HK AJANS

İpek Amber ve Bikem Tunar iki genç müzisyen. Kendileri ile De Latte Kahve’de konuştuk. Onları yakından tanımak için sorular sorduk. İpek ve Bikem enerjilerinin uyduğunu ve çok iyi anlaştıklarını söyledi. Birlikte müzik yapmaktan büyük bir keyif aldıklarını söyleyen İpek ve Bikem, birlikte televizyon programı yapmaya hazırlanıyorlar.

İpek Amber, Bikem ile birlikte müzikli bir talk show sunma hazırlığı içinde olduklarını ve bundan büyük bir heyecan duyduğunu söylerken, Bikem Tunar son birkaç yılda Kıbrıs insanının samimiyetini yansıtan akustik müziğe yer veren güzel mekânlar açılmış olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İpek ve Bikem HK Ajansa konuştu.

SORU: Kamuoyunun sizi daha yakından tanıması için bize kendinizi tanıtır mısınız?

İPEK: 1983 Lefkoşa doğumluyum. Doğu Akdeniz Üniversitesi Müzik bölümü mezunuyum. Piyano ve şan eğitim aldım. Doğu Akdeniz Üniversitesi Orta Öğretim Alan Öğretmenliği üzerine yüksek lisansımı tamamladıktan sonra 2007 yılında müzik öğretmeni oldum ve halen 20 Temmuz Fen Lisesi’nde öğretmenlik yapmaktayım. 2013 yılında Renklenirim Seninle adlı single çalışmamla müzik piyasasına girdim ve 2014 yılında Türkvizyon Şarkı Yarışması’nın KKTC elemelerinde Sessiz Gidiş adlı bestemle birincilik ödülünü elde ederek bu uluslararası yarışmada ülkemizi temsil ettim ve bu da daha çok tanınmama ve müzik hayatımın farklı bir boyuta taşınmasına neden oldu. O zamandan beridir profesyonel olarak müzik yapıyorum. Ayrıca, 2013 yılında BRTK bana kapılarını açtı ve o zamandan beridir farklı dönemlerde bu kurumda program sunuculuğu yapmaktayım. Bu zamana kadar “Çocuk Parkı” ve “ “Liseler Yarışıyor” adlı programları sundum. Bu yaz sezonunda ise Bikem arkadaşımla birlikte Müzikli bir Talk Show programı sunmaya hazırlanıyoruz. Birlikte bir televizyon programı yapacağımız için çok heyecanlıyız.

BİKEM: 1985 Lefkoşa doğumluyum. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde Müzik –gitar anadalı- okudum. Yakın Doğu Üniversitesi’nde Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Yüksek Lisansımı tamamladıktan sonra 2008’de Yamaha Müzik Okulunda gitar ve kraki öğretmenliği yapmaya başladım. 2014’te ilk defa profesyonel olarak popüler müzik yapmaya başladım ve çeşitli mekanlarda çaldım. Bu sayede birçok solistle çalışma fırsatı buldum . İndigo grubunun gitaristiyim ve orada solistlik yapan Şeyma Aydoğan Tüfekçi ile cover çalışmalarımız, bestelerimiz, kliplerimiz var. Ayrıca, klasik solo çalışmalarımın profesyonel kayıtları ve youtube’da da klipleri var. Sonrasında spritüel gelişime olan merakımdan ötürü yaklaşık bir sene kendi içime doğru yaptığım yolculukla meşgul oldum. Son iki senedir de bu yönde danışmanlık yapıyorum. İpek’le birlikte bu sene nostaljik popüler müziklerin yanında Mantra müzikleri icra ediyoruz. Gitar ve teori derslerimin yanında son zamanlarda 2-4 yaş arası çocuklar için Müzikal Drama Atölyesi kurdum.

SORU: Müzik ile tanışmanız nasıl oldu? Size kim ilham verdi veya kim yönlendirdi?

İPEK: Ben annemin güzel sesinden şarkılar dinleyerek ve onunla birlikte şarkılar söyleyerek büyüdüm. Sesimin rengini annemden aldım. İlkokuldan üniversiteyi kazanana kadar sevgili hocam Erkan Dağlı’dan piyano dersleri aldım. Bu anlamda onun da bendeki emeği çok büyüktür. Yeteneğimi annemden aldım ancak müzik okumam için rahmetli babacığım Çetin Amber beni çok yönlendirdi ve bana çok destek oldu. Şu an beni bir yerlerden görüyorsa çok mutlu olduğuna eminim.

