İkinci Cumhurbaşkanı Sn Talat'ın bugün bir yerel gazetemizde çıkan söyleşisi temelde Su krizi ile ilgili olmakla beraber bir soru üzerine Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ın kırmızı çizgilerine yaptığı atıf hükümetimizin Kıbrıs Çözüm Süreci müzakerelerine nasıl baktığı açısından önemli ipuçları vermektedir.

Sn Talat, su krizi ile ilgili müzakerelerin devam ettiğini ve bu müzakereler esnasında herhangi bir kırmızı çizgileri olmadığını söyledikten sonra "bunu rahmetli Denktaş söylerdi ve o nedenle hiçbir ilerleme olmazdı" demektedir.

Kendi kendilerine hiç gereksiz yere çıkartmış oldukları kriz nedeniyle yine kendi aralarında yürüttükleri müzakerelerde "kırmızı çizgi"lerinin olmamasını normal karşılayabiliriz. Bu konuda söz hakkı bizlerden çok ikide bir bu konuyla ilgili topladıkları ve pozisyonlarında bir değişiklik olmadığını kamuoyu ile paylaşan CTP-PM ile hükümet ortağı UBP yönetimindedir. Biz bu anlamda öneride bulunmuş olmamıza rağmen dikkate alınmamış olmamız nedeniyle artık izleyici locasındayız.

Ancak mesele Kıbrıs sorununun çözümü ise ve bu sadece bugün hayatta olan bizleri değil, hem bu uğurda hayatını kaybetmiş olanları hem de gelecek nesilleri ilgilendirmesi nedeniyle ve hele DENKTAŞ'ın KIRMIZI ÇİZGİLERİ nedeniyle ilerleme olmadı atfıyla söz söyleniyorsa elbette bizim de söyleyecek sözümüz olacaktır.

Her şeyden önce Sn Talat bugün kendilerinin sıkı sıkıya sarıldığı "iki toplumlu iki kesimli Federasyon" tezinin Denktaş'ın KIRMIZI ÇİZGİLERİ" sonucunda Rum tarafının kabullenmek zorunda kaldığını; Bugün kendileri çok hazmetmemiş olsa da " siyasi eşitlik, eşit egemenlik" gibi kavramların yine Denktaş'ın KIRMIZI ÇİZGİLERİ' sayesinde elde edildiğini;

Kıbrıslı Türklerin can güvenliğinin en önemli garantisi olan Türkiye'nin etkin ve fiili Garantisinin bugüne kadar Denktaş'ın KIRMIZI ÇİZGİLERİ nedeniyle sulandırılamadığını hatırlatmak isterim.

"KIRMIZI ÇİZGİ olursa ilerleme olmaz" yaklaşımı ile ve buna tepki göstermeyen hükümet ortağı nedeniyle hükümet politikası olarak kabul ettiğimiz bu yaklaşım, bizleri yıllar boyunca kararlı bir duruş sonucunda elde ettiğimiz haklarımızı kaybetme tehdidiyle karşı karşıya bırakmaktadır.

Görüşmeci heyetimizin Hükümetin de desteği ile yürütmekte olduğu KIRMIZI ÇİZGİSİZ" görüşme süreci içerisinde ne gariptir ki Rum yönetimi önem verdiği hiçbir siyasetinden ödün vermeksizin masada oturmaktadır.

Rum tarafının genel politikası değişmediğine göre masada ne değişmiştir ki olumlu hava estirilebilmekte, Rum tarafı görüşme sürecinden umutlu olduklarını bahsedebilmektedir?


Halkımızın büyük çoğunluğunun görmek istediği ve hassasiyetle üstünde durduğu hangi KIRMIZI ÇİZGİ pembeleşmiş veya ortadan kaldırılmıştır ki olumlu mesajlar verilebilmektedir?

Bu soruların cevabını gerek hükümetten gerekse görüşmeci heyetimizden halkımız adına beklemekteyiz.


SERDAR DENKTAŞ
DPUG Genel Başkanı
 
Editör: TE Bilisim