Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Sunat Atun, mecliste 32 milletvekili ile bulunan CTP-BG ile DPUG Koalisyon Hükümeti’nin bu çoğunluğa rağmen meclisi toplamayı başaramadığını, ülkenin kötü yönetildiğini savunarak, “hükümet bitmiştir” dedi.

Meclisin ikinci toplanma denemesine aç-kapa yapılması şartıyla destek verdiklerini anlatan Atun, “burada artık çok net bir durum vardır. CTP 29 Haziran’daki yerel seçimde en büyük elinde tuttuğu başkanlıkları kaybetmiştir. 5 ilçenin hiçbirinde artık CTP yoktur. CTP 2013 seçimine oranla yüzde 5’lik bir oy kaybına uğramıştır” diye konuştu.

Halkın CTP-DP hükümetine verdiği desteği bir yıl sonra geri aldığını ileri süren Atun, “hem halktan aldığı yetkiyi kaybeden, meclisi toplayamayan hükümet kendi içinde de bitmiştir” ifadesini kullandı.

Sunat Atun, yaptığı açıklamada, “halkın desteğini kaybetmiş, kendi içerisinde de bitmiş bir hükümet vardır. Hükümet kendisini sorgulamalı ve bitişe geldiğini görmelidir diyorduk ama artık bitişe gelmek diye bir şey de kalmamıştır. Bu hükümet artık tam manasıyla bitmiştir. Bugünkü meclis tablosu da bunun son derece net, son derece gözle görülür bir ifadesidir” iddiasında bulundu.

Sunat Atun, “erdem gösterip Sayın Başbakan’ın hükümetin istifasını sunmasının vakti artık gelmiştir” dedi ve hükümetin, her alanda skandallarla anılan bir hükümet olduğunu öne sürdü.

Atun, “o ölü doğan yapı hayatta olmadığını meclisin bugünkü durumuyla da ortaya koymuştur” dedi.

EKONOMİ

Ülke ekonomisinin her geçen gün geriye gitmekte olduğunu ileri süren Sunat Atun, Başbakan Yorgancıoğlu’nun önceden vermiş olduğu bir mülakatı hatırlattı.

CTP’nin propaganda gazetesi Yenidüzen’de 6 Ekim 2013’te yayımlanan röportajında CTP Genel Başkanı ve Başbakan Yorgancıoğlu’nun “yılbaşından önce değişim hissedilecek” şeklindeki sözlerinin yer aldığını hatırlatan Atun, aradan geçen 11 ayda ekonominin son derece kötü bir noktaya sürüklendiğini savundu.

Ekonominin içerisine düşürüldüğü durumun kötülüğünün devletin en bağımsız kurumlarınca da ifade edildiğini kaydeden Atun, Merkez Bankası’nın raporunda bireysel kredilerde önemli artışlar görüldüğü ve ödenemeyecek seviyelere ulaşıldığı ifadelerinin yer aldığını söyledi.

Sunat Atun, vatandaşın bankalara olan borcunda son dört ayda yüzde 5.07’lik bir artış yaşandığına işaret ederek, ekonomik büyümenin ise sadece yüzde 2’lerde seyrettiğini kaydetti.

Vatandaşın bankalara olan borcunun rakamsal olarak ise 3 milyar 125 milyon Türk Lirası’na ulaştığını belirten Atun, bunun 8 buçuk-9 milyar TL arası olan milli gelirin yüzde 30’luk oranına denk geldiğini vurguladı.

Atun, buna ülkenin borç stoğu da eklendiğinde KKTC devletinin milli geliri üzerinde borcu olduğu gerçeğinin görüldüğünü kaydetti.

DPÖ’nün 19 Mayıs 2014’te yapmış olduğu açıklamada da yıllık büyümeyi yüzde 2.2 olarak ortaya koyduğunu ifade eden Atun, bir yılda sadece yüzde 2.2’lik bir büyüme beklenirken, vatandaşın borçlarında sadece 4 ayda yüzde 5 artış olduğunu söyledi.

Rakamların ekonomideki bozulmanın son bir yılda olduğunu net bir şekilde ortaya koyduğunu öne süren UBP Genel Sekreteri, “Merkez Bankası Başkanı geçen haftaki açıklamasında hükümetin yürürlüğe koyduğu dört yasanın bankalara olan gecikmiş borçların ödenmesinde herhangi bir iyileştirme getirmediğini, tahsili geciken alacaklar sorununu çözemediğini söylemiştir. Hükümetin kendi hukuk uzmanlarıyla, kendi ekonomi uzmanlarıyla yaptığı yasaların nasıl duvara vurduğu rakamlarla görülmektedir. Bu rakamları hazırlayanın özerk ve bağımsız bir kurum olan Merkez Bankası olduğunun altını tekrardan çizerim” şeklinde konuştu.

