heyete bırakılmasının yeterli olmayacağı düşünülmektedir.

Bununla birlikte, ülkemizde yasaların çıkarılması ne kadar önemli ise yasaların uygulanmasına yönelik işlemlere de yer verilmesi mutlaka gerekmektedir. Bu çerçevede, programda Kamunun etkin hale getirilmesi konusunda eğitim ve yapılandırmaya yer verilmesi önemlidir. Mevcut durumda bu programın kamu tarafından uygulanmasında yeterli kapasitenin mevcut olmadığı düşünülmektedir.

Turizm Sektörüne Yaklaşım: Sürdürülebilir Ekonomiye Geçiş Programının "Ödemeler Dengesi" politikalarında Turizm sektörünün öncelikli sektör olmaya devam edeceği vurgulanırken; Turizmin istihdam, yerli üretim, ülkemizin gelişimi üzerindeki etkilerine yer verilmemiştir. Turizmi geliştirmek ve çeşitlendirmek için ülkemize ait doğal kaynaklarların yeterliliği nedeniyle turizm sektörü ülkemizin sürdürülebilir gelişmesi için stratejik önemde bir sektördür. Dolayısı ile uygun politikaların belirlenmesi ile 60 a yakın alt sektörü harekete geçiren Turizmin katma değerinin daha da artacağı açıktır. Ancak turizmin bu önemi program ve matrikse yansımamıştır. Turizm sektörü bölümünde yer alan hususlar 2011-12 yıllarına yönelik uygulamaların kağıda dökülmüş halidir. Öncü sektör yaratmak geliştirmek daha farklı yaklaşımların ortaya konmasını gerekirmektedir. Kaldı ki, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı tarafından yapılan ve Birliğimizin de katkı koyduğu Çalıştaylarda turizm sektörüne Vizyonda yer verilmiştir. Ayrıca turizm örgütünün gerekliliği de ortaya konmuş ancak bu programda yer almamıştır.

Bugün tur operatorlerinin turist konaklamak için ihtiyaç duydukları küçük, orta ölçekli otellerdir. Geçen program döneminde olduğu gibi yarım kalmış otellerin tamamlanması için kredi imkanı ayrılmış olmasına karşın beklenen yarar sağlanamamıştır. Ayrıca küçük ve orta ölçekli otellerin altyapılarının iyileştirilmesine yönelik hibe programı sağlıklı çalışmamış ve sadece 9 otel kısmen yararlanmıştır. Dolayısı ile matriksde turizm bölümünde belirtilen eylemlerin desteklenmesi için yeterince enstrümanın ortaya konmadığı düşünülmektedir.

Turizmin ekonomik kalkınmamızda ve sürdürülebilir Kalkınmamızdaki rölü dikkate alındığında çevre konusunda Kuzey Kıbrıs'ın algısı "Kirli Destinasyon" haline dönmek üzeredir. Bu da doğa kaynaklarımıza dayalı turizmimizde hakettiğimiz geliri sağlayamamamıza yol açacaktır. Bu itibarla gerek programda gerekse matrikste, turizmin altyapısı konumuda olan çevrenin kirliliği ve çarpık yapılaşmaya bir eyleme ve politika geliştirilmemis olması önemli eksikliktir.

Ayrıca, Hükümetlerin siyasi kazanımları açısından gelişigüzel bir yapıda Bakanlar Kurulu Kararları yaptığı turizm yatırımı arazi tahsislerine son verilmesi, halen tahsis edilmiş ancak yatırımı yapmamış olanların tahsislerinin iptal edilmesi, ülke turizminin gelişimine göre konaklama kapasitesi gelişiminin sağlanması hususlarına yer verilmemesi önemli bir eksikliktir.

Matrikste turizmin çeşitlendirilerek desteklenmesi hedefi umut verici olmuştur. Doğa ve kültürel değerlerimize dayalı yerel ürünleri öne çıkaran, uluslararası network imkanları sağlayan modellerin öne çıkarılması yönündeki eylem önemli bir gelişme olarak görülmekle birlikte Karpaz bölgesinde geliştirilmeye çalışılan eko turizm modelinde işsahiplerinin sıkıntılarını kalıcı olarak çözmeye, pazarlama sorununu çözmeye yönelik farklı modellerin ortaya konmamış olması eksiklik olarak görülmüştür.

Turizmde turist memnuniyetini artırmak amacıyla halkın sektörü benimsemesinin ve katılımının sağlanması özellikle ülkemizin yapısı itibarıyle gereklilik arzetmektedir. Bu nedenle, turizmin sağladığı katma değerlerin hesaplanması ve akabinde halkın sektör ile yakınlaşmasının ve turizmin katma değerinin daha da artırılması amacıyla geniş kapsamlı bir projenin de uygulanmasına yer verilmiyor olması bir eksiklik olarak görülmüştür. Son zamanlarda oda fiyatları dahil Turizm paketlerinin fiyatının düşmesi ülkemizin ucuz destinasyon olarak algılamasına yol açmaktadır. Bu itibarla ülkeye daha fazla döviz girdisinin sağlanması amacıyla mevcut uygulamaların ötesinde ülkenin imajının daha fazla ele alınması yurtdışında yapılan imaj çalışmaları yapılırken e ülkemize çektiğimiz turistlerin geldiklerinde buldukları ortamın da buna paralel olması gerekmektedir. Gerek çevre gerekse eski eserlerimiz anlamında turizmin altyapısı olan bu konularda herhangi bir eylem öngörülmemiş olması önemli eksikliklerdir.

