Eroğlu, tüm dünyada çalışma yaşamı koşulları, istihdam olanakları ve ekonomik durumun baş döndürücü bir hızla değiştiğini, KKTC’nin de bu noktada bir dönüm noktasında olduğunu ifade ederek, “Ya doğruları yapıp ilerleyeceğiz ya da sıkıntılarımız artacak” dedi ve bu konuda ilgili herkese ve ilgili tüm kesimlere; bugünün ve geleceğin KKTC’si ile bugünün ve geleceğin Kıbrıs Türk halkı adına, üzerlerine düşeni yapma çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs konusunda ise arzuları ve beklentilerinin; 2013 yılının bir “çözüm yılı” olması, en azından “çözümün ana sütunlarının dikileceği bir yıl” olması olduğunu ifade ederek, Kıbrıs’ta var olan gerçeklere dayalı bir anlaşma için üzerlerine düşenleri yapmaya kararlı olduklarını, ancak topun kendilerinde değil “Rum dostlarında” olduğuna işaret etti.
Eroğlu, “Görüş ve önerimiz; Kıbrıs’ı, güçlerimizi, olanaklarımızı ve avantajlarımızı birleştirerek bir barış, dostluk, işbirliği adası yapma yönündedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası’nın (Kamu-Sen) düzenlediği “Mobbing” konulu seminere katılarak, bir konuşma yaptı ve kamu reformu ile Kıbrıs konusuna değindi.
“SEMİNERİ GAYET DOĞRU VE OLUMLU BULDUM”
Eroğlu, Kamu-Sen’in çalışma hayatı bakımından son yıllarda üzerinde çokça durulan bir konu olan “Mobbing”, yani “çalışanın bezdirilmesi, yıldırılması” olayını bir seminer çalışması ile ele almasını, gayet doğru ve olumlu bulduğunu ifade ederek, semineri düzenleyenleri kutladı.
Kamu görevinin belli bir Anayasal, yasal çerçevede düzen-disiplin içinde vatandaş odaklı olarak sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Eroğlu, bu yapılırken de hiç kimsenin, diğerinin ve/veya diğerlerinin kişiliğini rencide edici, yaralayıcı tavırlar ve tutumlar ortaya konamayacağını vurguladı.
Eroğlu, yapılacak seminerin sonuçlarını, ülkedeki durumun ne olduğunu ve önlemlerle ilgili düşüncelerin neler olacağını mutlaka takip edeceğini söyledi.
“KAMU REFORMU İVEDİLİKLE YAPILMALI”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, konuşmasında kamu yönetimine de değindi. Eroğlu, teknolojik gelişmeler sayesinde artık “bambaşka bir dünyada” yaşadıklarının bir gerçek olduğunu ifade ederek, 20. yüzyılda kamu yönetiminin altın çağını yaşadığını, toplum içindeki yerinin büyüdüğünü ve etkisinin arttığını kaydetti.
İçinde bulunulan 21. yüzyılda ise kamu yönetiminin çeşitli açılardan sorgulanır hale geldiğini, artık “yeni kamu yönetimi anlayışından” söz edildiğini ifade eden Eroğlu, uzmanlara göre artık kamu yönetiminde “düz ve yatay, ağ şeklinde bir örgütlenmenin” şart olduğuna işaret etti.
“ARTIK GİZLİLİK DEĞİL, ŞEFFAFLIK BENİMSENDİ”
Merkeziyetçi anlayışın yerini, yerinden yönetime bıraktığını ve merkezin yerinden yönetime yetki devrinin söz konusu olduğunu anlatan Eroğlu, “gizlilik ve kapalılık” anlayışının çok büyük ölçünde terk edildiğini ve bunun yerine “şeffaflık ve açıklık, hesap verebilirliliğin” benimsendiğine dikkat çekti.
“Artık dinamik, vatandaş odaklı bir yola girilmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, şöyle devam etti:
“Biliyorsunuz 2009’da halkımızın takdiri ile yeniden Başbakanlık görevi nasip oldu, ardından da 2010 yılında yine halkımızın takdiri ile Cumhurbaşkanlığı görevine başladım.
