Adamızın kuzeyinde kurdurulan ayrılıkçı rejim ayakları üzerinde duramaz bir yapıya bürünmüşken, Ankara hükümetleri ve işbirlikçi siyasi yapı tarafından allanıp pullanarak Kıbrıslı Türklere kurtuluş olarak dayatılmaya devam etmektedir.

2011 yılında “Türkiye'de ne varsa KKTC'de de olacak” diyen AKP milletvekili Sn. Binali Yıldırım’ın 10 Ağustos'ta Türkiye'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adanın kuzeyindeki TC’li seçmenlerle görüşmek ve seçim çalışmaları için adamıza gelmiş ve bir televizyon programında 'entegrasyon giderek gerçekleşiyor' ifadeleri ile adamızın kuzeyindeki sistemli işgali bir kez daha resmi ağızdan deklare etmiştir.

Sn. Binali Yıldırım’ın “Türkiye'de ne varsa KKTC'de de olacak” iddiası bir bakıma gerçek oldu. Adamızın kuzeyi 1974’den beri sistemli olarak TC’nin arka çöplüğü haline dönüştürüldü. Adamızın kuzeyinde kadın ticareti, insan kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti, kumarhaneler, adam kaçırma, hırsızlık, banka soyma, yobazlık faaliyetleri, rüşvet ve torpil düzeni, kamu mallarının peşkeşi, doğal güzelliklerin talanı ve hukuksuzluk ve çeteleşme gibi kavramlar insanlığın, güzelliğin, kardeşliğin, hoşgörünün yerini aldı.

Sn. Binali Yıldırım şimdi de "entegrasyon gittikçe gerçekleşiyor, bu da güzel bir şey" diyor; özetle Sn.Binali Yıldırım işgalin fotoğrafını beğendiğini söylüyor.

Sn.Binali Yıldırım konuşmasının bir bölümünde ise Kıbrıslı - Türkiyeli ayrımından bahsediyor. Sn.Binali Yıldırım’a adamızın kuzeyinde Kıbrıslı - Türkiyeli ayrımı olmadığını ama Cenevre Konvansiyonu’na aykırı işgal ve nüfus politikalarının varlığının TC eli ile devam ettiğini hatırlatmakta fayda var. Ayrıca TC’nin uyguladığı Cenevre Konvansiyonu’na aykırı işgal ve nüfus politikalarından insanların değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sorumlu olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Sn.Erdoğan’ın 2011 yılındaki “Türkiye'nin Kıbrıs'ta stratejik olarak işi var” ifadesi ile, Sn. Binali Yıldırım "entegrasyon gittikçe gerçekleşiyor” ifadesi buz dağının görünmeyen kısmını oluşturmaktadır. Bu bize gösteriyor ki, bir yandan çözüme vurgu yapan TC, diğer yandan adanın kuzeyi ile entegrasyonu arzulamaktadır.

Ankara’nın entegrasyon politikaları, Kıbrıslı Türkler’in kabul edeceği bir boyunduruk değildir. Kıbrıslı Türkler, Türkiye’nin bir parçası değil, Kıbrıs’ın eşit ortağıdır. Sn. Binali Yıldırım, entegrasyon hayalleri göre dursun, adanın kuzeyinde işgal kurallarına uygun olarak seçim çalışmaları yapa dursun, biz entegrasyon için değil, ortak vatan mücadelesi için çalışmaya devam edeceğiz.

Saygılarımızla…
Şener Elcil
KTÖS Genel Sekreteri
 
Editör: TE Bilisim