Özersay, “Bu sadece bizim sorunumuz değildir dünyanın sorunudur. Virüs nasıl dünyanın sorunuysa virüsten korunma, salgının önüne geçme, önleme yönünde hangi tedbirin alınacağı ve bu tedbirlere ne kadar, ne şekilde uyulacağı da dünyanın meselesidir. Gerçek olan şey; sorumluluk hepimizdedir. Hükümet olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Eksiğimiz olabilir, bazı yetersizliklerimiz de olabilir. 7 gündür bazen günde 2 kez toplantı yaparak ülkemizde ve diğer ülkelerdeki gelişmelere, tecrübelere ve Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı rakamlara bağlı olarak tedbirlerimizi güncelliyoruz, geliştiriyoruz. Bazı özel düzenlemeler getirip sürece adapte olmaya çalışıyoruz. Sürekli takip halindeyiz. Her bir birey de sorumluluğunun bilincinde olmak zorundadır.  Kendi tedbirini de almak zorundadır” dedi.

“KADEMELİ OLARAK TEDBİRLERİ ARTIRIYORUZ, VATANDAŞ ENDİŞE ETMESİN AMA TEDBİRİ DE ELDEN BIRAKMASIN”

Toplu mekanlarda bulunma konusuna da değinen Özersay, ilk günlere kıyasla önemli bir yol kat edildiğini düşündüğünü belirtti: “Dün itibariyle çarşı ve marketlerde alınan kararlara uymama halinin giderek azaldığını görüyorum. Kural ihlallerine de zamanında müdahale edebilmek önemlidir. Polis birtakım tedbirler alıyor, almaya da devam edecek. Caydırıcılık bağlamında bu kuralların uygulanmasını sağlayacağız. Herkes hem kendi hem ailesi hem de toplumun sağlığı açısından sorumludur. Zorunlu ihtiyaç olmadıkça kimse toplu mekanlarda bulunmamalıdır. Market kalabalıksa girilmemelidir. Her şey rayına oturacak, kimse endişe etmesin ama tedbiri de elden bırakmasın. Nüfus sayımı yapılırken sokağa çıkma yasağı varken de uymayanlar oldu. Sokağa çıkma yasağı ilan edildiğinde risk ortadan kalkar diye bir şey yok. Risk azaltılır ama hayatın idamesi zorlaştığı için ihlaller artabilir. Kademeli olarak, şartlarla doğru orantılı şekilde tedbir almaya çalışıyoruz. Gözlemimiz alınan kararlara çoğunlukla vatandaş uyuyor.”

“ŞU ANDA ESAS MESELEMİZ ÜLKEYE DIŞARIDAN GELEN VİRÜSÜ ENGELLEMEKTİR”

Alınan tedbirlerin içine bir aşamada sokağa çıkma yasağının da dahil edilebileceğini söyleyen Özersay şu noktada, eldeki tüm enstrümanları bir anda kullanmanın çok da akılcı olmadığını belirtti: “Esas meselemiz, ülkeye dışarıdan gelen virüsü engellemektir. Tespit edilen ve pozitif çıkan bireyler ya turist olarak ülkemize gelen Almanya vatandaşlarıdır veya İngiltere’yle bağlantısı olan KKTC vatandaşlarıdır. Ne ilginçtir ki; Güney Kıbrıs’ta da İngiltere’yle bağlantısı olan kişilerde virüs görülmüştür. Bunun sebebi, İngiltere’nin farklı bir sağlık politikası izliyor olmasıdır. Bazı bilim insanlarına göre Birleşik Krallık şu anda sorumlu bir davranış ortaya koymuyor. Dünyayı da bir tehlikeyle karşı karşıya bırakıyor.

“ŞU ANDA VAKA SAYISINDA BİR ARTIŞ YOK ANCAK BU ARTMAYACAĞI ANLAMINA GELMEZ”

Dün akşam itibariyle, vatandaşımız değilse İngiltere de dahil olmak üzere yurtdışından gelişlere ülkemizi önemli ölçüde kapatmış durumdayız. KKTC vatandaşlarına da gerçekten ihtiyaç ve zorunlu değilse ülkeye gelmemeleri yönünde çağrı yaptık. Orada bulunan KKTC vatandaşı öğrencilerimiz var. Onlarla ilgili belki özel bir düzenleme yapma yoluna gideceğiz. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı olarak yurtdışında bulunan öğrencilerimizle ilgili ilave tedbir düşünüyoruz. Geldiklerinde burada topluca karantina altına alınmaları kaydıyla gelişlerinin kolaylaştırılması düşüncemiz var.

Şu anda ülkemizde sayı olarak çok fazla bir artış olmadı. Ancak bu, önümüzdeki günlerde birdenbire artmayacağı anlamına gelmez. Biz tedbirli olmak zorundayız. Vatandaş sayılara bakarak kuralları es geçmemeli, tedbirini almalı. Biz de hükümet olarak tedbir almayı sürdüreceğiz.”

