Akıncı dün (2 Şubat Pazartesi) Aysu BasriAkter’in Genç TV’de hazırlayıp sunduğu “Gündemin Getirdikleri” adlı programa katılıpgündemi değerlendirdi, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin soruları yanıtladı.
Adaylık süreciyle ilgili soruya verdiği yanıtta Akıncı, bu kararı vermemenin sadece kişinin kendi yaşamını değil, toplum yaşamını da çok yakından ilgilendirebileceğini görmesi ve onun sorumluluğunuhissetmesini getirdiğini söyledi ve şöyle konuştu: ‘Karar tabi ki halkındır. Halk bu değişimi istiyor mu? Nasıl bir değişim; hangi fikirler çerçevesindebir değişim istiyor? Önemli olan odur. Yoksa şekilsel değişimler her zaman mümkündür ve anlatıcıdır. Önemli olan içerikli bir değişimin ülkeye gelmesi ve gelecek kuşakları çok daha olumlu olarak yaşayabilecekleri yeni bir döneme hazırlamaktır.
“Karalamayı bırakalım, kamuoyu önünde tartışalım”
Bazı adaylar ve çevrelerinin rakip adaylara yönelik sataşmalarıyla ilgili görüşü sorulan Akıncı, bunlara yanıt vermek yerine kendi programı ve düşüncelerini ‘Bört Boyutlu Siyasetinianlatmakta kararlı olduğunu vurguladı. “Şimdi yalan üzerinden bazı söylemler geliştirilmeye çalışılıyor” diye konuşan Akıncı, “Ben bunun yerine adayların en yakın zamanda bir araya gelerek fikirlerini kamuoyu önünde tartışmalarını ve onları aktarmalarını arzu ederim. Bu olmayacak ve uzaktan birbirine sataşarak bir seçim dönemi yaşanacaksa yazıktır; topluma vetoplumun karar verme sürecine haksızlıktır. Bu toplum yalana dayalı, aday karalamaya dayalı süreçleri çok yaşadı. Artık kimse bunlara prim vermiyor ve bu türden sataşmalarda bulunanları halkımız 19 Nisan’da sandıkta onaylamayacaktır. Kendinivizyonunu, kendi fikirlerini, kendi dağarcığında olanları, bu toplumun geleceği için ne düşündüğünü, Kıbrıs sorunundaki bakış açısını, iç konularla ilgili düşüncelerini, nasıl bir cumhurbaşkanı profili çizeceğini anlatmayı bırakıp öteki adayları ya da rakip gördüğünü karalamaya dönük yaklaşımlarda bulunacak adaylar kesinlikle bundan puan kazanmayacak. Bu ülkede yıllardır yaşanan bazı alışkanlıkların terk edilmesi gerek. İnsanları çeşitli yollardan etkileyerek kendi doğrultularında kamuoyu oluşturmak yönünde, kâh yazılarla, kâh mesajlarla, masa başı anketlerle toplumu yönlendirmeye, toplum mühendisliği yapmaya çalışmanın kimseye bir yarar getirmeyeceğini görüyorum” dedi.
“Değişim fikirsel anlamda içerikli bir kavramdır”
Toplumun bir değişime ihtiyacı olduğunu ortaya koymakta olduğunun da altını çizen Akıncı, değişimin salt cinsiyet üzerinden açıklanacak bir şey olmadığı gibi yaş kategorileri üzerinden de açıklanacak bir şey olmadığını vurguladı. Akıncı, “Değişim fikirsel anlamda içerikli bir kavramdır ve bir durumdan başka bir duruma geçişi simgeler. Bunun için en başta gelen unsur, buna beyinsel olarak hazır olmanız ve geçmişinizle de bunu kanıtlayabilmeniz, o duruşun insanı olmanızdır” diye konuştu. Yapılan bir araştırmanın Kuzey Kıbrıs’ın Avrupa’nın en mutsuz üç ülkesinden biri olduğunu ortaya çıkardığının altını çizen Akıncı, halkta da bu mutsuzluğu gözlemlediğini kaydederek,‘Buna kimsenin hakkı yok. Kötü yönetim kaderimiz değildir” diye konuştu.Akıncı sözlerin şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs Türk toplumu güven duyacağı bir liderini işbaşına getirmeye, bu doğrultuda, 19 Nisan seçiminde değişimi başlatmaya kararlıdır.”
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, değişimin sadece seçimle sınırlı olmadığını kaydederek, “arkasının gelebilmesi için liderin toplumuyla kuracağı bağlar son derece önemlidir. Lider, halkının gücüyle birleştiği zaman aşamayacağı zorluk yoktur” dedi.
Değişimin bir sihirli değnek dokunuşuyla gerçekleşebilecek bir şey olmadığına da işaret eden Akıncı, “Değişimin gömlek değiştirmeye benzemediğinin farkındayım. Ama aday olduğumuz makamın ne olduğunun bilinci içerisinde konuşuyorum. Cumhurbaşkanı aynı zamanda rehber, öncü, değişimin motoru olmalı ama her şeyden önce bunlara inanabilmeli. Yeni bir toplumsal yapıyı istemeli, cumhurbaşkanının kendisi statükodan, mevcut sistemden nemalanmamalı ve daha farklı bir düzen için üzerine düşen sorumlulukları eksiksiz şekilde yerine getirmelidir.Alternatif cümle: Bu duygular ve inanç içerisinde olduğum için adayım ve halkımızın da tam olarak istediği budur.Dolayısıyla halkımızla birlikte el ele vererek bunları yapabiliriz” dedi.
“Sorunlar sürtüşerek değil, masada çözülür”
Doğal gaz konusunda yaşanan gerginliklerle ilgili soruya verdiği yanıtta ise Akıncı, bu konuların denizlerde sürtüşerek değil, masada çözülebileceğini vurguladı. Kıbrıs Rum tarafının da Kıbrıslı Türk muhataplarıyla bu konuyu federal çözümün bir parçası olarak görmesi gerektiğinin altını çizen Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ortada doğal zenginlik var. Bu zenginliğin her iki topluma yeteceğini, her iki toplumun yararlanabileceğini, bunun bir araç olabileceğini, hatta ileride çözüme finansman kaynağı da olabileceğini düşünerek pozitif bir bakış açısıyla, geleceği inşa eden iki toplum anlayışıyla hareket etmek lazım. Ortada bir zenginlik varsa, bundan tüm tarafların yararlanabileceği ortak bir payda üretebilelim.”
Akıncı Umut Derneği’ni ziyaret etti
Bağımsız Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı dün ayrıca yeni kurulan ve toplumdaki yardıma ihtiyacı olaninsanlara destek olurken rehabilite etmeyi de hedefleyen Umut Derneği’ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Özlem Dinçoğlu ve Yönetim Kurulu üyelerinden dernek faaliyetleriyle ilgili bilgi alan Akıncı, “Takdir edilecek bir girişimde bulunuyorsunuz. Umutlar en son ölür ancak umutların ölmemesi için de çalışmak gerek. Toplumsal dayanışma ve duyarlılık içerisinde hareket etmemiz halinde gelecek çok daha güzel olacaktır. Bu ruhun sağlanması ve Cumhurbaşkanlığı makamının bu konularda öncü ve yardımcı olması için elimden geleceğini yapacağım. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum’ dedi. Bu nedenle çalışmalarınızda başarılar diliyorum” dedi.
