Çağlar, konuya ilişkin yazılı açıklamasında, erkekler arasında sıklıkla görülen, erken tanısı mümkün olan ve hastalık erken tanındığı takdirde tedavi edilebilirlik şansı yüksek olan prostat kanserine karşı farkındalık oluşturulması gerektiğini kaydetti.

“Ulusal Kanser Kontrol Programları”nın devlet çatısı altında oluşturularak kesintisiz ve bilimsel bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirten Çağlar, tüm dünyadaki sıklığı 100 binde 25,3 olan prostat kanserinin erkeklerde en sıklıkla görülen kanser türleri arasında yer aldığını ifade etti.

Uzun sürede gelişen ve oldukça sessiz davranan bir kanser türü olan prostat kanserinde erken tanının hayati önem arz ettiğini kaydeden Çağlar, “Prostat kanseri, genellikle çok yavaş geliştiği için erken dönemde ve yıllarca hiçbir belirti ve bulgu vermeyebilir. Buna bağlı olarak kişinin hiçbir şikayeti de olmayabilir. Bu nedenlerden dolayı, erken tanı hastalıkla mücadelede çok önemli bir yer tutmaktadır” ifadesini kullandı.

Prostat kanserinin genel olarak oluşum riskini artıran risk faktörleri arasında yaş, ırk ve coğrafya, hormonlar, aile öyküsü, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzları gibi faktörlerin yer aldığını belirten Çağlar, tüm kanser türlerinin oluşumunda olduğu gibi prostat kanserinin oluşumunda da ilerleyen yaşın önemli bir risk faktörünü oluşturduğuna dikkat çekti.

Çağlar, prostat kanserinin oluşma riskinin 40 yaşından itibaren artmaya başladığını, hastalığın görülme riskinin en yüksek olduğu dönemin 60-80 yaşları arasında olduğunu ifade etti.
Editör: TE Bilisim