El-Sen Başkanı Umut Öksüzoğlu yaptığı yazılı açıklamada, konuyla ilgili uzmanların çalışmaları ve Kıb-Tek’in hazırlattığı fizibilite raporuna işaret ederek, ilgili çalışma ve raporların enerjjden sorumlu Bakan’ın açıklamaları ile örtüşmediğini ileri sürdü.

Öksüzoğlu, su getirilmesi ve suyun dağıtımı ile satış fiyatı hakkında yaşanan tartışmalarda olduğu gibi “önce gelsin, fiyatına sonra bakarız” şeklindeki, gayrı ciddi olarak nitelediği yaklaşımların elektrik için asla kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Öksüzoğlu, “KKTC bütçesinin neredeyse üçte biri kadar cirosu olan Kıb-Tek tarafından sağlanan, halkımızın günün her anında gereksinim duyduğu elektrik enerjisi temini konusunda verilecek kararlar, atılacak adımlar ince elenip sık dokunmalı ve her şeyden önemlisi halkımız ile paylaşılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Sendikanın Kıbrıslı Türk araştırmacı ve bilim insanlarının yaptığı çalışmaların arkasında olduğunu vurgulayan Öksüzoğlu, halka daha kaliteli, ucuz, kendinin sahip olup dışa bağımlı olmayacağı enerji sağlamanın mümkün olduğunu savundu.

Basın açıklamasında, hükümet ve enerjiden de sorumlu bakanın “durmadan Türkiye’den kablo ile ucuz elektrik getirilmesinden ve bu amaçla protokol imzalanmasından bahsettiğini” kaydeden Öksüzoğlu, su konusundaki gibi benzer duruma düşülmemesi adına hükümete ve ilgili bakana, halk adına sorduğu sorulara yanıt istediğini ifade etti.

Hükümete çeşitli sorular yönelten Öksüzoğlu, ilk olarak Türkiye’den elektrik temini dışında hangi seçeneklerin incelemeye alındığını sordu.
Öksüzoğlu, TC – KKTC arasında, deniz altına döşenecek kablo sayesinde gerçekleştirilmesi öngörülen bağlantı (enterkonnekte) ile anlık ve yıllık elektrik ihtiyacının ne kadarını temin etmesinin planlandığını, AKSA Enerji Üretim AŞ’ye ait santrallerden devam eden alım garantisinin ne olacağını, aynı şekilde Kıb-Tek’e ait santrallerin bu projeksiyondaki rolünün ne olacağını sordu.

Türkiye elektrik iletim şebekesi ile KKTC iletim şebekesini bağlayarak (enterkonnekte) Avrupa’ya kadar büyük bir iletim şebekesinin parçası olunacağından ve böylelikle elektrik arz güvenliğinin sağlanmış olacağından bahsedildiğine dikkat çeken Öksüzoğlu,Türkiye’de elektrik iletim şebekesinin işetilmesinden sorumlu devlet kuruluşu olan Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin (TEİAŞ) Türkiye elektrik iletim şebekesi ile Avrupa bölgesi şebekesini senkron paralel bir bağlantı ile resmi olarak bütünleştirdiğini ve 14 Ocak 2016 tarihinden itibaren TEİAŞ’ın, Avrupa Bölgesi elektrik iletim şebeke işleticilerinin oluşturduğu ENTSO-E’ye gözlemci üye olduğunu kaydetti.

Öksüzoğlu, gerçekleşen bu üyelik nedeniyle Türkiye’nin elektrik iletim şebekesini üye olmayan üçüncü ülkelerle bağlamak istemesi halinde, bu bağlantı şeklinin arz güvenliğine katkı yapacağı düşünülen senkron paralel bir bağlantı olamayacağını ve böyle bir bağlantının dahi ancak ENTSO-E’nin bilgi ve onayı ile gerçekleşebileceğini, olası bir bağlantının arz güvenliğini olumsuz yönde etkileyeceği ortada iken enerjiden sorumlu bakan olarak bunun tam tersini nasıl iddia edebildiğini sordu.

Öksüzoğlu, mevcut harmanlanmış ayrıca santral tiplerine göre ayrı ayrı üretim maliyetlerini, mevcut yapı en verimli hale getirildikten sonra bu maliyetlerin ne olacağını, deniz altına döşenecek kablo ile Türkiye’den ülkeye getirilebilecek elektriğin adaya çıktığı noktadaki maliyetini de sordu.
Editör: TE Bilisim