Tatar’ın açıklaması şöyle:

“İnsan hak ve özgürlüklerine karşı, demokrasi ve milletin iradesini ayaklar altına almaya kalkan bu faşist darbeleri bir kez daha şiddetle lanetliyorum.

Rum-Yunan liderliğinin, Kıbrıs’ın İngiltere’ye kiralandığı 1878 yılından hemen sonra başlattığı Enosis hedefinin, Kıbrıs Türk halkının destansı direnişi, gösterdiği dayanışma ve cesaret karşısında başarıya ulaşması mümkün değildi. 

Kıbrıs bir Helen adası olmasın diye evlatlarını toprağa veren, büyük fedakârlıklara katlanan, o dönemin karanlığında özgürlük şiarıyla geleceğini aydınlatan halkımız, Anavatan Türkiye’nin destek ve yardımıyla her zaman direnerek onuruna ve özgürlüğüne sahip çıkmıştır.

Türk Mukavemet Teşkilatı öncülüğünde verilen mücadele sonrasında, halkımız, 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı olmuştur. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ‘Enosis’e sıçrama tahtası’ olarak gören Rum-Yunan ikilisinin, 21 Aralık 1963 tarihinde başlattığı Kanlı Noel saldırıları ile halkımız katliamdan geçirilirken, Kıbrıs Cumhuriyeti de silah zoruyla Rum devletine dönüştürülmüştür.

Kıbrıs sorununa çözüm bulabilmek için başlayan müzakere süreçleri devam ederken Enosis canavarı yeniden harekete geçti. Yunanistan’daki askeri cunta ile EOKA mensupları, 15 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirdikleri askeri darbe ile Kıbrıs’ı bir Helen adası yapabileceklerini zannettiler. Ama başaramadılar... 

Anavatan Türkiye, uluslararası antlaşmalardan doğan haklarını kullanarak, 20 Temmuz 1974 sabahı gerçekleştirdiği Barış Harekâtı ile Türk askeri Kıbrıs’a ayak basarak halkımızı özgürlüğe, bütün Kıbrıs’ı da barışa ve huzura kavuşturmuştur.

Bu kanlı darbede, yüzlerce Rum’un faşist darbeciler tarafından öldürüldüğünü de hatırlatmakta büyük fayda vardır.

Yunanistan’daki askeri cunta ile EOKA mensupları tarafından gerçekleştirilen bu faşist darbenin ana hedefi halkımızı yok edip, Kıbrıs’ı Helen adası yapmaktı.

Bir diğer faşist darbe kalkışması da Türkiye’yi esaret altına almak isteyen dış güçler tarafından organize edilip desteklenen FETÖ terör örgütü tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına, bütünlüğüne, bağımsızlığına ve demokrasiye karşı yapılan bu darbe kalkışması Türk halkı ve devletine bağlı Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları tarafından bastırılırken, Kıbrıs Türk halkı ilk andan itibaren bu darbe kalkışmasına çok sert tepki gösterdi.

Feyzioğlu, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz tarafından kabul edildi Feyzioğlu, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz tarafından kabul edildi

Kalkışma neticesinde emperyalizm uşağı FETÖ terör örgütü yüzlerce masum insanı öldürmüş, lakin Türk ulusunun, devletine bağlı TSK unsurları ve kolluk güçlerinin omuz omuza mücadelesiyle bu alçak kalkışma kaybetmiş kazanan yüce Türk Milleti ve Türk demokrasisi olmuştur.

Bu iki faşist darbenin ortak özelliklerinden biri Kıbrıs’ı Helen adası yapma girişimleridir.

15 Temmuz 1974 darbesinin ana hedefi bu olurken, 15 Temmuz 2016 tarihindeki FETÖ darbe kalkışmasında, Ankara’daki FETÖ merkezinden KKTC’deki FETÖ yapılanmalarına gönderilen mesaj ve talimatları hatırlatmakta yarar vardır: Bu mesaj ve talimatlarda ‘Ercan Havalimanı ile diğer deniz limanlarının kuşatma altına alınması ve Türk askerlerinin büyük bir bölümünün Mersin’e gönderilmesi’ isteniyordu. 

Rum liderliğinin önde gelen isimlerinin yapmış olduğu ‘Türkiye’de darbe kalkışmasının gerçekleştiği 15 Temmuz akşamı Kuzey’e saldırıp, Türk askerlerini esir alsaydık, Girne yeniden bizim olacaktı’ açıklamaları da bu bağlamda oldukça dikkat çekicidir.

FETÖ terör örgütünün gerçekleştirdiği darbe kalkışmasında Türkiye Cumhuriyeti’ni, özgürlüğü, bağımsızlığı, demokrasiyi ve halk iradesini savunurken, şehitleri rahmet ve minnetle anarken, gazilerimizi de saygıyla selamlıyorum.”

Editör: Haber Merkezi