2009’dan beri bazı şeyleri ısrarla vurguluyorum, bunlar;
“ANAYASAL DEĞİŞİKLİKLER DAHA FAZLA GECİKMEDEN YAPILMALI”
Daha fazla gecikmeden Anayasal değişiklikler yapılmalıdır. Bu yapılırken kamu görevlilerine getirilen siyaset yasağı da dahil tüm konular çağdaş bir yaklaşımla yeniden ele alınmalıdır.
Seçim ve Halkoylaması Yasası mutlaka yeniden düzenlenmelidir. Dile getirilen görüşler, yaşanan sıkıntılar bağlamında bir çalışma yapılmasının, siyasal yaşamımıza bir dinamizm ve düzen getireceği siyaset kurumunu güçlendireceği düşüncesindeyim.
Siyasal Partiler Yasası ele alınmalıdır.
Kamu Reformu ivedilikle tüm ilgili kesimlerin, üniversitelerimizin, Avrupa Birliği’nin görüşleri alınarak yapılmalıdır.”
“ÇAĞDAŞ ADIMLAR ATMAKTAN KORKMAMALIYIZ”
Cumhurbaşkanı Eroğlu, değişimden, gelişimden ve çağdaş adımları atmaktan korkmamak ve geri kalmamak gerektiğini, gereksiz tutuculuklar ve geç kalmaların kendilerine pahalıya mal olduğunu ifade ederek, herkesin “kamuya bir çeki düzen verilmelidir” dediğini, ancak ortada bir çaba, bir çalışma yoksa, ya da var olanlar bir neticeye bağlanamıyorsa, burada bir sıkıntı var anlamına geldiğini söyledi.
Eroğlu, çalışma yaşamının koşulları, istihdam olanakları ve ekonomik durumun tüm dünyada baş döndürücü hızla değiştiğini, ülkenin de bu konuda bir dönüm noktasında olduğunu, ya doğruları yapıp ilerleyeceklerini ya da sıkıntılarının artacağını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Buradan ilgili herkese, ilgili tüm kesimlere bugünün ve geleceğin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bugünün ve geleceğin mutlu, refah içinde Kıbrıs Türk Halkı adına üzerlerine düşeni yapma çağrısında bulunuyorum.
“GELECEĞE DAİR VİZYON OLUŞTURMA ÇABASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanlığı olarak biz de geleceğe dair bir vizyon oluşturma için çaba içerisine girmiş bulunuyoruz.
Önümüzdeki günlerde inşallah bununla ilgili daha kapsamlı bilgileri kamuoyumuzla paylaşacağız.”
“KIBRIS KONUSUNDAKİ GELİŞMELER GELECEĞİMİZ ADINA ÖNEMLİ”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinerek, Kıbrıs konusundaki gelişmelerin bugün ve gelecek adına önemli olduğunu vurguladı.
Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının bu konudaki arzusu ve beklentisinin; “2013 yılının bir çözüm yılı olması, en azından çözümün ana sütunlarının dikileceği bir yıl olması” olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu şöyle devam etti:
“AÇIKÇASI TOP BİZDE DEĞİL, RUM DOSTLARIMIZDA”
“Anavatan Türkiye ile tam bir uyum içinde çalışıyoruz ve Kıbrıs’ta var olan gerçeklere dayalı bir antlaşma için üzerimize düşenleri yapmaya kararlıyız.
Açıkçası top bizde değil Rum dostlarımızdadır. Sayın Anastasiades’e buluşma istemimizi iletmiş bulunuyoruz.
Hepimizin bildiği üzere Güney Kıbrıs’ta ciddi bir ekonomik problem var. Bu problem nedeniyle bazı gecikmeler yaşanabileceği belirtiliyor. Umarız uzun sürmez.
Görüş ve önerimiz Kıbrıs’ı güçlerimizi, olanaklarımızı, avantajlarımızı birleştirerek bir barış, dostluk, işbirliği adası yapma yönündedir.”
Cumhurbaşkanı Eroğlu, konuşmasını, seminerin yararlı sonuçlar doğurmasını dileyerek tamamladı.
