Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu devam ediyor.

Eğitim konusunun gündeme gelmesiyle kürsüye çıkan Olgun Amcaoğlu, aşının gelmesi için yapılan çalışmaları aşama aşama paylaştıklarını ifade ederek, Üst Komite’nin kararına uyarak 12. sınıfları eğitime davet ettiklerini ancak eylem kararı alındığını belirtti.

Aşılanmadan okullara gidilmemesi gerektiğini hala savunduklarını ancak ortada şu an aşı olmadığını kaydeden Amcaoğlu son sınıfların mezuniyeti de ortadayken bu eylem ısrarın neden olduğunu sordu.

12’nci sınıflar okula gitmiş olsaydı rakamlar 3 basamaklı olacaktı gibi açıklamalar yapıldığını bu açıklamanın hangi bilimsel dayanağa göre yapıldığı sorulduğunda cevap alınamadığını dile getiren Amcaoğlu “Ülkede aşı var da biz mi yapmadık?” diye sordu.

ÖZYİĞİT

Bunun üzerine tekrar kürsüye çıkan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, aşıların getirilmesi ve öğretmenlerin aşı programına alınması gerektiğini ifade etti.

ERHÜRMAN

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da kürsüye çıkarak, muhalefetin ve sendikaların hareketlerinin arkasında siyasi bir amaç olduğu iddiası varsa bunun açıkça ifade edilmesini istedi.

OĞUZ

Kürsüye çıkan Maliye Bakanı Dursun Oğuz da bütçe konusunda bilgi verdi. Kamu çalışanlarının maaşlarına göz diken bir duruşları olmadığını anlatan Oğuz, kamu giderleri açısından bazı tedbirleri almak durumunda kaldıklarını anlattı.

Eylemcilerin açıklamalarına değinen Oğuz, bu aydan itibaren ilgili tutarın maaşlara yansıtılmaya başlayacağını anlattı, temel tüketim maddelerinde KDV’nin sıfır olduğunu dile getirdi.

Oğuz eylemcilerle yaptıkları görüşmede, bu zor şartlarda, devletin gelir getirici dairelerinde grev yapılırsa bütçenin zafiyete uğrayacağını söylediğini kaydetti.

Topladıkları paralarla ödemeleri yaptıklarını dile getiren Oğuz, grev için “Hak mıdır? Haktır” dedi. Oğuz, ancak eğer gelir getirici  dairelerde grev olması halinde bütçenin gelirlerinin daha da fazla zarar göreceğini anlattı.

SANER

Daha sonra Başbakan Ersan Saner kürsüye çıktı. Geçiş kapılarının açılmasıyla ilgili en büyük sıkıntının Güney Kıbrıs’taki vaka sayıları olduğunu ifade eden Saner, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin kararına göre hareket edeceklerini belirtti.

Ekonomiye fayda olacağının doğru olduğunu belirten Saner, ancak Sağlık Üst Komitesi’nin kararına göre hareket edileceğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Cenevre görüşmesi öncesi Meclis’e gelerek bilgi vermesinin kendilerinin de isteği olduğunu anlatan Saner, bu toplantıda karşılıklı olarak görüşlerin paylaşılabileceğini dile getirdi.

Vaka sayılarındaki artış ve aşı konusunda ise, dünyada aşıya ulaşım konusundaki sıkıntıya işaret eden Saner, KKTC’de aşılamanın nüfusa oranla, dünyaya ve Güney Kıbrıs’a kıyasla yüksek olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs konusunda kapsamlı çözüm konusunun dile getirildiğine işaret eden Saner, altı ana başlıktaki bugüne kadar hiçbir ilerleme sağlanmadığını, bir 50 yıl daha beklemenin kabul edilebilir olmadığını kaydetti.

Emlak vergilerinin Ocak ayında artırılacağını söyleyen Saner, Nisan ayında tüm devlet memuru maaşlarına hayat pahalılığı yansıtılacağını belirtti.

Hükümet olarak minimum 10 milyon TL harcayarak bir milletvekilini seçmek gibi bir lüksleri olmadığını bildiklerini söyleyen Saner, bir ad hoc komiteyle seçim ve halkoylaması yasasının değiştirilmesini ve seçim tarihi belirlenmesini önerdi.

ERHÜRMAN

Yeniden kürsüye çıkan CTP Başkanı Tufan Erhürman ayın 20’sine 8 gün olduğunu, 8 günde komite toplayıp öneri götürüp uzlaşma sağlayıp Meclisten geçirmezse Haziranda ara seçime gidileceğini, 8 gün içinde ad-hoc komiteden seçim yasası geçirmenin de imkansız olduğunu anlattı. Yapılabilecek tek şeyin seçim tarihi belirleyip, ad-hoc komite toplamak olduğunu söyleyen Erhürman, 8 gün içinde seçim tarihi Meclis’ten geçmezse Haziran’da ara seçime gidilmesi gerekeceğini söyledi.

ÖZERSAY

HP Genel Başkanı Kudret Özersay da, seçim tarihi için bir an önce adım atılması gerektiğini belirtti. Partilerin seçim için farklı tarihler öne sürdüğünü ancak uzlaşının mümkün olduğunu söyleyen Özersay, herkesin ara seçimin fayda değil israf yaratacağı konusunda görüş birliğinde olduğunu anlattı.

Hükümetin Ekimde seçim yapılması üzerine kurulmuş bir hükümet olduğuna işaret eden Özersay, “Gelin bir tarihte uzlaşalım ki bu ara seçim konusu da gündemden kalksın” dedi.