“HEP BİRLİKTE HAREKET EDERSEK BU SIKINTILARI AŞARIZ, HÜKÜMET TEK BAŞINA SORUN ÇÖZÜCÜ OLAMAZ”

Şu anda ülkede bir panik havası olmadığını anlatan Kudret Özersay, “Panik olmaya gerek yoktur. Vatandaş bizi, biz de kamu olarak vatandaşı denetleyeceğiz. Hep birlikte kuralları uygulayacağız. Hepimizin sağlığı ve geleceği söz konusudur. Dayanışma halinde olmalıyız. Ancak birlikte hareket edersek bu sıkıntıları aşabiliriz. Tek başına hükümet sorun çözücü olamaz” dedi.

“KENDİ ÜLKESİNE GİDİP DÖNMEK İSTEYEN YABANCI ÖĞRENCİLER ÜLKEYE ALINMAYACAK”

Ülkedeki yapancı öğrencilere “potansiyel virüs bulaştırıcı” gibi bir yaklaşımın çok yanlış olduğunu aktaran Özersay sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyanın farklı ülkelerinden ülkemize gelen binlerce öğrenci var. Herkes şunu bilsin, bu öğrencilerin çok büyük bir bölümü zaten bir süredir buradaydılar. O yüzden bir risk yok. Kendi ülkesine gidip de geri gelmeye kalkan öğrenciler, yasağı genişlettiğimiz için artık ülkeye giremeyecek. Ülkemizde zaten birlikte yaşadığımız öğrencilere potansiyel virüs taşıyıcısı olarak bakmak sağlıklı ve doğru bir yaklaşım değildir. Bu yaklaşım bilimsel de değildir.”

“SOLUNUM CİHAZI GİBİ GEREKSİNİMLER İÇİN YENİ SİPARİŞLER VERİLDİ”

Kudret Özersay programda, Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nde yatan hastaların durum bilgisini de paylaştı. Hiçbir hastanın durumunun kötü olmadığını söyleyen Özersay, “Şu ana kadar rakamlar bir sorunu işaret etmiyor ama birkaç gün sonra rakamlar artabilir. Bu olasılığı göz ardı edemeyiz. Gerek Türkiye’ye gerekse başka ülkelere solunum cihazı gibi gereksinimler için siparişler verildi. Bunların gelişlerine yeni prosedürler eklendi. İlgili ülkeler kendilerinin de ihtiyacı olabilir diye özel izinler alınması gerekiyor. Var olan kapasitemizi arttırmaya yönelik tedbirlerimizi de alıyoruz” şeklinde konuştu.

“İSTİSNA KATEGORİSİNDE OLUP RİSK ALIP ÇALIŞAN KAMU VE ÖZELDEKİ HERKESE AYRI AYRI TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Alınan tedbirlerde kamu veya özel diye bir ayrım olmadığına işaret eden Kudret Özersay, bu süreçte risk alarak çalışmaya devam eden herkese ayrı ayrı teşekkür etti: “İdari izinler verildi. Hem kamuda hem özelde bunun istisnaları vardır. Kamuda maliyenin personeli çalışmak durumunda. Limanlarla ilgili de durum aynıdır. KKTC vatandaşları ülkemize gelecekse, diğer ülke vatandaşları gidecekse sivil havacılar görev yapmazsa nasıl olacak? Kamuda ve özelde istisna kategorisinde bulunan, risk alan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu ülkede temel hizmetlerin devamını sağlamak için bizden daha fazla risk alıyorlar. Özelde de aynı durum söz konusu. Marketler açık kalacak dediğimizde pek çok insan ihtiyaçlarını karşılayacağı için mutlu oluyor ama orada çalışan insanlar var. Oradaki temel gıdayı tedarik etmek için çalışanlar var. Fırıncılar var. Hem kamuda hem özelde bu yasakların dışında kalan insanlar var. Kimileri bunu bir tatil olarak görebilir ama çalışmaya devam eden insanlar var.”

“SEÇİMİN ZERRE KADAR ÖNEMİ YOKTUR, ÖNEMLİ OLAN ÜLKENİN VE HALKIN GELECEĞİDİR”

Programda Cumhurbaşkanlığı seçiminin sorulması üzerine Kudret Özersay, “Bu sıradışı bir durumdur. Tedbirleri de bu şartları dikkate alarak herkes değerlendirmelidir. Herkesten hoşgörü ve anlayış rica ediyorum. Şu anda hükümet etmekten ziyade bir krizi yönetiyoruz. Hiçbirimiz için kolay değil. Böyle bir durumda hiçbir şeyi siyaset üzerinden okumamalıyız” dedi. “Önemli olan ülkenin ve halkın geleceğidir” diyen Özersay sözlerini şöyle sürdürdü:

“Seçimin zerre kadar önemi yok. Ne zamana kadar bilmiyorum ama siyaset üzerinden düşünmek, hareket etme lüksümüz yoktur. Seçim ve benzeri unsurların hiçbir önemi kalmamıştır. Aday olacak isimlerle istişare edip bu konuda bir adım atılmasını sağlamak düşüncesindeyim. Bu seçimin ertelenmesi ihtiyacını hızlıca bir görüşme ihtiyacı duyuyorum. Birlikte bir karar üretmeye çalışacağız.”

Editör: TE Bilisim