BİKEM: Annem beni üç yaşında baleye yazdırdı ve klasik müzikle gerçek anlamda orada tanıştım. Annem ve ablam piyano çaldığı için ben de altı yaşıma geldiğimde piyano dersleri almaya başladım. Okulda orkestralara katılıp gitar ile tanışma fırsatı buldum. Ortaokulu bitirdikten sonra ise gitara olan merakımdan dolayı özel derse başladım. Ve hocaların hocası Caner Ilgar’dan uzun yıllar gitar dersi aldım. Hem Caner hocamın, hem de ailemin desteği müzik okumamda çok etkili oldu. En sonunda sevdiğiniz işi yapıyor olmanız çok güzel bir duygu.

SORU: Ülkemizdeki müzik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

BİKEM: Ülkemizde çeşitli kayıt stüdyoları ve çok değerli müzisyenler var. Bu sektör pahalı bir sektördür. Müzisyen arkadaşlarım kendi emekleri ile birbirlerine yardım ediyorlar ki bu da çok güzel bir durum. Sanatın her alanında daha iyi işlere imza atmak için birlik olunmalı ve ortak bir ruhla hareket edilmeli ki kaliteli işlerin sayısı artsın.

İPEK: Bikem’in de dediği gibi, bir çok kayıt stüdyoları var ancak bu konuda hala eksikleri olan bir ülkeyiz. Ben bestelerimi aranje ettiren, sürekli yeni bir şeyler üretmeye çalışan bir müzisyen olarak diyebilirim ki ülkemizde bu alanda üretmek sadece manevi tatmin sağlıyor. Maddi anlamda –maalesef- pek bir getirisi yok. Yine de şikâyetçi değilim tabi. Ürettiklerimi, müziğimi paylaşmayı çok seviyorum. Önemli olan, elimizden geldiğince birbirimizi desteklemek; buna inanıyorum. Zaten birçok müzisyen arkadaşımız ve dinleyicimiz de bizi destekliyor. Bu da bizi fazlasıyla mutlu ediyor.

SORU: Bugüne kadar nerelerde çalıştınız? Ülkemizdeki mekanlar müzik yapma açısından uygun mu?

İPEK: Müzik öğretmeni olarak Karpaz Meslek Lisesi, İskele Ticaret Lisesi, Cengiz Topel Endüstri Meslek Lisesi ve halen daha görev yapmakta olduğum 20 Temmuz Fen Lisesi’nde çalıştım. BRTK’da program sunuculuğu yapmaktayım. Ülkemizin tanınmış birkaç otelinde ve farklı güzide mekânlarında müzisyenlik yaptım. Ülkemizde tabii ki her mekân müzik yapmak için ya da Bikem ve benim tarzımızda müzik yapmak için uygun değil ancak son dönemlerde bizim yaptığımız müziğe uygun o kadar güzel mekanlar açıldı ki, müzik yapmak çok daha keyifli bir hale geldi.

BİKEM: Yamaha Müzik Okulunda sekiz sene öğretmenlik yaptım. Şu an serbest çalışıyorum. Uzun yıllar sadece klasik müzikle ilgilendim ve çeşitli mekânlarda müzik yaptım. Klasik müzik yapmak için uygun mekân pek bulunamıyor. Onun yeri konser salonları. Daha sonra kendi tarzımda popüler müzik yapmaya başladım. Son birkaç yılda Kıbrıs insanının samimiyetini yansıtan akustik müziğe yer veren güzel mekânlar açıldı.

SORU: Kadın olarak mekânlarda müzik yapmanın zorlukları var mıdır?

İPEK: Bana göre bir zorluğu yok. Biz zaten çıkacağımız mekânları seçiyoruz. Her gelen teklifi kabul etmiyoruz. Bizim gibi müzisyenlerin her zaman seçici olması gerektiğini düşünüyorum ancak normalden daha seçici olmamızda kadın olmamızın da bir etkisi var. Çünkü biz kadınlar daha duygusal olduğumuz için zarif ve enerjisi yumuşak mekânlarda müzik yapmak bizi çok daha mutlu ediyor.

BİKEM: Bence bir mesleğin kadını erkeği yoktur; yapabilen için... Zorluklar her meslek dallarında olduğu gibi bu meslekte de var tabi. Fakat kadın olduğum için bir zorlukla karşılaşmadım. Günümüzde artık kadın erkek eşitliğine daha fazla önem verilmelidir.

SORU: İki kadın olarak sahne almak nereden aklınıza geldi?

