Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) çeşitli kademelerde hizmet eden ve ülke siyasetinin tanınan isimlerinden, Eski Sağlık Bakanı Eşref Vaiz, “Ferdi Sabit Soyer'i, evrak sahteleme ve dolandırıcılıktan, polise ve savcılığa şikayet edeceğim. Ruhsal sakatlığı olduğuna inanmaktayım” diyerek, CTP’den istifa etti.

Konuyla ilgili Kıbrıs Postası’na konuşan Ferdi Sabit Soyer, kendisinin de Eşref Vaiz’i mahkemeye vereceğini belirtti.

“EVET SERVETİM YOKTUR VE CİDDİ BİR EKONOMİK ZORLUK İÇERİSİNDEYİM, BU BİR GERÇEKTİR”

Kıbrıs Postası’na açıklama yapan Soyer, şunları kaydetti:

“Bugün bir yayın organında hakkımda kötü iddialar ile ilgili olarak bir açıklama yayımladım. Bu açıklamayı yayımlayan yayın organı beni aramadı. Beni bir tek Kıbrıs Postası’ndan Rahmican aradı. Ben de kendisine bu açıklamayı yapıyorum.

Öncelikle şunu belirtmek isterim; söz konusu açıklamada yer alan evrak sahtemeleme ve dolandırıcılık olgusunun, benim ne siyasi ne de günlük yaşamımda asla teşebbüs etmeyeceğim ve dahil olmayacağım bir iş olduğunu beni tanıyan herkes bilir. Evet servetim yoktur ve ciddi bir ekonomik zorluk içerisindeyim, bu bir gerçektir.

Bu yüzden bir banka ile kredi ilişkisinde ödeme zorluğu içerisindeyim. Bu nedenle söz konusu banka beni mahkemeye vermiştir ve bu doğaldır.

Şimdi bu konu hukuk aşamasındadır. Mahkemenin kararı ne ise buna uyacağım, boynum kıldan incedir, bu sıkıntıyı mahkemenin kararı çerçevesinde atlatmaya çalışacağım.

“YAPMADIĞIM BİR İŞİ YAPMAK ZORUNDA KALIYORUM”

Ancak bu aşamadan sonra, bugüne kadar tüm siyasi yaşamım boyunca, yapmadığım tüm iftira ve çamur atmalara yönelik yapmadığım bir işi yapmak zorunda kalıyorum. Bu noktada söz konusu şahsı hukukçum ile de görüşerek, bunu yayınlayan yayın organını da ağır tazminat davası ile dava etmeye karar verdiğimi hukukçuma bildirdim ve gereken işlemleri başlatmasını istedim.

“NE BİRİNİ ‘DAYI’ YAPMAK İSTEDİM, NE DE BİRİSİNİN ‘DAYISI’ OLDUM”

Bunu, bu çerçevede üzülerek beyan ediyorum, çünkü bugüne kadar hiç başvurmağım bir şeye başvurmak zorunda kaldım. Aynı zamanda beyan etmek isterim ki; haberde geçtiği gibi, benim Şemsi Kazım ile bir akrabalık bağım yoktur. Tüm parti, siyasi ve kendi yaşamım boyunca, kendime ne birini ‘dayı’ yapmak istedim, ne de birisinin ‘dayısı’ oldum. Bu yüzden gerekeni hukuk yoluna havale ediyorum ve bu tazminat davası içerisinde gerekenin açığa çıkması için elimden gelen gayreti göstereceğim.

“ESKİ ARKADAŞ ESKİ ARABA GİBİDİR, SU KAYNATIR, TEKER PATLATIR, AMA YOLDA BIRAKMAZ”

Bu yüzden böyle bir konuya dönük olarak ilgili kişinin partiyi karıştırmasını da üzüntü ile karşıladım. Ekonomik zorluğumdan ötürü kendime değil, çocuklarıma değil, partime zarar verdirmek isteyenler, kişiliğime zarar verdirmek isteyenler, ayıbın en büyüğü ile karşı karşıya kalacaklar.

Herkesin unutmaması gereken bir şarkı sözü var; ‘eski arkadaş eski araba gibidir, su kaynatır, teker patlatır, ama yolda bırakmaz’. Ben kimseyi yolda bırakmam, zorluk yaşarım, ama yolda bırakmam. Beni yarı yolda bırakanlara rağmen kimseyi yarı yolda bırakmadım”

(KIBRIS POSTASI)

Editör: TE Bilisim