Ayrıca, mali disiplinin sürdürülmesi için turizm fonu dahil fonların tasfiye edilmesi durumunda; önceliğin memur maaş ödemeleri gibi popülist ödemelere veren bütçe uygulamasının olduğu bir ortamda; turizm için gerekli ödeneklerin ayırılması ve nakit ödemelerin düzenli yapılamasını engelleyeceği endişesi taşınmaktadır. Ayrıca muafiyetlerin kaldırılmasında sektörün durumu, çalışma ortamının girdi maliyetleri ve sağlanan diğer imkanların ve zorlukların bütüncül bir yaklaşımla ele alınması da sağlanmalıdır.

Programda girdi maliyetlerinin düşürülmesi hedefinden bahsederken, matrikste işcilik maliyetlerinin (asgari ücret, sosyal sigrota primleri v.s) artmayacağına ilişkin bir maddeye yer verilmemesi eksikliktir. Enerji konusundaki düzenlemelerden elektrik girdi fiyatlarının kısa dönemde düşmeyeceği hatta Kurumun yeniden yapılandırması aşamasında bir artışın olabileceği ve bunun da turizm başta olmak üzere reel sektörün maliyetini artıracağı endişesini doğurmuştur.

Diğer Konular
Kamu Sektörünün Etkinlik ve Verimliliğinin Artırılması: Devlette Kurumsal ve Fonksiyonel Gözden Geçirme Raporu kamuoyunu ile paylaşılmamış tartışılmamış ancak matrikste yer verilmiştir. Bu itibarla ivedilikle bu raporun paylaşılması ve tartışılması gereklidir. Tesbitlerin ne şekilde yapıldığını, durum tesbitinin bilinmesi, Ekonomik Programın uygulanmasına katkı koyacağının da değerlendirilmesi gereklidir. Ayrıca Kamu Reformu Eylem Planının hazırlanmasında yeterli teknik kapasitenin de sağlanmasının önemli olduğu düşünülmektedir.

Kamuda Personel İsithdamında azami tasarruf sağlanması:2010-12 döneminde yani 3 yıl boyunca emekli olanların yerine %25ini aşmayacak şekilde istihdama müsade edilmesinin mevcut sistemin istihdam yükünü daha da artıracağı açıktır. Bu maddenin yanlış yazıldığı düşünülmüştür. Geçmiş program döneminde uygulanan sistemin neden değiştirildiği ve bunun geçen dönemdeki gibi izinsiz istihdamalara yol açmamasının nasıl engelleneceği de belirtilmemiştir. Bu konunun yeniden değerlendirilmesi ve her gence eşit fırsat sunan istihdam politikalarının ortaya konmasını müteakip yeni istihdama imkan sağlanması önerilmektedir.

Yerel Yönetimler:Yerel Yönetimlerin idari, mali ve denetim yönüden yeniden yapılandırılması öngörülürken yerel yönetimlerin sayısının ekonomik ölçekler dikkate alınarak azaltılacağına yer verilmemiştir. Bununla birlikte, halen mali ve idari yapı olarak zor durumda olan belediyeler dikkate alındığında; Haziran 2013 itibarıyle Belediye katkılarından kaynağında kesintiye gidileceğine yer verilmiş ve bu konuda Bakanlar kurulunun önereceği oranda bir kesintinin olacağı belirtilmiştir. Ancak, yerel yönetimlerde yeniden yapılandırma tamamlanmadan önce kaynağında kesinti uygulamasının başlaması yerel yönetimlerin sıkıntılarını artıracağına dikkat edilmemiştir. Ayrıca kesinti oranlarını Bakanlar Kurulun yetkisine bırakmanın zaten aşırı düzeyde olan siyasi yaklaşımları tetikleyeceği endişesi vardır.

Raporlar: Kamu sektörü reformunda hayati önemde olan "Devlette Kurumsal ve Fonksiyonel Gözden geçirme Raporu", "Yükseköğrenim sektörü ile ilgili olarak hazırlanan Eylem planı Raporu", "Kuzey ile Güney arasındaki ticaret Kaymasının Analizi ve Politika önerileri Raporu" ve "KKTC İşgücü Piyasası Analizi Strateji Raporu" kamuoyunda tartışılmamış olduğundan bu konularda görüş oluşturulamamıştır. Bu raporların şeffaf bir şekilde paylaşılmamış olması eksikliktir.

Kurullar: Ekonomik Koordinasyon Kurulu, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu ile Reel Sektrör Danışma Kurulu Olusumları önemli olmakla birlikte görev tanımı, etkinliği konusunda bilgi yoktur. Ancak ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasındaki hayati rölü dikkate alınarak, öncü sektör olan turizmde Örgüt oluşumuna kadar, turizm paydaşı olarak KITOBun bu kurullarda katkı koyacağını da belirtmek isteriz..

Editör: TE Bilisim