İPEK: Bir anda oldu aslında ama benim yıllar öncesinden hep istediğim bir şeydi bu. Bir kadınla veya sadece kadınlardan oluşan bir müzik grubuyla çalışmak. Zaten Bikem’le çok yakın arkadaşız. İkimiz de daha önce birçok müzisyenle çalıştık. Bir anda kendimizi birlikte müzik yaparken bulduk ve iyi ki de bulduk çünkü birbirini çok seven, enerjileri birbirine benzeyen iki arkadaşın birlikte müzik yapması tarifi olmayan bir duygu. Sahnede sanki kanatlarımız çıkıyor ve uçtuğumuzu hissediyoruz.

BİKEM: İpek’le ben çok yakın arkadaşız. Müziği ve birbirimizi çok seviyoruz. Sahnede olmak için çaba göstermedik, her şey akışta gerçekleşti. Bir plan yapmadık. Sadece niyetlerimizi ortaya koyduk ve gerçek oldu.

SORU: Özellikle söylemekten keyif aldığınız şarkılar, tarzlar, nelerdir?

İPEK: Özellikle nostaljik şarkıları çok seviyorum. 70’lerin arajmanlarını, 80’lerin unutulmayan, içten, 90’larınsa hem eğlenceli hem de aşk şarkılarını seslendirmekten çok büyük keyif alıyorum. O dönemlerin şarkılarının bende çok ayrı bir yeri var.

BİKEM: Ayten Alpman, Ajda Pekkan, Sezen Aksu ve Sertap Erener’in şarkılarını çalmak ve söylemekten çok keyif alıyorum.

SORU:"Aşk" kelimesi size neyi çağrıştırır?

BİKEM: Benim için aşk her şeye karşı duyulabilen koşulsuz sevgi demektir. Bir çiçeğe, bir ağaca, bir çocuğa, ailene veya ilgi duyduğun kişiye karşı duyulan sevgi yoğunluğudur 'Aşk'.

İPEK: Aşk, bugüne kadar üzerine söylenmiş olan her ne kadar söz varsa, hepsinin toplamı gibi bir şey bende… Asla sonu gelmeyecek olan bir duyguyla birlikte kendini hep tam ve bütün hissetme… ‘Tarifi yok’ ifadesinin tarifidir aşk. Nedir, asla tam olarak açıklayamayız ama çok güzeldir.

SORU: Müzik kariyerinizdeki hedefiniz nedir?

İPEK: Çok sayıda yeni projelerimiz var. Bikem’le birlikte Kıbrıs’ta bir ilki gerçekleştirdik ve Mantra müziği yapmaya başladık. Bu konudaki hedefimiz, daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşıp bir albüm çıkarmak ve uluslararası müzik piyasasında da yer edinmek. Bunun dışında tamamen kendi bestelerimden oluşan bir albüm projesi ve içerisinde yine müziğimle var olacağım bazı başka sanatsal projeler de var. Müzikal tiyatro, sinema filmi gibi…

BİKEM: İpek arkadaşımla hâlihazırda çalışmalarımız ve ileriye dönük projelerimiz var. Güzel projeler yapmak istiyorum elbette. Bir hedef olacaksa hedefim sevdiğim işi yaparak başkalarına da ilham olmak ve bu sevgiyi paylaşmaktır. Bence yola keyif alarak devam etmeli ki daha iyisini yaratabilmeli.

SORU: Son olarak eklemek istediğiniz varsa alalım?

BİKEM: Ülkemizde sanata ve kadına değer verilmelidir. Önyargıları yıkarak yerine sevgi ile yenilik ve gelişim inşa etmeliyiz. Sanatın hangi dalı olursa olsun birbirimizi desteklemeli ve yeniliklere açık bir şekilde gelişmeliyiz. İpek arkadaşımla talk show programına hazırlanıyoruz ve amacımız da sanatçıları programımıza konuk edip onlarla sohbet etmek ve destek vermektir.

İPEK: Ben müziğin şifalayıcı ve insanları kaynaştırıcı bir gücü olduğunu düşünüyorum. Şarkı söylerken dinleyicilerime bir şekilde mutluluk ve sevgi gönderdiğimi hissediyorum. Aldığım geri dönütler de beni besliyor ve çok mutlu ediyor. Bu anlamda, bu sevgi ve mutluluğu benimle paylaşan herkese çok teşekkür ediyorum. Sevelim, değer verelim ve paylaşalım… 

Editör: TE Bilisim