ÖZYİĞİT

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de “Keşke bu adımlar daha önce atılsaydı” dedi. Süratle komitede bu konunun ele alınması gerektiğini dile getiren Özyiğit, bir tarihte uzlaşılmasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Özyiğit daha sonra kurulacak bir ad hoc komiteyle seçim ve halkoylaması yasasının tartışılmaya başlanması gerektiğini anlattı.

TDP’nin Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin uygundur dediği en erken tarihte seçime gitmeye hazır olduğunu belirtti.

ÇELER

Ardından TDP Milletvekili Zeki Çeler kürsüye çıktı. Pandemiden dolayı özel sektörün zor durumda olduğunu belirten Çeler, maaş desteğiyle ilgili kurallara uymayan işverenler olduğunu söyledi.

Denetimlerle ilgili sürecin daha sıkı şekilde yürütülmesi gerektiğini dile getiren Çeler, İSG kuralları çerçevesinde denetimlerin sürmesinin önemine değindi.

Denetimsizliğin haksız rekabet de yarattığını anlatan Çeler, pandemi sonrasında da Pazar günleri süpermarketlerin kapatılması kararının sürmesi gerektiğini ifade etti.

Çeler yeni iş yasasının AB standartlarında hayata geçmesinin büyük fayda sağlayacağını belirtti.

ÇAĞMAN

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Koral Çağman iş sağlığı güvenliği konusunda, denetim sorununu çözmek için çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

Bu denetimlerin artması için uyarılar yaptıklarını anlatan Çağman, Pazar günleri marketlerin kapalı kalması için ön çalışmaları olduğunu kaydetti.

İş yasasıyla ilgili çalışmaları olduğunu anlatan Çağman, bu konuda birlikte çalışmayı tercih ettiğini anlattı.

ŞAHİNER

Ardından CTP Milletvekili Salahi Şahiner kürsüye çıktı. Kıb-Tek konusunda yaptıkları uyarıların doğruluğunun ortaya çıktığını savunan Şahiner, önümüzde sıkıntılı bir süreç olduğunu kaydetti.

Profesyonelce hazırlanan idari ve teknik şartnamede “yolsuzluklarla savaş” diyerek değişiklikler yapıldığını savunan Şahiner, yakıt güvenliği için gereken şartname, opsiyon belgesi, kira belgesi gibi belgelerin ortadan kaldırıldığını kaydetti.

Gelinen noktada ihale kutusundan çıkan tekliflerle ilgili medyada yer alan haberlere atıfta bulunan ve buna göre evrak sahteciliğine varan noktaya gelindiğini söyleyen Şahiner, “Organize bir işi andırıyor” dedi.

TPİC alımı konusunda, kaç para ödeneceğinin sorgulanması gerektiğini dile getiren Şahiner, bunun ihaleyi bloke için uydurulmuş bir plan olduğu iddiaları da olduğunu ifade etti.

ŞAHALİ

Ardından CTP Milletvekili Erkut Şahali söz aldı. Hellim’in Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıslı Rumlara ait menşe sertifikasını bugünden itibaren aldığını kaydeden Şahali, bunun son derece önemli bir gelişme olduğunu belirtti.

Şahali bu konuda bazı çekinceler ifade edildiğini ancak hellimi hellim gibi üretmeye niyetli olanların bunu sevinçle karşıladığını anlattı.

TÜK’ün uzun süredir bir özel bankanın tahsilatçısı durumunda olduğunu savunan Şahali, kurumun uzun süredir batık durumda olduğunu iddia etti.

“Ama yaşatılması lazım” diyen Şahali, kurumun günlük arpayı ithal edip satabilecek bir duruma düşürüldüğünü dile getirdi.

Maaş ödeyemeyen bir TÜK’le karşı karşıya olunduğunu anlatan Şahali, TÜK olmazsa ülkede hayvancılığın yapılamayacağı bir noktaya gelinebileceğini belirtti.

TÜK’ün Toprak Mahsülleri Ofisi’ndeki borcunun silinmesinin önemli olduğunu anlatan Şahali, bu borcun nasıl oluştuğuna da dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti, ilgili sürece değindi.

TÜK’ün yeniden yapılandırılması, tam özerk bir kurum olarak çalışmasını sağlayacak yasa önerilerinin hazır olduğunu belirten Şahali, bu öneriyi bugün işleme koymayacağını, ilgili bakan ve bürokratların fikirlerini de alarak sunacağını söyledi.

Orman arazilerinin kiralanması konusunda sorduğu sorulara yanıt alamadığını dile getiren Şahali, yangınla mücadele konusuna da değinerek, bu mücadelede helikopter kullanılmasına ihtiyaç olduğunu anlattı, 12 gün önce oluşturulmuş olması gereken yangın hazır kuvvet ekiplerinin oluşturulup oluşturulmadığını sordu.

Süt üreticilerinin yaşadığı sıkıntılara işaret eden Şahali, süt krizinin tedbir alınmazsa daha da artacağını, hayvancılığın “kumar oynamaya” benzer bir hale geleceğini söyledi.

Hayvancılığın temel girdi fiyatlarının arttığını söyleyen Şahali, bunun üzerine süt fazlası ve değerinin altında satış eklenirse hayvancılığın daha da kırılgan hale geleceğini anlattı, ne kadar süte ihtiyaç olduğunun açıkça ifade edilmesi gerektiğini belirtti. Şahali hayvancının da hükümetin açıklamalarına cevap vermesi gerektiğini dile getirdi.

Haber: Doğuş Özokutan Çiftçioğlu

Editör: TE Bilisim