Devletçi ekonomiden liberal ekonomiye geçişin sancılarının, ezber bozulmaları ile birlikte akıl tutulmalarının yaşandığı yıllara damgasını vurmuş mecazi bir kelime; Arpalık.

Sözlük anlamı çok farklı olmak ile birlikte modern zamanlardaki mecazi anlamı, Devlet kurumlarını ve bütçesi başta olmak üzere tüm imkanlarını amacı dışında hoyratça gerek siyasi rant gerekse maddi çıkar elde etmek için har vurup harman savrulması.

Devletin imkanlarının seçilmiş ve atanmışlar tarafından arpalık olarak görülmesi ve kullanılması ise ne yazık ki ülke gerçeklerinden biri.

Maddi kaynak olmadığından, alt yapı yatırımları, modernizasyon ve hizmetler aksıyor, yapılmıyor, yapılamıyor şikayetleri gölgesinde arpalık siyaseti her yerde.

Bahanelerin arkasına saklanarak yapılan resmi açıklamalardan öteye gidilemiyor.

Bahaneleri ortadan kaldıracak, projelere maddi kaynak bulacak, kalıcı çözümler getirecek olanlar kendileri değilmiş gibi resmi açıklamalar yapanlar, gazetelere demeçler verenler, gökten zembil ile inmesini bekliyorlar, yapılması gerekenlerin.

Peki kaynak sorunu yaşamayan kurumlarda durum farksız mı ?

Mesela KIB-TEK.

Para var, maddi kaynak yetersizliği yaşanmıyor, projeler hazır ancak modernizasyon ve hizmetler aksıyor, yapılmıyor, yapılamıyor.

Neden?

Çok başlılık, sendika, siyasi otorite noksanlığı mı yoksa büyük paranın olduğu yerde büyük rant olur hesabı ile çıkar kliklerinin soğuk savaşı mı yaşanıyor ?

Rant ve taht kavgalarına feda edilmeye doğru gitmekte, KIB-TEK.

Belki de hepsi, bir arada “arap saçı” misali karıştıkça karışıyor.

Yatırımlar ve modernizasyon gecikiyor, elektrik pahalı olmaya devam ediyor, proje ve ihaleler engelleniyor.

Uzman kadroların elektrik üretimi ve kullanımının daha ucuz noktaya getirilmesi için ortaya koyduğu projeler, toz duman arasında görmezden geliniyor, ihaleler ile ilgili yapılan uyarılar ve dikkat çekilen noktalara ise kulak asan yok.

KIB-TEK satılamaz, çalışanların hakkı gasp edilemez naraları ile koparılan fırtına içerisinde Kıbrıs Türk halkı dünyanın en pahalı elektriğini tüketmeye devam ediyor.

Rant kavgası süre dursun, kimin umurunda ?

Kıbrıs Türk’ü merak ediyor…

Ne zaman ucuz elektrik kullanabileceğiz?

Kablo ile elektrik getirilmesi kim tarafından neden engelleniyor?

Kablo ile elektrik getirilmesi kullanılan elektrik fiyatlarını düşürecekse birim fiyatları ne olacak?

Yatırımcı ve üretici de merak içerisinde bekliyor…

Daha ucuz elektrik kullanarak daha çok üretim yapmak, yatırımlarını büyütmek için…

Ve artık görünen köy de kılavuz istemediğine göre her şey ortada, kral çıplak.

Muhalefet ise KIB-TEK ve elektrik konusunda ki tartışmalarda yapıcı bir eleştiri ortaya koymamakla yine sınıfta kalıyor.

Elektrik üretiminde AKSA şirketini kimlerin sisteme nasıl ve neden dahil ettiğini de nedense pek tartışmaya da yanaşmıyor muhalefet.

Pahalı elektrik kullanmak Kıbrıs Türk’ünün kaderi olmaktan çıkmıyor.

Tıpkı KIB-TEK’in seçilmiş ve atanmışlar tarafından her Hükümet dönemi “arpalık” olarak görülmesinin kaderi olduğu gibi.

Ve “arpalık” olarak görülen KIB-TEK’te sorunlar hiç bitmedi ve KIB-TEK Hükümetler için karın ağrısı vatandaş için ise kambur olmaya devam etmekte.

Yolsuzluk iddialarının ardı arkasının kesilmediği KIB-TEK’in tek kurtuluşu “arpalık” olmaktan çıkarılmasıdır.

Seçilmişler ve atanmışların rant ve taht kavgalarının yönettiği bir KIB-TEK “arpalık” olarak kalmaya ve Hükümetlere karın ağrısı ile Kıbrıs Türk’ünün omzunda kambur olmaya devam ediyor.

Siyasilerin elini ve gölgesini çekmesi KIB-TEK’in tek kurtuluşu.

Ve kurtuluşun özerkleşme ile olacağı ise artık tartışma kabul etmeyen bir noktada.

Editör: TE Bilisim