Nasıl endişelenmeyelim!

Kıbrıs Türk Tabipler Birliği açıkladı :

“Her yıl 800-900 yeni kanser vakası görülmekte.”

Sağlık Bakanlığı ile KADEM Araştırma Şirketi’nin “2011 Sağlık Sorunları Örgütü Araştırması” sonuçları ise ülkemizde her 100 bin kişiden 549’u kansere yakalandığını ortaya koymakta.

Araştırma sonuçlarında çarpıcı diğer bir ver ise Kuzey Kıbrıs’ın 189 ülke arasında en fazla kanser vakası görülen ilk 5 ülke arasında olduğu.

KKTC Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ve bakanlığın resmi internet sayfasında da yer alan 2012-2016 kanser istatistikleri raporunda ise çarpıcı başka sonuçlar da bulunmakta.

Rapora göre, 5 yıl boyunca yeni tanı almış kanser olguları toplamı 1809’u kadın ve 1854’ü erkek olmak üzere toplam vaka sayısı 3663 kişi.

Raporun devamında ise “Malign Melanom” harici deri kanserler dışarıda tutulduğunda ise 5 yıl boyunca yeni tanı almış kanser vaka sayısı ise 3157 kişi.

Ve Sağlık Bakanlığı tarafından 5 Nisan 2019 tarihi ile basılan/yayınlanan 2012-2016 kanser istatistikleri raporunun son sayfalarında yer alan özet bölümünde yer alan paragraflardan biri tam bir popülizm ve tam bir skandal.

Özet bölümünde yer alan skandal paragraf şöyle :

“2012-2016 yılı kayıtlarının ortaya koymuş olduğu bu sonuçlarla birlikte; artık sayısal olarak dağılımlarımızı biliyoruz ve endişelerin yersiz olduğu da ortaya çıkmıştır.”

Ne buyurmuş rapor, endişeler yersizmiş…

Bu nasıl bir vicdan, bu nasıl bir Bakanlık ve bu nasıl bir Hipokrat yemini.

Raporun ilk sayfalarında rapora katkı koyan tüm hekimler ve ilgililerin isimleri de mevcut.

Merak eden, bulup okusun ama okumakla da kalmasın artık.

Hep okumakla kaldıkça, hesap sormadıkça kanser kaderimiz olmaya devam edecek.

Ne Hipokrat yeminin unutan doktorların sonu gelecek ne de bananeci siyasetçiler ilde Hükümetlerin sonu.

Kanser, kader olmamalı artık.

Eurostat raporu, kanserin Güney Kıbrıs’ta kader olmadığını tokat gibi yüzümüze çarpıyor.

Avrupa Birliği ülkeleri arasında ölüm nedeni kanser olan vakarlın en az görüldüğü ülke, Güney Kıbrıs.

Bu utanç hepimizin.

En çok da Hükümetlerin ve Sağlık Bakanlarının.

Kıbrıs Türk’ünün kaderi olmamalı, ilaçlı gıdalar ve zehirli suları tüketerek kansere yenilmek.

Devlet laboratuarı ve gıda analizleri kaç zamandır yapılmıyor diye soran da yok umurunda olan Hükümetler de yok.

Kanser, nasıl kaderimiz olmasın.

Ülkemizde her 100 bin kişiden 549’unun kansere yakalandığını ortaya koyan ve 2011 sağlık sorunlarına dair Sağlık Bakanlığı ve KADEM ortak çalışmasının üzerinden 9 yıl geçti.

Geçen 9 yıllık sürede, Kıbrıs Türk’ü 7 Hükümet, 7 Başbakan ve 9 Sağlık Bakanı gördü.

Bugün meclis’te yer alan partilerden YDP dışındaki tümü, geçen sürede Hükümetlerde yer aldı.

İrsen Küçük, Sibel Siber, Özkan Yorgancıoğlu, Ömer Kalyoncu, Hüseyin Özgürgün, Tufan Erhürman ve Ersin Tatar sırası ile Başbakanlık yaptı.

Başbakanlık sırası ile UBP, seçim hükümeti sıfatı ile CTP, iki dönem arka arkaya yine CTP, ardından UBP, sonrasında yine CTP ve son olarak yine UBP’de oldu.

Geçen sürede ise Ahmet Kaşif, Ertuğrul Hasipoğlu, Nazım Çavuşoğlu (UBP),  Nuri Gökşin (DP), Ahmet Gülle, Salih İzbul (CTP), Faiz Sucuoğlu (UBP), Filiz Besim (CTP) ve Ali Pilli (UBP) Sağlık bakanı olarak kabinede görev yaptı.

Kabine de görev yaptı da ne yaptı diye sorsak kızmazlar herhalde üstelik 8’i de tıp hekimi, Kıbrıs Türkü’ne hizmet etmek ! görevi ile kabinede yer alan Sağlık Bakanlarının.

Araştırmaların üzerinden geçen 9 yıllık sürede Hükümetlerin ve Sağlık bakanlarının tümünün kanseri Kıbrıs Türkü’nün kaderi olmaktan çıkaramadıkları ortada.

Her 4 Şubat Kanser gününde ise sloganlar üzerinden siyasete devam etmekten ve kanser gerçeğini sadece o gün hatırlamaktan öte bir şey yok.

Sınır kapılarımızdan 100 metre ileride ise AB içerisinde kanser ölümlerinin en az olduğu bir komşumuz var.

Hiç mi vicdanınız rahatsız olmuyor mu?

Hiç mi utanmıyor musunuz?

Ama ne de olsa “..endişelerin yersiz olduğu ortaya çıkmıştır…”

Kıbrıs Türk’ü var olmak için, bu toprakları vatan yapmak için eline silah aldığı milli mücadele yıllarında verdiği şehit sayısından kat be kat fazlasını kansere kurban etti ve de etmekte.

Umurunuzda mı peki, raporun yayınlanmasından bugüne geçen sürede Başbakanlık yapan efendiler, Sağlık bakanlığı koltuğunda oturan ey seçilmişler.

Ve unutmayınız ki, eğer kanser illeti bugün Kıbrıs’ın güneyi için tehdit değilken Kuzey’de yaşayan bizlerin kaderi ise, tek suçlu, sizlersiniz.

 

Editör: TE Bilisim