Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, KKTC Cumhuriyet Meclisi’nin açılışında yaptığı konuşmada “Halkın Partisinin önerdiği UBP, CTP ve Halkın Partisi’nden oluşacak geniş tabanlı bir toplumsal mutabakat hükümetini kurmayı kabul etmiş olsaydınız, siz Ersan Saner olarak o önerimizi elinizin tersiyle reddetmiş olmasaydınız bugün ülke bir yıl kaybetmiş olmayacaktı. Başka seçenekler varken böyle eğreti, yamalı bohça bir hükümet kurmayı siz kendiniz tercih ettiniz ve memlekete yazık ettiniz” ifadelerini kullandı. Özersay “Meclis hep böyle çalışmaz halde miydi?” diye sorarak, 2018’de, 2019’da ve 2020’de Meclis’in ciddi bir toplanma ya da nisap sorunu yaşamadığını, bu üç yıl boyunca Hükümetlerin kendi yasa tasarısını getirip geçiremediği bir örnek daha önce görülmediğini vurguladı ve “Sorun Meclis’in kendisinde değildir, zorlama ve eğreti bir hükümetin kurulmasında ısrarcı olunmasındadır. Böyle bir hükümet kurarak memleketin hükümetsiz bırakıldığını söylerken kastettiğimiz buydu. Halkın Partisi olarak tarihi bir fırsatın kaçırıldığını düşünüyoruz. Bu hükümet kurulmadan önce Meclis’te grubu bulunan 3 siyasi parti; UBP, CTP ve HP’nin geniş tabanlı bir toplumsal mutabakat hükümeti kurabileceğini, pandemi nedeniyle olağanüstü dönemden geçtiğimizi, sağlık ve ekonomi açısından dibe vurma noktasında olduğumuzu söyledik. Geniş tabanlı bir hükümetiyle sıkıntıları daha kolay aşabileceğimizi, birbirimizi denetleyebileceğimizi belirtmiştik. Sayın Başbakan, arkasına bile bakmadan, bu konuyu kapatıp kaçtı. Böyle olağanüstü bir dönemde, Meclis daha iyi çalışabilirdi, Belediyeler Reformu yapılabilirdi, Muhaceret Affı çoktan geçmiş olurdu. Hatta anayasa değişikliği bile yapılabilirdi. Meclis tatili kısaltılabilirdi. Seçim, halkoylaması yasası değiştirilebilirdi. Asgari ücret, insanlara eziyet çektirmeden zamanında belirlenebilirdi. Elektrik Kurumu’na yakıt ihaleyle ve zamanında alınabilirdi. Elektrik Kurumu’na kirli değil temiz yakıt alınabilirdi. Ekonomi, Ekonomik Örgütler Platformu gibi paydaşlarla istişare halinde şekillendirilebilirdi, paydaşlar göz ardı edilerek bir gecede serbest bölge ilan edilmeyebilirdi. Vatandaşın zam üstüne zamla ezdirilmesi, ekonomi ve fiyat denetimini Ayşe Aba’yla Fatma Aba’ya havale etmek yerine biraz olsun insanımızı düşünerek ekonomi planlanabilirdi. Mucizeler yaratılırdı demiyorum ama düzgün bir ekonomi yönetimi olabilirdi. Bu ülke bir yıl kaybetti” ifadesini kullandı.

“2018 SEÇİMLERİNDE HALKIN MECLİSE YANSITTIĞI İRADE BUGÜNKÜ MECLİS İRADESİNDEN FARKLIYDI”

Meclis’in bugün temsil ettiği iradenin 2018’deki seçim sonrası Meclis’e yansıyan irade olmadığını aktaran Kudret Özersay, yaşanan değişiklikleri şu ifadelerle belirtti: “Kıbrıs Türk halkı, 2018’deki seçimlerde, bugün bağımsız olduğunu söyleyen bir vekili YDP vekili olarak seçmişti. Bugün bağımsız olduğunu söyleyen 3 milletvekili, 2018’de Halkın Partisi’nin milletvekili olarak seçilmişti. Bugün UBP’nin İstanbul’da görev yapan milletvekili Meclis çalışmalarına katkı koysun diye seçilmişti, İstanbul’da oturup maaş alsın diye seçilmemişti. Meclis 2018’deki Meclis değildir. Halk iradesinin yenilenmesi şart olmuştur.”

“KAPATAMADIĞINIZ MECLİS’İ AÇMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ, TARİHE GEÇİYORSUNUZ, TARİH OLUYORSUNUZ”

Özersay “Kapatamadığımız Meclis’i açarak tarihi bir gün yaşıyoruz” dedi. “Meclis’in bundan sonraki çalışmaları ne kadar önemliyse geçen yaz döneminde Meclis’in çalışması da o kadar önemliydi” diyen Özersay, Komitelerde ciddi çalışma yapılabilecekken, yasa tasarıları hazırlayabilecek ve Genel Kurul’a getirebilecek bir noktaya taşıyabilecekken, yaz döneminde birkaç istisna dışında komitelerin hükümet tarafından çalıştırılmadığını belirtti ve ekledi: “Meşguldünüz, seçimleriniz vardı, kurultay hazırlığınız vardı. Komitelere başkanlık eden hükümet milletvekilleriydi ve komiteler toplantı yapamadı. Büyük bir kayıptır. Genel Kurul’da hazırlığı tamamlanmış yasa tasarıları olamayacak ve meclis çalışmaları da iyi ve sağlıklı bir biçimde ilerleyemeyecek.”

“YENİ HÜKÜMETLE BELKİ HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLMAYACAK AMA BU KADAR DA KÖTÜ OLMAYACAKTIR”

Hükümet partilerinin altına imza attığı protokolde Ekim ayında seçim yapılacağının belirtildiğini, bir seçim hükümeti olarak kurulduğunu hatırlatan Özersay, “Kendi imzanıza da sözüne de sahip çıkmadınız” diye konuştu. “Bu sıkıntılı günler elbet geçecek” diyen Özersay, “Seçim ertesi gelecek yeni bir hükümet, bu ülkede mucizeler yaratmayacaktır ve işi hiç kolay olmayacaktır. Ekonomik durum ortadadır. Ancak halkın sesini duyan bir yapıya ihtiyaç vardır. Türkiye’yle ilişkilerimizde devletin itibarını önemseyen, devleti ezdirmeyen bir yapıya ihtiyaç vardır. Bu devletin anayasasına ve yasalarına saygı gösterecek bir yapıya ihtiyaç vardır. Sağlık ve ekonomi krizlerini skandallara sebep olmadan yönetecek bir yapıya ihtiyacımız vardır. Laiklik ve çağdaş değerler konusunda hassasiyet gösterecek bir yapıya ihtiyacımız vardır. Ruhunu çoktan teslim etmiş olan bu hükümetin, bu konulara hassasiyet göstermesi mümkün değildir. Bugüne kadar göstermediği gibi, bu saatten sonra da bu yönde de bir beklenti yoktur. Bu halk çok zor günlerden geçerek bu noktaya geldi. Bugün içinde bulunduğumuz durum kalıcı değildir, geçicidir. Belki her şey çok güzel olmayacaktır ama bugünkü kadar da kötü olmayacaktır” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi