Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ)Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi, Diyetisyen Yrd. Doç. Dr. Anıl Evrim Güngör “14 Kasım Dünya Diyabet Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada, diyabet hastalığının dünya genelinde arttığına ve okul öncesi çocuklarda dahi görüldüğüne dikkat çekti.
Güngör, "Diabettes mellitus" denilen diyabeti, pankreastan salgılanan insülin hormonunun tamamen yokluğu, yetmezliği veya etkisizliği ya da hormonun yapısal bozukluğu sonucunda gelişen, kan şekeri yüksekliği ile karakterize; karbonhidrat, lipit ve protein metabolizmalarının bozukluğu ile seyreden, göz, böbrek gibi organlarda hasar yaratan bir hastalık topluluğu olarak açıkladı. Dünya genelinde diyabetin hızla arttığına dikkat çeken Güngör, bu artışın başlıca nedenini nüfus artışı, yaşlanma ve kentleşmenin getirdiği yaşam tarzı değişimi sonucu, fiziksel aktivitenin azalması olarak açıkladı. Güngör ayrıca, pek çok toplumda daha çocuklarda görülen Tip 1 diyabetin arttığını ve bu artışın okul öncesi çağı çocuklarda daha yüksek oranda olduğuna dikkat çekti.
Güngör, diyabet hastalığına zemin hazırlayan durumları; hareketsiz yaşam sürmek, obezite, birinci derece akrabalarda diyabet varlığı, iri bebek doğurma ya da hamilelik sırasında oluşan şeker öyküsü, hipertansiyon,kötü kolesterolün (LDL) yükselmesi ve iyi kolesterolün (HDL) düşüklüğü, ağır insülin direnci ile seyreden sağlık sorunlarının varlığı ve erken yaşta kalp damar hastalığı öyküsü olarak sıraladı.
Sağlıklı yaşam Tip 2 diyabet riskini azaltıyor
Diyabet riski olan bireylerde sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ile Tip2 diyabet riskinde %44-58 oranında azalma olduğunu vurgu yapan Güngör, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: kan şekerini dengede tutmak için dengeli ve düzenli beslenmek,uzun süre aç kalmamaya dikkat ederek, 3 ana ve 3 ara öğünden oluşan bir beslenme programı uygulamak, beyaz ekmek yerine tam buğday unundan olan esmer ekmek, çavdar ekmeği veya kepek ekmeği tüketmek, haftada en az 2-3 porsiyon kurubaklagil yemekleri tüketmek, ara öğünleri atlamamak ve bu öğünlerde meyvenin yanında ikinci bir besin olarak süt, yoğurt, ayran tüketmek, et ürünlerinin derisini ve yağını ayırarak haşlama, buğulama veya ızgara yöntemiyle pişirerek tüketmek ve kızartma türü besinlerden uzak durmak, öğünlerde light ürünler yerine kalorisi düşük, sağlıklı pişirme yöntemi kullanılarak hazırlanmış gıdalara yer vermek, hazır gıdalar tüketmemek, şekerli besinlerden uzak durmak, bu besinleri yaşam tarzı haline getirmek ve düzenli olarak fiziksel aktivite yapmak.
"Diyabet Tedavisi ile kan şekerini ve kan yağlarını istenilen sınırlar içinde tutabilirsiniz. Boyunuza uygun ideal vücut ağırlığına ulaşarak, bu ağırlığı koruyarak, dengeli, düzenli beslenme ve yeterli düzeyde egzersiz ile diyabet hastalığının yol açabileceği sağlık problemlerini en aza indirebilirsiniz"diyen Güngör, diyabet hastalığının kalp damar hastalıklarına, beyin damarlarında tıkanma sonucu felç, böbrek gibi hayati işlev gören organların hasarı sonucu böbrek yetmezliğine, kanda artan şeker miktarı nedeni ile ayaklarda ve gözlerde kalıcı hasara da sebep olabileceğini dile getirdi.
Editör: TE Bilisim