Atun, sorunlu kredilerin dört ay önce 536 milyon TL olduğunu, şimdilerdeyse 573 milyon TL’ye fırladığına işaret ederek, Haziran 2013’te bu rakamın 467 milyon TL olduğunu hatırlattı.

Bunun yüzde 22.7’lik bir artış demek olduğunu anlatan Atun, “ekonomi adına hiçbir adım atılmamıştır. Sektörlere yönelik hiçbir proje üretilmemiştir. İhracat stratejisi terk edilmiştir. KOBİ stratejisi terk edilmiştir. Mevcut ekonomi ve maliye bakanlıkları bu konuların hiçbirisiyle ilgilenmemektedir. Şu andaki tek meşguliyetleri siyaseten etraflarına nasıl bir örgütlenme sağlayacaklarıdır” dedi.

Sunat Atun, “soruyoruz, hükümetin ekonomi vizyonu nerede? Sayın Başbakan’a sorarsınız ama Sayın Başbakan tek bir kelime söylemez, o döner Kıbrıs sorununa bağlar ekonominin çözümünü. Sayın Ekonomi Bakanı’na bakıyorsunuz, bir yılda ağzından ekonomiyle ilgili tek bir cümle çıkmadı. Ekonomi Bakanı’nın ekonomiyle ilgili tek bir cümlesini bulamazsınız” şeklinde konuştu.

Özkan Yorgancıoğlu’nun muhalefetteyken karşı çıktığı programın mutabakat zaptının altında Başbakan olarak imzası olduğunu ifade eden Atun, şunları savundu:

“Reddettikleri, tanımadıkları programın altına imza atarak iki yüzlü siyaset izlediklerini ortaya koymuşlardır. Türkiye Cumhuriyeti’ne ‘Biz bu programı tanıyoruz, altına imzamızı atıyoruz’ derken, KKTC’de belli başlı çevrelere dönüp ‘biz bu programı uygulamayacağız’ diyorlar. Bu ciddi bir hükümet duruşu değildir. Bu ciddi bir siyasetçi duruşu da değildir. Ciddi siyasetçi kendi programını hazırlar, altına imzasını atar, ülkesinde de onu uygular. Ama ‘ben Türkiye’yi kandırıp da Türkiye’nin parasını alayım’ de, ondan sonra da programı uygulama. Bu tam bir iki yüzlü siyasettir. Hükümetin uçurumdan düşmesinin en temel nedeni de bu siyasettir.”

ELEKTRİK

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyaretinde sevindirici bir açıklamada bulunarak Türkiye’den kablo ile KKTC’ye elektrik getirilmesi projesinin yıl içerisinde hayata geçirileceğini dile getirdiğini anımsatan Atun, “bizim TC ile yaptığımız programda da bu öngörülmekteydi ama CTP karşıydı” şeklinde konuştu.

Sunat Atun, KIB-TEK’in maliyetlerinin arttığını, mali açıdan ise kurumun tarihinin en büyük borcuna sahip olduğunu ileri sürerek, “elektrik kurumunun artık gidemeyeceğini göremeyip bunu geçiştirebilmek için ve o söz verdikleri çevrelere kendilerini şirin gösterebilmek için habire borçlandılar” dedi.

Sunat Atun, “Bu devletin hükümetinin başı Sayın Özkan Yorgancıoğlu. Sendikaya ne diyor? Böyle bir proje olmaz diyor. Türkiye Cumhuriyeti’ne ne diyor? Ben bu projenin altına imzamı atarım, mutabıkım sizle diyor ve imzasını da buraya çakıyor. Söz konusu açıklama yapılıyor ama ses çıkmıyor Sayın Başbakan’dan. Ben açık ve net bir şekilde soruyorum, kendisine de partisine de. Bu hükümetin kabloyla denizaltından TC elektriğinin KKTC elektriğine bağlanması yönündeki kararları ve politikaları nedir? Biz de, vatandaş da bu konuda çok net bir açıklama beklemekteyiz” dedi. 
Editör: TE Bilisim