Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu, 24 Temmuz Perşembe günkü görüşmede, Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’in, bugüne kadarki yakınlaşmaları ve BM parametrelerini kabul etmemekteki ısrarında ve kendi görüşlerini Kıbrıs Türk tarafına empoze etmeye çalışmada başarılı olamayınca asabi ve uygunsuz bir tutum içine girdiğini ve görüşme tamamlanmadan tek başına müzakere salonunu terk ettiğini, yani masadan kaçtığını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’ndan, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum lider Nikos Anastasiadis’in geçtiğimiz Perşembe günkü görüşmesiyle ilgili basında yer alan haberler üzerine açıklama yapıldı.

Masadan saygısız bir tutum sergileyerek kaçmanın diplomaside çok ciddi bir ayıp olduğu vurgulanan açıklamada “Bunu eğer Kıbrıs Türk tarafı yapsaydı acaba malum kişiler ve Rumları şımartan ülkeler ne diyecekti malumumuzdur” denildi.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Görüşmede daha fazla ilerleme sağlanamamasının nedeni, Kıbrıs Rum liderinin sergilediği katı tutum ve diplomatik teamüllere uymayan, gerek Kıbrıs Türk tarafı gerekse Birleşmiş Milletler Temsilcilerine, hatta kendi müzakere heyetine karşı bir saygısızlık teşkil eden davranışlarıdır. Bugüne kadar elde edilen yakınlaşmaları ve yerleşmiş BM parametrelerini kabul etmemekte ısrar eden, kendi görüşlerini Kıbrıs Türk tarafına empoze etmeye çalışan Sayın Anastasiadis, bunu başaramayınca asabi, uygunsuz bir tutum içine girmiş, görüşmenin önemli bir bölümünü bu şekilde geçirdikten sonra, daha görüşme tamamlanmadan tek başına müzakere salonunu terk etmiş, yani masadan kaçmıştır.”

Rum lider Anastasiadis’in Perşembe günkü toplantıdaki davranışlarıyla ilgili gerçekleri kamuoyuyla paylaşmakta fayda görüldüğü belirtilen Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu açıklamasında, söz konusu toplantının, 11 Şubat 2014 tarihli ‘Liderler Ortak Açıklamasıyla’ yeniden başlayan sürecin ikinci safhasını, yani tarafların birbirlerine öneri sunma aşamasının tamamlanıp bundan sonra nasıl ilerleneceğinin saptanmasını amaçladığı hatırlatıldı.

Görüşmenin gündeminde ayrıca, tarafların önceden ele aldığı bazı Güven Yaratıcı Önlemlerin (GYÖ) liderler tarafından onaylanıp hayata geçirilmesinin de bulunduğu belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Görüşmenin sonunda Birleşmiş Milletler tarafından yapılan açıklamadan da görüleceği üzere, taraflar birbirlerine görüşülmekte olan her 6 başlıkla ilgili önerilerini sunmakla ikinci aşamayı tamamlamış bulunmaktadır.

Bundan sonra nasıl ilerleneceği konusundaki görüş ayrılıklarının giderilip sonuçlarının 2 Eylül’de yapılacak liderler görüşmesine getirilmesi hususunda iki tarafın görüşmecileri görevlendirilmiştir. GYÖ konusunda ise, bugüne kadar Güney’deki Hala Sultan Tekke’sini ziyaret edip burada ibadet etmesi engellenen vatandaşlarımızın Ramazan Bayramında Tekke’yi ziyareti konusunda mutabakata varılmış olup Bayramın birinci gününde bu ziyaret gerçekleştirilecektir.

Esasında müzakereciler aralarında sağlık, turizm, mayınların temizlenmesinin de bulunduğu 8 Güven Yaratıcı Önlem konusunda prensip anlaşmasına varmış olup bunu liderlerin onayına sunmuşlardı ancak Anastasiades söz konusu görüşmede üzerinde uzlaşmaya varılan konulara karşı çıkmıştır.

“MASADAN KAÇMIŞTIR”

Görüşmede daha fazla ilerleme sağlanamamasının nedeni, Kıbrıs Rum liderinin sergilediği katı tutum ve diplomatik teamüllere uymayan, gerek Kıbrıs Türk tarafı gerekse Birleşmiş Milletler Temsilcilerine, hatta kendi müzakere heyetine karşı bir saygısızlık teşkil eden davranışlarıdır. Bugüne kadar elde edilen yakınlaşmaları ve yerleşmiş BM parametrelerini kabul etmemekte ısrar eden, kendi görüşlerini Kıbrıs Türk tarafına empoze etmeye çalışan Sayın Anastasiades, bunu başaramayınca asabi, uygunsuz bir tutum içine girmiş, görüşmenin önemli bir bölümünü bu şekilde geçirdikten sonra, daha görüşme tamamlanmadan tek başına müzakere salonunu terk etmiş, yani masadan kaçmıştır.”

