Kaşif, “ bir ülkede Başbakanlık görevinde bulunan bir kişi yargı kararını bilerek yanlış olarak vatandaşına ifade eder ve yargı kararından kaçar, ona uymazsa artık o ülkede ne olur bunu herkesin takdirine bırakıyorum. Sayın Küçük’ün mahkeme kararına rağmen ikinci tur oylamadan kaçma eğilimine girmesi bir acizliktir. İrsen Küçük yaptıkları ve söyledikleri ile delegenin iradesinden korktuğunu ortaya koymaktadır.” dedi.
Ahmet Kaşif, “ tüm partisini, ülkesini seven Ulusal Birlik Partilileri yargı kararına uyması ve Devlet’e, ülkeye, partiye daha fazla zarar vermemesi için İrsen Küçük’e ‘artık yeter’ demeye” çağırdı.
Kaşif açıklamasında şunları kaydetti:
“ Avukatımızın talebi üzerine mukayyitlik Yüksek Mahkeme’nin UBP Genel Başkanlık seçimi konusundaki kararını tarafımıza vermiştir.
Karar şöyledir:
“BU MAHKEME;
Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 3.1.2013 tarihli kararının aşağıdaki şekilde değiştirilmesine,
1-21 Ekim 2012 tarihinde toplanan Ulusal Birlik Partisi Kurultayında, Davalı No:2’nin Genel Başkan seçildiği yolunda alınan ve/veya ilan edilen kararın Parti Tüzüğü’ne aykırı olduğuna;
2-21 Ekim 2012 tarihinde toplanan Ulusal Birlik Partisi Kurultayında Davalı No;2’nin Genel Başkan seçildiği doğrultusundaki kararın iptaline;
3-21 Ekim 2102 tarihinde yapılan Ulusal Birlik Partisi Kurultayında, ilk turda, iki adaydan herhangi birisi Ulusal Birlik Partisi Tüzüğü’nün 28. Maddesinin öngördüğü kurultay üye tam sayısının salt çoğunluğuna ulaşamadığından 2. Tur oylamaya tüzükte belirtilen süre zarfında gidilmesi için ilgili tüzüğün aynı maddesi hükümlerinin, parti yetkili organları tarafından uygulanması gerektiğine EMİR ve HÜKÜM VERİR.”
Yüksek Mahkeme’nin kararı gayet açıktır.
Kararda hiç bir konu boşlukta bırakılmamıştır.
Yüksek Mahkeme 21 Ekim 2012 tarihinde yapılan Kurultay’da İrsen Küçük’ün Genel Başkan ilan edilmesini iptal etmiş, şu anda Genel Başkan olmadığını karara bağlamıştır. Zaten aksi olsaydı 2’nci tura gidilmesi emri verilmezdi.
Yüksek Mahkeme 2’nci tura UBP Tüzüğü’nün 28’nci maddesinde belirtilen süre zarfında, yani bir hafta içinde gidilmesine de emir vermiştir.
Burada ikinci turun ne zaman yapılacağına dair olarak yer alan ifadeler UBP yetkili organlarına yön vericidir.
Yüksek Mahkeme’nin uyulmasına emir verdiği UBP Tüzüğü’nün “PARTİ GENEL BAŞKANI’NIN SEÇİMİ VE GÖREV SÜRESİ” yan başlıklı 28’nci maddesi aynen şöyle der:
“ Parti Genel Başkanı, Kurultayca, gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile seçilir.
İlk turda salt çoğunluk sağlanamazsa, seçim en çok oy alan iki aday arasında BİR HAFTA SONRA sonra yinelenir ve ikinci tur oylamaya gidilir.
Bu takdirde en çok oy alan aday Parti Genel Başkanı seçilir”
Yüksek Mahkeme Kararı ve UBP tüzüğünün 28’nci maddesi gayet açıkken İrsen Küçük’ün çıkıp da “ikinci turun ne zaman yapılacağına parti yetkili organları karar verecek” demesi ülkenin ne denli yanlış bir zihniyetle yönetildiğini göstermekten öteye bir değer taşımaz.
Birinci tur yapıldığı ve Yüksek Mahkeme’nin birinci tur sonucu ortaya çıkan Genel Başkanlık neticesini iptal ederek ikinci tura gidilmesine emir verdiği açık olduğuna göre bir hafta süre zarfında 2’nci tur oylama için Kurultay toplanmasında görev Divan’a ve hala Divan’daki görevleri devam eden Başkan Sayın Hüseyin Özgürgün, Başkan Yardımcısı Sayın Savaş Atakan, Divan Üyeleri, Sayın Zorlu Töre, Sayın İlker Edip ve Sayın Teoman Kuran’a düşmektedir.
Mahkeme kararına göre yetkili organlar olarak UBP Parti Meclisi, UBP Genel Sekereterliği ve UBP Genel Yönetim Kurulu’nun, da Divan’ın Mahkeme hükmünü yerine getirilmesini sağlama yönünde yükümlülükleri vardır.
UBP yetkili kurullarında ve Divan’da yer alanlar Yüksek Mahkeme kararına uymazlarsa suç işlemiş olurlar.
İrsen Küçük’ün Mahkeme Kararı’na rağmen hala kendini UBP Genel Başkanı zannetmesi ise traji-komik filmlerde rastlanabilecek bir vak’adır.
UBP Kurultay Divanı’nın Genel Başkanlık seçimi ile ilgili kararı Yüksek Mahkeme tarafından net ifadelerle iptal edildiğine göre İrsen Küçük şu anda asla UBP Genel Başkanı değildir.
Özellikle Devlet radyo-televizyonu BRT ile Devlet ajansı TAK konuyla ilgili haberlerinde buna özen göstermeli yargı kararları hilafına sıfatlar kullanmaktan vazgeçmelidir.
Biz mücadelemizde kararlıyız.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir demokratik hukuk Devleti’dir. Bağımsız yargının kararlarına saygılı olmak onlara uymak her vatandaşın görevidir. Aksi takdirde Devlet otoritesi ortadan kalkar. Dolayısı ile Bağımsız Yargı’nın kararına titizlikle uyulmasını bekliyoruz.
Tüm UBP’lileri akıl yoluna , sevgi ve dostluğa davet ediyoruz.
Bir an önce UBP Kurultayı Genel Başkanlık seçiminin ikinci turunu yapalım ve vatandaşın bizden asıl beklentisi olan ülke meselelerinin çözümüne odaklanalım.
İkinci turdan kaçmak, Yüksek Mahkeme kararına uymamaya çalışmak gibi tavırlar sergileyen İrsen Küçük bilmelidir ki yaptıklarının ne kendisine, ne partimize ne de ülkemize en ufak bir katkısı yoktur.
Sayın Küçük kaos, kargaşa, belirsizlik, tehdit yerine yargı, akıl sevgi yolunu tercih etmelidir. Aksi takdirde yaptıklarını sadece mahkemeler değil tarih de yargılayacaktır.
Konuyla ilgili düşüncelerimi,mahkeme kararının uygulanması yönündeki tavrımı ve diğer Genel Başkan adayı olarak Sayın İrsen Küçük’le biraraya gelme istemimi telefonla görüştüğüm UBP Genel Sekreteri Sayın Fuat Namsoy, Divan Başkanı Sayın Hüseyin Özgürgün, Divan Başkan Yardımcısı Sayın Savaş Atakan’a iletmiş bulunuyorum.
Editör: TE Bilisim
