Dünya yaşamış olduğu krizler, gelecek planları, çevre ve ekonomi açısından sürekli çareler üretmekte ve gelişen teknoloji ile daha konforlu ve daha ucuz bir hayata doğru yol almaktadır. Bu icatların üretilmesi süresince çok büyük paralar harcanmakta ve sonrasında dünyanın kullanımına sunulmaktadır.
Aydınlık Yarınlar Hareketi olarak yurt dışına yapmış olduğumuz ziyareteler çerçevesinde siyasi konularda olduğu gibi ticari konularda ve teknoloji konularında gelişmeler dikkatimizi çekmektedir.
Alternatif Enerjide bunlardan birisidir. Gelişmekte olan ülkeler güneş ve rüzgar enerjilerini olabildiğince kullanmaya çalışmakta ve milli servetlerini koruma yoluna gitmektedirler. Örneğin Almanya iklimi bol yağışlı bir iklim olsa da Almanlar Dünya alternatif enerji kullanımının %80’ini ellerinde tutmaktadırlar. Bu sayede hem kendi hanelerinde ekonomi yapmaktadırlar hem de milli servetlerini heba etmemektedirler.
Peki bizde durum ne?
Ülkemizde 365 günün neredeyse 350si güneşli. Fakat alternatif enerji konusunda çalışması gerekenler nedense bu konuyu yıllardır düzgün bir şekle sokamadılar. Günün neredeyse 15 saatinde güneş olan bir ülkede biz halen daha fuel oil santrallerinden medet umuyoruz. 54 kuruşa devlet elektrik satın alıp bize 46 kuruşa satıyor. Halbuki bugün Türkiye’de devletin alternatif enerji santrallerinden satın aldığı enerjinin fiyatı 13,3 dolar cent yani 26 kuruş. Yaptıkları antlaşmadan dolayı yılda devletimizin yani bizlerin ödediği alınmayan enerji ücreti yaklaşık 70,000,000 TL.
120 MW bir güneş enerji santralinin bugün kurulum maliyeti yaklaşık 144,000,000 Euro. Bu rakamı yatırıp santral kuracak ve devlete bu enerjiyi 0,15 dolar cente verecek firmalar söz konusudur. Buna rağmen devlet yönetimi nedense kılını kıpırdatmıyor. Zam yaparak ve insanların cebine elini atarak günü kurtarma çabası içerisindedir. Halkımız mevcut elektrik mailiyetlerinden , sürekli yaşanan elektrik kesintilerinden ve santrallerin çevreye vermiş olduğu zarardan ötürü isyan noktasına gelmiştir.
Editör: TE Bilisim