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu açıklamasında, Kıbrıs Türk tarafının, Birleşmiş Milletlerin ricası üzerine, bu çok vahim davranışla ilgili olarak kamuoyuna daha önce bir açıklama yapmadığına işaret edilerek, ancak Rum basınının o gün öğleden sonra koordineli bir şekilde 24 Temmuz liderler görüşmesiyle ilgili olayları çarpıtıp Kıbrıs Türk tarafını suçlamaya kalkışmasının hayli dikkat çekici olduğu, daha sonrasında ise Kıbrıs Türk medyasının Rum liderin yaptıklarını sayfalarına taşıdığı anlatıldı.

“ÜZÜNTÜ VEREN BİR HUSUS KENDİ İÇİMİZDEKİ BİR MAKAMIN ANASTASİADİS’İN SAVUNUCULUĞUNA SOYUNMASI”

Açıklamaya şöyle devam edildi:
“Bu noktada dikkati çeken, üzüntü veren bir husus, kendi içimizdeki bir makamın yukarıdaki gerçeklere rağmen, Anastasiades’in masadan kaçmasının söz konusu olmadığını iddia ederek adeta onun savunuculuğuna soyunmasıdır. Kendilerine bu konuda verilen bilgilere ve yapılan uyarıya rağmen bu konuda ısrar edilmesi ve düzeltme yoluna gidilmemesi ise düşündürücüdür.

‘Mutfakta değiliz, bizim gelişmelerden haberimiz yok’ diyen bir makam elinde bilgi, belge yoksa nasıl olur da sendikaları bilgilendir? 500 sayfayı aşan görüşme tutanağı elinde olan, istediği anda istediği önerisini Cumhurbaşkanı’na iletebilecek konumda bulunan bir makam sahibi nasıl olur da kendisinin bulunduğu bir ortamda sendikaların Cumhurbaşkanımıza yönelttikleri yanlış eleştiriler karşısında ses çıkarmaz, tam tersine Anastasiadis’i savunur?
Sayın Anastasiades’in masadaki yanlış ve saygısızca tutumu KKTC’nin bir makamında oturanlar tarafından kendilerinin gönderdiği görevliye görüşmelerle ilgili tüm gerçekler doğru bir şekilde anlatılmasına rağmen nasıl olur da ‘başka bir toplantıya katılmak için erken ayrıldı’ gerekçesiyle mazur gösterilemeye çalışılır?”

“CUMHURBAŞKANI BİLGİLENDİRMEYE DEVAM EDECEK”

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu açıklamasında, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun yeri geldikçe Danışma Kurulu, Meclis Platformu, Cumhuriyet Meclisi, Halk Konseyi ve Hükümeti bilgilendirdiği ve bilgilendirmeye devam edeceği de ifade edildi.

Cumhurbaşkanı’nın pek çok kez kimin önerisi varsa bunları almaya, değerlendirmeye hazır olduğunu da ortaya koyduğu belirtilen açıklamada, “Hükümet yapılan tüm önerilerden haberdardır ve doğrudan ya da oluşturulan komitelerdeki temsilcileri vasıtası ile Cumhurbaşkanlığı’na önerilerini iletmesi mümkündür” denildi.

“DİPLOMASİDE ÇOK CİDDİ BİR AYIP”

Masadan saygısız bir tutum sergileyerek kaçmanın diplomaside çok ciddi bir ayıp olduğu vurgulanan açıklamada “Bunu eğer Kıbrıs Türk tarafı yapsaydı acaba malum kişiler ve Rumları şımartan ülkeler ne diyecekti malumumuzdur” ifadesine yer verildi.

“SİNEYE ÇEKMEK NİYETİNDE DEĞİLİZ KONUYU BM VE İLGİLİ AKTÖRLERLE ELE ALMAKTAYIZ”

“Şu bilinmelidir ki Türk tarafı olarak bu davranışı sineye çekmek niyetinde değiliz. Konuyu Birleşmiş Milletler başta olmak üzere diğer ilgili aktörlerle ele almaktayız. Daha ileri adımlar konusunda değerlendirmelerimiz sürüyor” denilen açıklamada, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun üzerinde en fazla durduğu konunun birlik ve beraberlik olduğu, o nedenle iç politika amaçlı bazı davranışlara yanıt verilmediği kaydedildi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu açıklamasında, herkesin kritik aşamada iç siyasi mülahazaları bir kenara bırakıp sorumluluk içinde hareket etmesi de istendi. 
Editör: TE Bilisim