Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik, Kıbrıs Türk solunun “tek aday” çıkarmasına yönelik eğilim içerisinde olanların, bu yöndeki tüm beklentileri Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Başkanı Tufan Erhürman tarafından ortadan kaldırıldı.

Gerek CTP içerisindeki bir kesim gerekse Saray’a yakın tüm kesimlerin bu yöndeki umutları ve çabaları, eski Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığında “ben de varım” mesajı ile son buldu.

CTP Başkanı Tufan Erhürman, “yola çıkıyoruz” mesajı ile seçim startını vermiş oldu.

“Bir yola çıkıyoruz... Yine hep birlikte... Yine sevgiyle... Kimseyi kırmadan, dökmeden, herkesle kucaklaşarak... Hepimiz, geleceğimiz, çocuklarımız için... Yarının Kıbrıs’ı için... Bugünden tezi yok... Yola çıkıyoruz” paylaşımı ile adaylığını ilk açıklayan Tufan Erhürman’ın, bugün çıktığı yolun da dikensiz bir gül bahçesi olmayacağı ortada.

Ve vurgu yaptığı gibi de “hep birlikte” olmayacağı da bugünden belli.

Olası adaylar arasında yapılan anketler, genel başkanlığını yaptığı partisi CTP içerisinde hatırı sayılır bir kesimin kendisine oy vermeyeceğini gösteriyor.

Kıbrıs Türk solu’nun büyük partisi içerisinde özellikle çözüm ve Türkiye ile ilişkiler temelinde “geleneksel sol ! ” bir liderden beklenen  dogmatik ideolojilerin içine yüreğini ve aklını hapsetmediğinden dolayı Tufan Erhürman’ın en büyük ve tek rakibinin parti içi muhalefet olacağı şimdiden belli.

“Yarının Kıbrıs’ına” dair, çözüm, Güney Kıbrıs ve Türkiye ile ilişkilerde yeni bir sol duruş ortaya koyan CTP Başkanını benimsemeyen gelenekçi parti içi muhalefetin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, sol kesimin tek adayı olması çabalarının sonuçsuz kalması ve oyunun bozulmuş olması, bugün Tufan Erhürman’ın karşısındaki en büyük sorun.

Ve ayni kesimlerin de, seçimlerde Mustafa Akıncı’ya destek verecek olması sürpriz olmayacaktır ki bu yönde de Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, sol kesimin adayının kendisi olması gerektiği yönünde bir takım çabaları ve siyasete dair bazı hamlelerini de kısa bir süre öncesine kadar Kıbrıs Türk kamuoyu yakından şahit oldu. 

Dün kafası karışık olan Tufan Erhürman, bugün kararlı bir şekilde yüreği ve aklının çizdiği yolda yürümeye başladığını ilan etti.

Siyasi duruşlarından dolayı asla bir araya gelmeyen siyasi kanaat önderlerinin, dün Tufan Erhürman’ın neden Cumhurbaşkanı adayı olmaması gerektiğine yönelik açıklamaları alt alta konularak bir bütün olarak değerlendirilmeli ve hatta sorgulanmalı.

Dün Tufan Erhürman’ın memlekete hizmetinin bitmediğini savunarak adaylığına karşı çıkanların yarın Başkanlık Sistemine geçmeyi nasıl tartışacakları ise bugünün ikilemi olarak karşımızda duruyor.

Ve bugün Mustafa Akıncı için de,  Kudret Özersay için de ,Ersin  Tatar , Serdar Denktaş ve Erhan Arıklı için de Tufan Erhürman bütün oyunu ve dengeleri bozabilecek bir aday…

Böylesi bir algıda ise partisi CTP’nin katkısından ziyade Tufan Erhürman’ın duruşu, bilgisi, samimiyeti ve en önemlisi sol düşünceye getirdiği yeni ve gerçekçi bakış açısının payının fazla olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Ve böylesi bir duruş, tarihsel ve toplumsal gerçeklik ile çatışmayan yeni bir sol perspektif  getirmesi de Tufan Erhürman’a özellikle parti içi ve Saray çevresinden yönetilen eleştirilerin odağına yerleşen bir olgu.

En çok da partisi CTP içerisinden..

Ve tüm siyasi “birikimlerine !” rağmen kendi çocuklarını yeme pahasına geri adım atmayan parti içi muhalefetin de cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik gizli ajandaları şimdiden hazır.

Ve CTP içerisindeki Erhürman muhalifleri ve “değişime direnen statükocular” yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Mustafa Akıncı’nın desteklenmesine yönelik eğilimin güçlenmesi yönünde ortaya irade koymalarından dolayı yaklaşan seçimlerde CTP oylarının bir kısmının “Saray”a hizmet edeceği aşikar.

“Türkiye düşmanlığı” üzerinden kurgulanmayan, tarihi, milli kimlik ve kültürü yok saymayan ama olası yeni bir anlaşmada tek bir modele hapsolup kalmayan yeni bir sol duruş, ülke demokrasisine katkısı yanında görüşme masasına da daha gerçekçi bir zemin yaratacağı da şüphe kaldırmaz bir gerçek.

Ve böylesi bir politik duruşun da Kıbrıs Türk sağından da destek göreceğini söylemek hayalcilik olmaz.

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Tufan Erhürman’ı zor bir dönem bekliyor olsa da, Kıbrıs Türk toplumunun bugün doğal çatı adayı olarak Tufan Erhürman’ı gördüğü iddialı bir yorum olmaz. 

Ve bugün Tufan Erhürman’ın bekleyen sorunlardan en büyüğü, savaş dişlilerini harekete geçiren “Truva Atı”dır.

Editör: TE Bilisim