Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, 1974 Barış Harekatıyla ilgili AİHM kararının, müzakere sürecinde Rum uyuşmazlığına hizmet ettiğini söyleyerek, “AİHM’in bu kararı adalet temelinde değil, siyasidir” dedi.

UBP’den yapılan yazılı açıklamaya göre Özgürgün, “Özlü müzakerelerin başladığı ve bu konuda çok önemli mesafeler katedildiği bir süreçte, yıllar önce başlatılan 1974 Barış Harekatı nedenleri ve öncesi dikkate alınmadan açıklanan bu karar adil değildir ve tamamen siyasi niteliklidir” ifadelerini kullandı.

Kararın Rum tarafında, “siyasi zafer” edasıyla takdiri, hatta müzakere sürecinde “siyasi kazanım” diye değerlendirilmesinin manidar olduğunu kaydeden Özgürgün, “Kıbrıs Türkü 1974 Mutlu Barış Harekatının gerçekleşmemesi halinde, Ada’da yaşanacakları çok iyi bilmekte, yıllarca bu çirkin planları, başta Rum Yöneticileri olmak üzere, Rum kaynaklarından öğrenmiş bulunmaktadır” dedi.

“TAZMİNAT ÖDEMESİ GEREKEN RUM TARAFI”

Özgürgün’ün açıklaması şöyle devam etti:

“1963-1974 yılları arasında Ada’da yaşananları, Anavatan Türkiye’yi mahkum eden kararın altına imza koyan AİHM yargıçlarının da ‘adil olma’ adına öğrenmiş olmalarını beklemek en tabii hakkımızdır. Hal böyle iken, 1974 Barış Harekatıyla tam da bir insanlık katliamını önleyen, Anavatan Türkiye’ye yapılan haksızlığı, bırakın iyi niyetle bağdaştırmayı, AB’nin düpedüz adaletsizliği olarak değerlendirmekteyiz. Kıbrıs konusunda tazminat ödemesi gereken bir taraf varsa, yıllardır ambargo ve izolasyonlar dahil her türlü haklarımızı ihlal eden Rum tarafıdır. Kaldı ki, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 1974 Barış Harekatını, 1960 Garanti ve İttifak anlaşmalarından doğan, 4. Maddesinde yer alan ‘Garantör ülkeler birlikte ve/veya tek başına müdahale hakkına sahiptirler’ meşruiyeti çerçevesinde değerlendirmiş ve bir anlaşamaya varıncaya kadar Ada’da ateşkes durumunu ilan etmiştir”

Önyargılı yaklaşımlarla gerçekleri göz ardı ederek atılan adımların, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin arayışları başarısızlığa sürüklemeye hizmet ettiğini belirten Özgürgün, “Çünkü, Rum egosunu besleyen ve siyasi yönden güçlü kılmaya yönelik fırsat yaratan bu tür haksız olgular, Ada’da aranan anlaşmadan Rum tarafını iyice uzaklaştırmaktadır. Silah zoruyla elde ettikleri ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ sıfatını Avrupa hukukunda da istismar unsuru olarak kullanmalarına fırsat tanınmaktadır” dedi.

Özgürgün, “Temel felsefesi adalet olan AİHM’in, adil olmayan ve siyasi nitelik taşıyan bu kararı, Kıbrıs konusunda AB’nin taraf olduğunun bir kez daha net kanıtıdır” ifadesini kullandı. 
Editör: TE Bilisim