Osman KALFAOĞLU

Yeni hükümet görevi devralana kadar geçici hükümette dışişleri bakanlığı görevini yürüten Kutlay Erk, Kıbrıs konusunda her dönem ortaya bazı senaryoların atıldığını ancak Kıbrıslı Türklerin kabul etmeyeceği hiçbir şeyin gerçekleşemeyeceğini söyledi.
Bir buçuk aylık görev süresi boyunca yaptıklarını KIBRIS’a değerlendiren Erk, yarım asırlık Kıbrıs sorunu konusunda da önemli değerlendirmelerde bulundu.
Yaklaşık iki ay önce Güney Kıbrıs’ta yayınlanan günlük İngilizce Cyprus Mail gazetesinde çıkan bir yazıda, Türkiye, Güney Kıbrıs ve AB’nin gizli pazarlık yoluyla doğal gaz kaynaklarının nasıl değerlendirileceği konusunda anlaşma sağlandığı, bu bağlamda da Kıbrıs sorununun çözüldüğü iddia edilmişti. Dışişleri Bakanı Erk, bu tür senaryoların zaman zaman ortaya atıldığını ancak hiçbirinin gerçekle alakası olmadığını söyledi.
“Türkiye direkt ve net olarak biliyor ki Kıbrıslı Türklerin kabul etmediği hiçbir anlaşmayı kabul ettiremez. Kıbrıslı Türkler kendi siyasi rüştünü ispatlamış. Bunu yaparken de Türkiye’den destek gördü ancak kendi iradesi ve yaşadıklarıyla başardı. Kıbrıslı Türkler artık yavru değil” diyen Erk, Kıbrıslı Türklerin kendi iradeleriyle karar verebilmeleri için yeterli birime sahip olduklarının altını çizdi.
CTP’de hakim olan siyasi görüşün “bizim öznemiz Kıbrıslı Türklerdir” olduğunu ifade eden Erk, “Dolayısıyla siyaset özne olarak halkını görüyorsa, halkın verdiği kararlarla ilerleyeceğinin bilincindedir” dedi.

“DİKO’dan endişeliyiz”
Kıbrıs müzakerelerinin ekimde yeniden başlayacağını belirten Dışişleri Bakanı Erk, bu bağlamda üçüncü ülkelerin Kıbrıs’taki temsilcileriyle temasa geçip lobi çalışması yaptıklarını söyledi.
Geçici hükümetin görevde olduğu kısa süre içerisinde ABD, Almanya, Rusya ve İngiltere temsilcilerine görüşlerini aktardıklarını anlatan dışişleri bakanı, “Birleşmiş Milletler tarafıyla da görüştük ve onlara müzakereler için hazır olduğumuzu söyledik. Müzakereler konusunda güneyi hazırlamalarını istedik çünkü kafası karışık olan onlar” dedi.
Üçüncü ülke temsilcileriyle yaptıkları görüşmelerde kendilerine güneydeki ekonomik kriz nedeniyle biraz tolerans göstermelerinin istediğini anlatan Erk, “ancak biz aynı durumdayken ne tolerans ne de anlayış talep ettik” dedi. Yabancı temsilcilerin kendilerine Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades’in sorunu çözmek istediğini söylediğini kaydeden Erk, “bu doğru olabilir ancak ortağı DİKO’dan endişeliyiz” dedi.

“Türkiye’yi görüşmelerin içine çekmek yanlış”
Ankara’nın Kıbrıs’ta bulunacak bir çözüme gerekli desteği vereceğini defalarca söylediğini belirten Erk, Kıbrıslı Rumların Türkiye’yi görüşmelerin içine çekmek istemesinin, Kıbrıslı Türklerin duyduğu güvensizliği artıracağını ifade etti.
Erk, “Çözümü Kıbrıslı Türklerin dışındaki başka unsurlarda aramak doğru değil aksi halde bu ‘çözüm için acelemiz yok’ anlamına gelir” diyerek, Maraş’ı üçüncü ülkelerden hiçbir destek görmeden müzakerelere koşul olarak koymanın olmayacak duaya amin demek olduğunu söyledi.

