Hükumet kurma çalışmaları henüz resmen başlamadı ama şu ana kadar, özellikle UBP-CTP koalisyonu konusunda çok şey söylendi. Derli toplu bir biçimde tarihe not düşmekte yarar var:

1. 23 Ocak seçiminden kısa bir süre önce Sn. Faiz Sucuoğlu, 28 Ekim’de, Sn. Mustafa Alkan’ın “Er Meydanı” programında yaptığı açıklamada, “CTP ile (seçim hükumeti dahil) hükumet kurmamız mümkün değil çünkü dünya görüşümüz… Kıbrıs konusundaki ayrılık nedeniyle bunun hesabını kendime de, halkıma da, bizi destekleyenlere de veremem…” demiştir.

2. 23 Ocak seçimlerinden hemen sonra, 24 Ocak’ta yayımlanan Anadolu Ajansı’na verdiği röportajda Sn. Sucuoğlu, “Bize yakın, bizim görüşümüzü destekleyen bir koalisyon ortağıyla önümüzdeki sürecin haritasını çizeceğiz” demiştir.

3. Bir ara bir yanlış açıklama yapılmış olsa da, 2015’te kurulan CTP-UBP hükumet programında Kıbrıs sorunu konusunda boşluk yoktur. Söz konusu hükumet programında, 11 Şubat 2014 tarihli Eroğlu-Anastasiadis ortak açıklaması ve BM çerçevesinde belirlenen ilkeler doğrultusunda Kıbrıs sorununa üç paragraf ayrılmıştır.

Serdinç Maypa, 3 gün tutuklu kalacak! Serdinç Maypa, 3 gün tutuklu kalacak!

4. Seçim sonucunda, Meclis’teki aritmetik, Sn. Sucuoğlu’nun dediği şekilde Kıbrıs sorunu ve diğer konularda “UBP’ye yakın” ve “UBP’nin görüşlerini destekleyen” koalisyon ihtimallerini açık bir biçimde ortaya çıkarmıştır. Bu görüldüğünden, Sn. Sucuoğlu’nun daha önceki açıklamalarının ve düşüncelerinin de bilinciyle, seçimden sonra CTP adına yapılan açıklamalarda, koalisyon kurulması için CTP’ye ihtiyaç duyulmadığı, büyük ihtimalle CTP’nin dahil olmayacağı bir koalisyonun kurulacağı söylenmiştir.

5. Seçimde, aşağı yukarı her üç seçmenden biri tercihini CTP’den yana kullanmıştır. Bu seçmenler elbette CTP’ye ana muhalefette olsun diye oy vermemişlerdir. Ama bu seçmenler CTP’ye hangi vizyona sahip olursa olsun herhangi bir koalisyon içerisinde yer alsın diye de oy vermemişlerdir. Demokrasi teorisi açısından doğru yorum, seçmenlerin CTP’ye, ülkeyi, seçimde ortaya koyduğu vizyon ve ilkeler çerçevesinde, halkla ve onun kurumsal yapısıyla birlikte yönetmesi için oy verdiğidir.

6. Bu noktadan hareketle CTP, yukarıda açıklanan sebeplerle koalisyonun büyük ihtimalle CTP’ye ihtiyaç duyulmadan kurulacağını söylemekle birlikte, seçimde ortaya koyduğu vizyon ve ilkeleri çerçevesinde koalisyon görüşmelerine kapıyı kapatmayacağını da açıklamıştır. Halk bize ortaya koyduğumuz vizyon ve ilkelerimiz çerçevesinde oy verdiğine göre, vizyonumuza ve ilkelerimize bağlılık yalnızca partimize değil, halkımıza ve bize oy veren seçmenlere karşı da temel sorumluluğumuzdur.

7. Bütün bunlar en açık biçimde ortadayken, CTP’nin “sorumluluktan” ya da “elini taşın altına koymaktan” kaçındığına dair yorumların en ufak bir doğruluk payı taşımadığı aşikardır. CTP, pandeminin başından itibaren tüm partilerin dahil olacağı bir “kriz masası” çağrısı yaparken de, “teknokratların ağırlıkta olacağı bir kriz hükumeti” çağrısını dile getirirken de, hiçbir beklentisi olmaksızın sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu ortaya koymuştur ve kamuoyu bunu çok iyi bilmektedir.

8. Bugün de CTP, yukarıda aktarılan ve CTP’li bir hükumetin düşünülmediğini açıkça ortaya koyan açıklamalara karşın, ilkeler ve vizyon çerçevesinde koalisyon görüşmelerine kapalı olmadığını ortaya koymaktadır. Her şey gün gibi aşikarken, adeta bir kampanyaya dönüştürülmeye çalışılan “CTP’nin sorumluluktan kaçtığı” yönündeki iddialar CTP’nin duruşunda herhangi bir değişiklik yaratmamıştır, yaratmayacaktır.

9. CTP, her üç seçmenden birinin oyunu almış, milletvekili sayısını ve oy oranını bu seçimde yüzde elli oranında artırmış bir partidir. Bu durumun sorumluluğunun bilinciyle ana muhalefet görevini üstlenmesi durumunda da güçlü bir ana muhalefet partisi olacağını açıklamıştır. Güçlü ana muhalefetten kastımız, halkımızın lehine yasa önerileri sunan, halkımızın lehine olacak yasa tasarılarını güçlü bir şekilde destekleyen, halkımızın aleyhine olacak yasa tasarılarına da güçlü ve sert biçimde karşı çıkan bir duruştur.

10. CTP, seçim kampanyası sırasında defalarca tekrarlandığı gibi, “bir şey olmak için” değil, bu ülke, bu halk yararına “bir şey yapmak” için vardır. Koalisyonlarda bir şey yapmak ancak, siyasi nezaketi her zaman koruyarak, ilkeler ve vizyon üzerinden konuşarak ve bunlar üzerinden bir araya gelerek, birbirine güven duyarak ve uyumlu çalışarak mümkündür. İstikrar da ancak bunlara uyulmakla sağlanır. Yoksa 2015’te kurulan ve 39 milletvekilinin desteğine sahip olmasına karşın yalnızca 9 ay görevde kalan CTP-UBP koalisyonunun gösterdiği gibi, milletvekili sayısının çokluğu hiçbir zaman istikrarın güvencesi değildir.

11. Sn. Sucuoğlu kısa bir süre içerisinde hükumeti kurma görevini resmen alacaktır. Bu çerçevede CTP’ye hükumet kurma konusunda bir teklif gelirse, CTP, yukarıda sayılanları da dikkate alarak, kararını, her zamanki gibi, parti içi demokrasiyi çalıştırarak, ortak akılla, organları vasıtasıyla alacaktır.

Editör: Haber Merkezi