1963-1964 ve 1974’te meydana gelen olaylarda kayıp olarak listelenen şahısların gömü yerlerinden çıkarılması, kimliklerinin belirlenmesi ve iade edilmesi çalışmalarında 1073 kişiye ait kemik kalıntısı bulundu ancak kazılarda kalıntı bulma oranı zaman aşımı nedeniyle yüzde 50’den yüzde 13’e düştü.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin üç üyesi, Kıbrıslı Rum üyenin yeni atanmış olması nedeniyle ortak basın toplantısı düzenledi. Lefkoşa’da ara bölgedeki Dayanışa Evi’nde Kıbrıs Türk Üye Gülden Plümer Küçük, yeni Kıbrıslı Rum Üye Nestoras Nestoros ve Birleşmiş Milletler tarafından atanan 3. Üye Paul-Henri Arni tarafından düzenlenen ortak basın toplantısında, 12 Nisan’da yapılacak “Kayıplarımızı aramak” isimli etkinlik hakkında da bilgi verildi.

KALINTI BULMA ORANI YÜZDE 13’E DÜŞTÜ

Toplantıda sunulan bilgi notlarında, 2007’de yüzde 50’lerde olan kalıntı bulma oranının 2014’te yüzde 13’e düştüğü belirtildi.

BM temsilcisi Paul-Henri Arni, yüzdelikteki düşüşün diğer ülkelerde gerçekleştirilen kayıp arama çalışmalarında da ayni olduğunu, bunun doğal bir eğilim olduğunu, süreç ilerledikçe elde edilen bilgilerin güvenirliğinin da zayıfladığını anlattı.

Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum şahitlerin verdiklerin ifadeler ışığında kayıplara ait kalıntıların bulunduğu tahmin edilen 270 nokta daha bulunduğunu kaydeden Arni, bilgi akışının da devam ettiğini kaydetti. Arni, bilgi akışının devam etmesinin nedeninin, şahitlerin haklarında soruşturma açılmayacağına inanması olduğunu kaydetti. Arni, bilgilerin kendilerine kimliği saklı kalma koşuluyla verildiğinin de altını çizdi.

TAŞKEN-TATLISU-TERAZİ KAYIPLARI

Taşkent/Terazi/Tatlısu kayıpları (84 kişi) ile ilgili ikinci otobüsün gömü yeri olan Limasol Pareklişa’da bulunan bir taş ocağında 25 kişiye ait kemik kalıntısına ulaştıklarını ancak 5 kişinin kalıntılarına ulaşmak için kazıların devam ettiğini de belirten Arni, bu bulguların proje için çok önemli olduğunu kaydetti.

BULUNAN 1073, KİMLİĞİ TESPİT EDİLEN 485

Bulunan kalıntıların 1073 kişiye ait olmasının ancak sadece 485’inin kimliğinin tespit edilmesinin nedeni ile ilgili olarak da Arni, kazı çalışmalarının 2006’da, kimlik tespit çalışmalarının ise 2007’de başladığını; 2013’e kadar yılda 60 kimlik tespit çalışması tamamlanabildiğini, 2013’te 140 çalışma tamamladıklarını, bunun iyi bir uluslar arası standart olduğunu, bu yıl 2013 seviyesine çıkmayı hedeflediklerini kaydetti.

Ekibe bir koordinatör alınması, kemik analiz çalışmalarının Bosna’ya kaydırılması, laboratuarın büyütülmesi sayesinde kimlik tespit çalışmalarının hızlandığını kaydeden Arni, hedeflerinin yılda 180 kimlik tespit çalışmasını tamamlamak olduğunu kaydetti.

Süreci hızlandırmak gerektiğini çünkü kayıp yakınlarının bekleyemeyeceğini, şahitlerin ise bir bir vefat ettiğini kaydeden Arni, kimlik tespitini yılda 180’e çıkarmak için bütçelerinin yüzde 30’u kadar (1 milyon Euro) ek bütçeye ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Arni, 2014’te 2,9 milyon Euro katkı aldıklarını, çalışmalarını yüzde 30 arttırmak için 3,9 milyon Euro’ya ihtiyaç duyduklarını ifade etti.

Arni, Arjantin Adli Tıp Birliği’nden gelen müfettişlerin KŞK’nin çalışmalarının çok güvenilir bulduğunu da kaydetti

KİMLİK TESPİTİ BİR YIL

Kıbrıslı Türk Üye Gülden Plümer Küçük ise, kazının bir hafta kadar kısa bir zaman alabileceğini ancak kimlik tespitinin bir yıldan fazla süre aldığını kaydetti.

Küçük, bulunan kemik kalıntılarının kalitesinin düşük olmasından dolayı kimlik tespit çalışmaları için defalarca Bosna’daki laboratuara kemik örneği göndermek zorunda kaldıklarını da ifade etti.

KAYIP YAKINLARININ TÜMÜ DNA ÖRNEĞİ VERMEDİ

Kimlik tespitinde kullanılan kayıp yakınlarının DNA örneklerinde yaşanan sıkıntıyla ilgili ise Küçük, kayıp yakını olan ailelerin çağrılara rağmen bazılarının henüz DNA örneği vermediğini ancak KŞK’ya olan güvenin artmasıyla ilk etapta DNA örneği vermeyenlerin gelip vermeye başladığını kaydetti.

Kayıp yakını olan ailelerin yüzde 90’ının DNA örneği verdiğine işaret eden Küçük, bazen DNA örneği almak için gereken izinler alınarak vefat eden kayıp yakınlarının mezarlarının açılarak kayıp yakınlarından örnek alındığını kaydetti.

Kıbrıslı Rum Üye Nestoras Nestoros ise, KŞK’nin çok hassas bir görevi olduğunu ve buradaki çalışmaların da şeffaf olacağını kaydetti.

CUMARTESİ AİLELERE YÖNELİK ETKİNLİK

Basın toplantısında, cumartesi günü ara bölgedeki Göthe Enstitüsü’nde kayıp yakınları için etkinlik organize edildiği de anımsatıldı.

10:00 ile 16:00 saatleri arasında yer alacak etkinliğin sabahki bölümü Rumca, 14:00’den itibaren ise Türkçe olacak. Etkinlikte belgesel gösteriminin yanında KŞK yetkilileri çalışmaların tüm aşamaları hakkında bilgi verecek. 
Editör: TE Bilisim