Yerli yazarlarımızdan Leyla Ulubatlı’nın yazdığı,Kıbrıs kültürüne ait ögelerle bezenmiş ve Vakıflar İdaresi işbirliğiyle daha da anlam kazanmış “Derya’nın Rüyası” adlı oyun 1 Aralık 2015 tarihinde Güzelyurt AKM de seyircisiyle buluşuyor.

“Derya’nın Rüyası” ‘nı yöneten Özlem Özkaram oyunu anlatırken çocuklara şöyle diyor;
“Bir kez daha birlikte bir yolculuğa çıkıyoruz, ne mutlu. Yine heyecanlıyız, yine sorular sorup cevaplar arıyoruz yol boyunca. Ve mutlu oluyoruz, korkuyoruz; dostluğun, iyiliğin sıcaklığıyla ısınıp gülümsüyoruz. Her cevap yeni bir soru doğuruyor ve her soruyla yeni bir kapı aralanıyor yolumuzda. Sorudan cevaba, cevaptan yeni soruya koşarken ilerliyoruz hayatta. Yolculuğumuz iyiden güzelden yana. Aradığımız; barış içinde, huzurlu, mutlu bir dünya.

İşte bu arayış bu kez bir rüyada, Derya'nın Rüyasında gösteriyor kendini. Derya İyilik Perisini kurtarmak için çıkıyor yola. İyilik tutsaksa kötülüğü yenmek lazım önce. Kötülükle yüzleşip savaşmak gerek. Peki kötülük nerede? Ya iyilik? Deryaya Sedir ve Sarman rehberlik ediyor yaşadığı şehrin, yaşamadığı zamanlarındaki yolculuğunda. İyiliği arıyorlar hep birlikte. Ararken birbirlerinden ve karşılaştıkları her canlıdan yeni bir şey öğreniyorlar, zenginleşiyorlar. Çünkü bilgi zenginliktir.

Kötü Adam çok korkuyor hayvanlardan. Korkusu acımasız yapıyor onu. Korkudan sevemiyor hayvanları. Sevginin, paylaşmanın gücünü keşfedemiyor ve elinde kötülük kalıyor. Kötü Adamı anlamaya çalışırken; korkunun yalnızlığı, yalnızlığın da saldırganlığı beslediğini görüyoruz. Sonra Gölge çıkıyor karşımıza. Yalanları yüzüne çirkin bir maske gibi yapışmış. Kendine güvenmeyen insanlar yalan söyler. Sahip olduğu gücün farkında olmadığı için diğerlerini küçümseyerek, yalanlar söyleyerek var olmaya çalışır. Alay ettiği insanlardan öğreneceği ne çok şey vardı oysa. Bir de Aç Adam var; paylaşmayı bilmeyen , başkalarını hiç düşünmeyen. Oysa paylaşılmazsa mutluluk, mutluluk olmaz. Ve ağaçlardan tüm iyiliklerin bir karşılığı olduğunu öğreniyoruz. Yapılan iyilikler unutulmaz. Güvenmek gerek doğaya, insanlara… Sevmek gerek kendimiz gibi tüm canlıları, yaşamı…
Ve yolculuğu boyunca Derya, korkuya teslim olmuyor, iyiliğin gücüne inanmaktan vazgeçmiyor. Doğru bildiğini savunmaya, herkese iyilikle yaklaşmaya devam ediyor. İyilik Perisini; iyiliği çoğaltarak, büyüterek kurtarıyor. Çünkü İyilik Perisi biziz, aman dikkat Kötülük Perisi de içimizde bir yerde saklı.
Kötülük bizden ayrı bir şey değil o zaman. Hepimizin içinde bir yerlerde saklı. Tıpkı iyilik gibi. Onu önce kendi içimizde bulup yenmeliyiz galiba. İçimizdeki iyiliği bulup büyütmemiz gerektiği gibi. Korkularımızla yüzleşip barışmalıyız onlarla. Kendimizi tanıyıp olduğumuz gibi sevmeliyiz mesela. Biz bizi seversek dünyayı da severiz. Paylaşırız acıyı tatlıyı çünkü biliriz ki iyilik paylaştıkça çoğalır. Tıpkı mutluluk gibi. Kötülüğe yenilmemek için iyiliğin var olduğunu hatırlamalı, hatırlatmalıyız her zaman.
İşte bu yolculuktan bana kalan.”

Ada genelinde yapacağı turnelerle tüm ilkokul 3,4 ve 5. Sınıf öğrencilerine ulaşmayı hedefleyen “Derya’nın Rüyası” Güzelyurt ile başlayacağı serüvenine Lefkoşa,Mağusa,Beyarmudu,İskele ve Girne olmak üzere belirlenmiş olan bölgelerdeki çevre okulların katılımıyla devam edecek.
Devlet Tiyatrolarının gösterdiği bir diğer hassasiyet ise o gün okula gidememiş veya bir nedenle gösteriyi izleyememiş olan çocukların mahrum olmaması adına belirlenen bir tarihte gece gösterimi yapılacak ve çocuklar velileri ile birlikte oyunu izleyebilecek.

Gece gösterimi için merak ettiğiniz detaylara Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrosu’nun web sayfasından ya da 228 71 91 /228 01 91 numaralarından ulaşabilirsiniz.

 
Editör: TE Bilisim