"Ve kadınlar,
Bizim kadınlarımız:
Korkunç ve mübarek elleri,
İnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
Anamız, avradımız, yarimiz
Ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
Ve soframızdaki yeri
Öküzümüzden sonra gelen ....



N.Hikmet Ran"



8 Mart, kadınların, toplumsal mücadelenin tam ortasında olduklarını
hatırlamaları, hatırlatmaları ve varlıklarına sahip çıkmaları
açısından son derece önemli bir tarihtir.


Yıl 1857; bundan tam 156 sene önce, ABD'nin New York kentinde kırk bin
dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil
fabrikasında greve başladılar. 12 saatlik günlük çalışma süresine ve
düşük ücrete karşı greve giden kadın işçiler polisin kendilerine
saldırmasıyla fabrikaya kilitlendiler. Eylem, çıkan yangında, fabrika
önüne kurulan barikatlardan kaçamayarak çoğu kadın 129 işçinin can
vermesiyle sona erdi.


Yıl 1908; New York'ta onbeş bin kadın "Ekmek ve Gül" sloganı ile daha
kısa çalışma saati, daha iyi gelir ve oy hakkı için yürüdü. Doğum izni
istediler. Ekmek, yaşama güvencesi ve karın tokluğunu, gül ise daha
kaliteli yaşamı simgeliyordu.


Yıl 1910; Clara Zetkin, 2. Sosyalist Enternasyonele bağlı Uluslararası
Sosyalist Kadınlar Konferansı sırasında, 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü
olmasını önerdi ve öneri oy birliği ile kabul edildi.


Yı1 1977; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 8 Mart'ı Dünya Kadınlar
Günü olarak kabul etti.


1977`de BM kararı ile 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü ilan edilmesiyle
sınıfsal içeriğinden koparılması ve sınıflar üstü bir konuma
oturtulması amaçlanmıştır. Halbuki 8 Mart burjuva kadınlar için pek
bir anlam ifade etmez. Kıbrıs Sosyalist Partisi 8 Mart'ı özüne uygun
olarak, uluslararası emekçi kadınlar günü olarak kutlamaya devam
etmektedir.


Kadının kurtuluşu emeğin kurtuluşu mücadelesinin bir parçasıdır.


Emekçi kadınlar katılmadan devrim olmaz, devrim olmadan emekçi
kadınlar kurtulamaz!

Yıl 2013; bugün, "Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi
Sözleşmesi" (CEDAW) ülkemizde de onaylanmış ve yürürlükte olmasına
rağmen, mevzuatta bulunan diğer haklara da aykırı olarak kadınlar bir
taraftan her türlü şiddete maruz bırakılırken bir taraftan da sistemin
dayatmaları ve çarpıtmaları sonucu toplumsal mücadelenin dışına
itiliyor, cesaretleri kırılıyor. Şiddet kimi zaman amaç, kimi zaman
araç oluyor.


Kıbrıs Sosyalist Partisi, bu önemli günün yıl dönümünde, kadınlara
onurlu, yürekli ve haklı kavgalarına sahip çıkmaları, gasp edilen
haklarını talep etmeleri için çağrı yapıyor.


8 Mart, hatırlamak, hatırlatmak ve sahip çıkmak için bir fırsattır.


Gülün ekmeği unutturmasına izin vermeyin!


Zehra Cengiz 
Editör: TE Bilisim