HP’den verilen bilgiye göre, Manavoğlu, katıldığı bir tv programında İkamet ve Vizeler Tüzüğü ve Kıbrıs konusunda açıklamalarda bulundu. Sanver, Tüzükle ilgili şöyle konuştu: 

“Son 18 ayda gördüğüm; özellikle nüfusumuz konusunda sıkıntılar vardı. Her ne kadar nüfus anlamında bazı sayılar zikredilmiş olsa da kimse bu sayılara güvenmiyordu. Çünkü bir ülkeye gidip bir seneden fazla yaşayan kişinin sizin nüfus sayınıza eklenmesi gerekir. Bizim eski tüzükte şöyle bir sıkıntı vardı; ülkeye giren 18 yaşın altında ve 60 yaşın üstündeki kişilerin kayıt altına alınması için hiçbir yükümlülük yoktu. 60 yaşın üstünde gelen istediği kadar kalabiliyor, çalışma izni alma zorunluluğu duymuyordu. Dolayısıyla bu ülkedeki varlığı da bilinmiyordu. Tüzüğün çıkış noktası aslında budur. 

Tüzük genişletilirken dünyadaki ve Türkiye’deki uygulamalara bakıldı. Tüzük ilan edildikten ve temmuz ayında Bakanlar Kurulu’ndan geçtikten sonra bazı sivil toplum örgütlerinden, yetkililerden fikir alındı. Türkiye’yle de sınırlı kalınmadı. Ülkemizde yatırım yapıp burada yaşayan ciddi bir nüfus var; kimi Birleşmiş Krallık’tan, Rusya’dan, kimi İsrail’den. İçişleri Bakanımız tüm bilgileri toparlayarak; genelgelerle tüzüğü olması gereken noktaya getirdi. Sonunda kayıt sistemimizi düzgün hale getirecek bir sistem oldu. İleri safhada kayıt dışılar ortaya çıkacak. Kaçak çalışanlar da belirlenecek. Artık tüm bu bilinmezlerin önüne geçilecek ve kayıt altına alınacak. Nüfus konusu da netlik kazanacak. 

Kolluk kuvvetleri ile polis sayıları ve ihtiyaçları konusunda daha net belirlemeler yapabileceğiz. Bu, yabancı öğrenciler ve sağlık sistemi konularında da yardımcı olacak bir sistemdir. İkamet ve Vizeler tüzüğüyle birlikte olumlu dönüşler ve gelişmeler olacağına inanıyorum.”

“SAĞ DA SOL DA CRANS MONTANA’DA KIBRIS MESELESİNİN ÇÖKTÜĞÜNÜ BİLİYOR”

HP Lefkoşa Milletvekili Manavoğlu, Berlin’de yapılacak üçlü görüşmeye ilişkin de açıklamalarda bulunarak, “Üçlü görüşmeye gidilmesin demiyorum ancak sonuç alınacağına da inanmıyorum” dedi. 

Sanver konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Parti Başkanımız sayın Kudret Özersay’ın, müzakerelerde bulunan bir kişi olarak tecrübesi ve deneyimleri sonucunda görüyoruz ki, söyledikleri hep doğru çıkıyor. Bir-iki yıl önce söylediği şeyleri biz şu anda yaşıyoruz. 

Gelmiş olduğumuz noktada; Kudret Özersay’ın ve partimizin söylemlerinde artık Kıbrıs meselesi tükenmiş durumdadır. Federasyon seçeneğini tüketen de aslında biz değiliz. Bu sağ-sol meselesi de değildir. Sağ da sol da Crans Montana’da yaşananlardan sonra bu işin çöktüğünün farkındadır. Bundan sonra atılacak adım umut sürdürmek yerine, ‘somut ne yapıla bilire’ kafa yormak olmalıdır. Üçlü görüşmeye gidilmesin demiyorum ancak hiçbir umut da görmüyorum. Keşke yanılsak ama sonuç alınmadan dönülecek. 

Rum kesimi, bizdeki Cumhurbaşkanlığı seçimini de kullanarak bir şekilde bir şeyler koparmaya çalışacak. Kıbrıs Türk tarafının bu saatten sonra verecek neyi var? ‘Elindekileri verdiğinde geriye ne kalır?’ sorusu iyi düşünülmelidir. İki taraf da federasyondan aynı anlamı çıkarmıyor. Aynı olsa bir yol bulunurdu zaten. Rum tarafı, Kıbrıs meselesini çözmediği halde AB’ye alındıysa, nimetlerden mahrum bırakılmadıysa, Türklere de ait olan cumhuriyeti kendisine mal edip herkese de kabul ettirdiyse, denizlerde aranan gazda tek hak sahibi olduğuna herkes ikna olmuşsa bu masaya oturduğunda Kıbrıslı Türklere farklı davranır mı? 

Dünya ülkeleri bu gücü ve desteği verdiği sürece bir sonuç alınması mümkün değildir. Bizim savunduğumuz; bu sağ-sol veya federasyon meselesi değildir, bu yapıyı bozacak hangi adımları atarız onu düşünmemiz gerekir. Masaya oturup kahve içip kek yemekle olmuyor, olmadı. Kendimizi kandırmayalım. İki taraf da birbirini yeni yeni tanımaya başladı. Ekonomik kriz sonrası buraya gelip vakit geçirmeye başladı. Ama zihniyetleri değişmedi, zihniyetlerinin değişmesi lazım. Ciddi adımlar atıp ezberden çıkılması lazım.”

Editör: TE Bilisim