Birleşmiş Milletler (BM)Genel Sekreteri’nin son Kıbrıs raporu sonrasında karşılıklı suçlama ve karalama anlayışının yeniden devreye girdiğine dikkat çeken Birinci, önümüzdeki hafta BM Güvenlik Konseyine sunulacak raporun tarafların hoşlanmadığı unsurları içerse de, gerçekte dengeli bir rapor olduğunu belirtti.
BM Raporları’nın tüm tarafların hassasiyetleri ve mevcut durumu içermek durumunda olduğunu, son raporun da bu anlayışla hazırlandığını belirten Birinci, “Raporda Kıbrıs Türk halkı adına olumlu gelişmeler bulunmaktadır. Ancak bu durumu daha ileri götürmek ancak gerçek bir çözüm vizyonuyla mümkün olabilecektir” dedi.
BM raporunda Kıbrıslı Türklerin izolasyonuna değinilmesi, ardından da AB raporunun gündeme gelmesinin akıllara doğal olarak son 10 yıldır askıda olan doğrudan ticaret tüzüğünü getirdiğini belirten Birinci, TDP olarak bu konuda bütünlüklü bir önerileri olduğunu, bu çerçevede Maraş’ın BM gözetiminde açılmasına karşılık, Mağusa Limanı’nın serbest ticarete, Ercan Havaalanı’nın da doğrudan uçuşlara açılmasını öngördüklerini anımsattı ve bu senaryoda herkesin kazançlı çıkacağına dikkat çekti.

“Müzakereler yeniden başlamalı”

TDP Genel Sekreteri Deniz Birinci, müzakere sürecinin aylardır sekteye uğradığını, dönem içinde müzakerelerin yeniden başlamasına olanak sağlayacak fırsatların da maalesef olumlu değerlendirilmediğini belirterek, diyalog ve müzakere süreci yerine gerginlik ve güç gösterisinin hakim olmasından kimsenin kazançlı çıkmayacağını kaydetti.

BM Genel Sekreteri’nin raporunda olduğu gibi tarafları karşılıklı suçlama ve karalama hamlelerinden vazgeçmeye davet ettiklerini belirten Birinci, “Akıl yolu ve ortak ihtiyacımız diyalog kurarak ve müzakere masasına oturarak çözümün yollarını bulmaktır. Çözümsüz geçen her günün Kıbrıslıların aleyhine olduğu gerçeğinden hareketle, tarafları masanın oluşmasına yardımcı olmaya çözüm yönünde samimi davranmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim