CTP’nin 13 Kasım’da gerçekleştireceği büyük kurultayda başkanlığa tek aday olan
Tufan Erhürman manifestosunu açıkladı. Parti genel merkezinde bu sabah
gazetecilerle buluşan Erhürman, yeni CTP’nin yol haritasını kamuoyu ile paylaştı.
Erhürman, Kıbrıs’ta ancak BM parametreleri çerçevesinde bir çözümün
gerçekleşebileceğini fakat o güne kadar ve o günden sonra da CTP’nin, haysiyet,
adalet ve üretim ve hizmet temelindeki sol politikalarını hayata geçirmek için
çalışmaya devam edeceğini kaydetti. Toplantının ilk bir saatinde manifestonun
detayları paylaşılırken, toplantının ikinci kısmında gazetecilerin soruları yanıtlandı.
ERHÜRMAN: EKONOMİ VE ÜRETİMİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ
Sol bir parti olarak tüm sorunların çözümünü Kıbrıs sorununun çözümünün sonrasına
erteleyen bir anlayışı kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyleyen Erhürman,
“İnsanların insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesi, adil bir düzende yaşaması,
üretmesi, kamu hizmetlerinden eşit biçimde yararlanması ve gelirin adil bir biçimde
bölüşülmesi sol bir parti olarak bizim için önemlidir. Bu sorunların çözümünü Kıbrıs
sorununun çözümünün sonrasına ertelemek mümkün değildir. İnsan yaşamında her
gün önemlidir. Kaldı ki Kıbrıs sorununun çözümünün ertesi günü sihirli bir değnek
bize dokunmayacaktır. Kıbrıs Türk Devleti’nin yine ekonomi, turizm, insan hakları,
eşitlik, demokrasi meselesi olacak. Bizim hem Kıbrıs sorununun çözümünün
öncesinde, hem de bu sorunun çözümünün sonrasında haysiyet, adalet, üretim ve
hizmet temelindeki sol politikaları hayata geçirme hedefimiz vardır” dedi. Kıbrıs
sorununun çözümünün parametrelerinin belli olduğunu ve ülkede öngörülebilirliğin
oluşması, belirsizliklerin ortadan kalkması için bir an önce çözüm istediklerini
vurgulayan Erhürman, “sorunun bir an önce çözülmesi ve belirsizliklerin ortadan
kalkması için eskisinden de daha fazla çalışacağız” dedi. Erhürman, sözlerine, “Ancak
bununla yetinmemiz mümkün değil. Bunun yanında, Kıbrıs sorunu çözülmeden önce
de, çözüldükten sonra da ekonominin nasıl büyütüleceğini, pastanın nasıl daha adil
paylaşılacağını, eğitim ve sağlıkta neler yapılacağını, üretimin nasıl teşvik edileceğini
programlamamız, planlamamız, projelerimizi hazırlamamız gerekir. Manifestoyu bu
düşüncelerle hazırladık” diyerek devam etti.
YENİ CTP, ‘BEN’ DEĞİL ‘BİZ’ DİYECEK
CTP’nin sol değerlerin ve ilkelerin gereği olarak, ‘ben’ değil ‘biz’ diyerek yeni yolunu
yürüyeceğini, halka hizmet edeceğini, halkın hizmetçisi olacağını belirten Erhürman,
“Bazı arkadaşlarımız benmerkezci davranırsa, kişisel hırslarla, beklentilerle hareket
ederse bunlara yeni dönemde hiçbir şekilde fırsat tanımayacağız ve tüzüğümüz neyi
gerektiriyorsa yapmaktan çekinmeyeceğiz” dedi.
DÜNYADAKİ DEĞİŞİM ARAYIŞLARI
Dünyanın genelinde halkların statükodan sıkıldığını ve değişim aradığını vurgulayan
Erhürman, “Bizim özel sebeplerimiz de var. İçinde bulunduğumuz yapı sürdürebilir
değildir. Halkımız doğal olarak bu yapının değişmesini istemektedir. O yüzden yeni
CTP’nin yeni programını hazırlamak, yeni projelerini geliştirmek ve bu sağ statükonun
gerçek alternatifi olan sol politikaları ortaya koymak boynumuzun borcudur. Ülkedeki
sağ statükoyu ve 1963’ten beri adaletsizliğin üzerine inşa edilen düzeni değiştirecek
yegane güç CTP’dir çünkü sağ bir statükonun hüküm sürdüğü yerde yeni olan soldur”
dedi.
MANİFESTODA TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER YOK
Manifestoda Türkiye ile ilişkiler konusunda ayrı başlık açılmaması yönünde gelen
soruya yanıt veren Erhürman, “Böyle bir şeye gerek duymadım. Siyasi eşitliği, tüm
halklarla ilişkide eşit statüyü ve Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetmesini, özne
olmasını savunurken ayrı bir başlık açıp Türkiye ile ilişkilerin nasıl olacağını ayrıca
yazmaya gerek yok. Manifestoda yer alan haysiyet politikamız tüm halklarla eşit
olmayı, kendi kararlarımızı kendimiz vermeyi, kendi kendimizi yönetmeyi ve özne
olmayı öngörüyor zaten” dedi. CTP’nin Kıbrıslı Türklerin uluslararası camiada hak
ettiği yeri almasını sağlamak gibi bir görevi olduğunu kaydeden Erhürman, tüm
dünya ülkeleriyle eşit, saygıya dayalı bir ilişki kurmayı hedeflediklerini belirtti.
3 TEMEL POLİTİKA: HAYSİYET, ADALET, ÜRETİM VE HİZMET…
Hayvan üreticilerinin yine sokakta olduğunu çünkü devletin üretim ve üretici
kesimler için herhangi bir politikası olmadığını, önce Rumlardan kalan malların,
bugün de sadece Türkiye’den gelen paranın dağıtımıyla ilgilenen sağ statükonun
devam ettiğini belirten Erhürman, sağ hükümetlerin ne üreteceğiz, nasıl üreteceğiz
gibi bir dertleri olmadığını kaydetti. CTP’nin yeni dönemde üretim ve ekonomi
politikalarıyla yol alacağını belirten Erhürman, eşitliği sağlamak zorunda olduklarını,
turizm ve eğitim gibi alanlarda CTP’nin söyleyecek çok sözü olduğunu, programının,
plan ve projelerinin de kurultaydan kısa bir süre sonra açıklanacağını vurguladı.
GÖÇ YASASI VE ÖZEL SEKTÖR
CTP’nin hükümete daha güçlü gelmesi durumunda ‘Göç Yasası’ diye anılan 47/2010
sayılı Yasa’nın kademeli olarak kaldırılacağına dikkat çeken Erhürman, “Maaşları
düşürerek kamuyu hantallıktan kurtaralım, devleti küçültelim diyerek iş yapacağınızı
zannederseniz sonra da Meclis’te kürsüye çıkıp bu yasa amacına ulaşmadı demek
zorunda kalırsınız. Evet, bu Yasa hükümete geldiğimizde planlı şekilde kademeli
olarak yürürlükten kaldırılacak” dedi. Kamuda maaşların düşük olmasının kamuya
giriş açısından caydırıcı olmadığını, kamuda iş güvencesi, sendikalaşma ve toplu
sözleşme hakkı gibi hakların bulunduğunu, bu hakların özel sektörde tanınmadığı
koşullarda gençlerin yine kamuya girmeyi tercih edeceğini ve ettiğini belirten
Erhürman, bu yasanın sadece adaletsiz değil, aynı zamanda anlamsız da olduğunu
vurguladı. Erhürman, önemli olanın özel sektörde çalışanların haklarına ilişkin
koşulları düzeltmek, sıkı denetim uygulamak ve insanları üretime yönlendirmek,
teşvik etmek olduğunu, kamuda çalışmaya yönelik talepleri azaltacak olanın bunlar
olduğunu kaydetti.
PARA NEREDEN BULUNACAK?