“Rumlar hidrokarbon konusuna daha barışçıl ve paylaşımcı yaklaşmalı”
Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervleri konusuna da değinen Erk, Kıbrıslı Rumların bu konuya daha barışçıl ve paylaşımcı yaklaşmaları gerektiğini vurguladı. Ancak Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Yannis Kasulides’in yaptığı açıklamaların kışkırtıcı olduğunu söyledi.
Erk, “Kasulides’in ‘Türkiye’nin araştırma yapan şirketlerin gemilerine müdahale etmesi durumunda, şirketin bağlı olduğu devletle yüz yüze gelir’ açıklaması ateşle oynamaktır” diyerek Kıbrıslı Rumların bu konuda bir karar vermesi gerektiğini, 1960 Anayasası halen geçerliyse Kıbrıslı Türklerin bu anayasaya göre hakları olduğunu, geçersiz sayılması durumunda adadaki her iki halkın da haklarının yeniden belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Dışişleri Bakanlığı, görüşmelerde çok önemli role sahip”
Görüşme sürecinde Dışişleri Bakanlığı’nın çok önemli bir role sahip olduğunu, dolayısıyla toplum lideri masada federasyonu müzakere ederken dışişleri bakanının iki ayrı devlet çözümü yönünde açıklama yapmasının, görüşmeciyi çok zor durumda bırakabileceğini anlattı.
“Dışişleri bakanlığının stratejik öneme sahip olduğuna katılıyorum. Süreci etkileyebilecek, verimini artırabilecek, görüşmeciyi rahatlatıp daha güçlü yapabilecek bakanlık dışişleridir ve bunun CTP’de olmasını arzu ederim. Ama karar parti yönetimi ve koalisyon görüşmelerine bağlı” diyen Erk, bakanlığı sırasında yaptıklarına da değindi.

Siyasi diplomasi dışındaki araçlar
Siyasi diplomasi dışında Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) diplomasisi, şehir diplomasisi ve vatandaş diplomasisinin gelişmesi konusunda çalışmalar ve temaslar yaptığını söyleyen Erk, “Devletin hükümetin yürüttüğü siyasi diplomasiyi diğer diplomasi kanallarıyla desteklemek ve güçlendirmek yönünde adımlar attık” dedi. Dışişleri bakanı, STÖ’lerin ve vatandaşların yurt dışına yaptıkları ziyaretlerde Kıbrıslı Türklerin düşüncelerini, hayat tarzlarını, demokrasisini ve çözüme karşı duydukları isteği yabancılara aktarmanın çok önemli olduğunu ifade etti.
Üç büyük belediye olan Lefkoşa, Girne ve Mağusa’nın dış temsilcilikler aracılığıyla diğer ülkelerdeki yerel yönetimlerle temasa geçmeleri, uluslararası kuruluşlara üye olup burada faal olmalarının, Dışişleri Bakanlığı’nın tanınmamışlıktan dolayı önüne çıkan engelleri kaldırdığını söyleyen Kutlay Erk, bu tür girişimlerin ülkenin imajına da olumlu katkı sağladığını vurguladı.

Kariyer diplomatlarla ilgili tüzük hazır
Dışişleri Bakanı, görev süresi boyunca kariyer diplomatların önünü açacak, onların farklı ülkelerde görevlendirilmelerini sağlayacak ve Tanıtma Dairesi ile Enformasyon Dairesi’nden kariyer diplomat pozisyonlarına yatay atamalar yapılmasını ve siyasi erke dayalı atamalarla kariyer diplomatların önünün kesilmesini engellemek için bir tüzük çıkardıklarını söyledi.
Tüzüğün, diğer bakanlıkların ve başbakanın katkısını almak için Bakanlar Kurulu’na sunulduğunu ifade eden Erk, kendisinden sonra göreve gelecek olan bakanın tüzüğü mutlaka çıkarması gerektiğini tavsiye etti.
Dışişleri Bakanlığı yasasının yapılarak Dışişleri Dairesi, Enformasyon Dairesi ve Tanıtma Dairesi’nin ayrılması gerektiğine işaret eden Erk, yatay geçişlerin engellenmesini tavsiye etti. Daha fazla dış temsilcilik açmasını da kendinden sonra gelecek olan bakana tavsiye eden Kutlay Erk, “Çözümden sonra 60’dan fazla kariyer diplomatlara ihtiyacımız olacak.
Şu anda 30’dan az kariyer diplomatımız var. Bunun için gereken maddi kaynak yaratılır ve temsilcilik açılır. Türkiye de bu konuda eğitim katkısı sağlıyor. İstihdam yapılması da lazım” dedi. Erk, siyasi diplomasi yanında STÖ diplomasisi, şehir diplomasisi ve vatandaş diplomasi kanallarının da kullanılması gerektiğini belirtirken, TAK’ın gözden geçirilip Enformasyon Dairesi ile tek çatı altında birleştirilebileceğini kaydetti.

(KIBRIS GAZETESİ) 
Editör: TE Bilisim