CTP’nin yeni döneminde sosyal ve ekonomik politikalarını hayata geçirmek için
maddi kaynağı nereden bulacağı yönündeki soruyu yanıtlayan Erhürman, CTP’nin bu
kez iktidara gelmeden önce, yeni programını ama yalnızca programını değil, o
programa uygun plan ve projelerini de hazırlayacağını ve Türkiye ile mali protokol
görüşmelerine bunlarla birlikte oturacağını vurguladı. Erhürman, “Masaya
oturduğumuzda ne yaptığını, ne istediğini, nasıl yapacağını bilen bir CTP olacak.
98’den beri parti programımızda bir değişiklik olmadı. Kurultaydan hemen sonra bu
manifestoda ortaya koyduğumuz temeller üzerinde ayrıntılandırılan programımızı
hazırlayacağız. Projelerimiz, hatta yasa tasarılarımız dahi hazır olacak ve halktan öyle
oy isteyeceğiz. Ankara ne der meselesi ile ilgili hep konuşulan şey, Protokol masasına
dersimizi çalışmadan oturduğumuzdur. Bunun doğruluk payı vardır. Mali
politikalarınız, ekonomik programınız hazır değilse ve seçimde bunlar için halktan
destek almadıysanız, halk arkanızda değilse, elbette Ankara’yı ikna edemezsiniz.
Türkiye buradaki sahayı elbette bizim kadar tanımaz. Burayı, buranın ihtiyaçlarını, bu
ihtiyaçları gidermek için hazırladığınız programı, planları, projeleri anlatamıyorsanız,
ortaya koyamıyorsanız sorun tabii ki biraz da sizdedir. Yeri geldiğinde, ey Türkiye
saygımız sonsuz ama buradaki koşullar böyle değil, bu öngörü burada tutmaz, çözüm
onun yerine budur demek, diyebilmek gerekiyor. Bunun için de çok çalışmanız ve
hazırlıklı olmanız gerekiyor. Bakın bugün Göç Yasası yüzünden hastanede çalışacak
doktor bulamıyoruz. Sahayı biz biliyoruz. Politikaları da ortaya bizim koymamız
gerekiyor. Ekonomik programda ne talep edeceğimizi de ortaya koyacak olan biziz.
Buna rağmen Türkiye ben para vermem derse, bu noktada yapılacak şey olanı biteni
halkımızla paylaşmak olacaktır. Ama bunun için de halktan oy isterken bunları
yapmak için oy istediğinizi çok açık biçimde paylaşmanız gerekir” dedi.
CTP’LİLER YENİ CTP’YE BU ŞANSI TANIYACAK
‘CTP’li olarak oy verenler bir an önce seçim olsa da bir tokat da biz atalım der gibi, ne
düşüyorsunuz’ şeklindeki soruyu yanıtlayan Erhürman, “Birkaç ay önceye kadar
duyuyordum ama yeni dönemle ilgili program ve projelerimizi paylaşmaya
başladıktan sonra, yeni bir umuttur bu ve buna el vereceğiz dediklerini duyuyorum.
CTP’lilerin bu şansı yeni CTP’ye tanıyacağından eminim. Tabanımız çok sıkıldı parti içi
didişmelerden. Şu anda zemin yine birlikte olmaya uygundur, taban da buna hazırdır”
dedi.
KAFAMDA ELBETTE İSİMLER OLUŞUYOR, HERKESE GÖREV VAR
13 Kasım Pazar günü gerçekleştirilecek kurultayın ardından parti meclisinden çıkacak
MYK ile ilgili soruyu yanıtlayan Erhürman, kafasında ekip konusunda fikir oluştuğunu
ama kimin hangi görevi alacağının elbette Kurultay’dan sonra belli olacağını belirtti.
“MYK ve PM bu partide üretim yapılacak yegane yer değildir. Gölge kabineler
konusunda çok ciddiyim. İki ayrı gölge kabineden birincisi geleceğin plan ve
programlarını hazırlayacak, ikincisi de hükümeti adım adım takip edecek. Dolayısıyla
CTP’de çalışmak, üretmek isteyen herkese yer vardır, olacaktır. Tek bir CTP’linin dahi
potansiyeli asla heba edilmeyecektir” dedi.
Editör: TE Bilisim