Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide müzakere sürecinin çok kritik ancak olumlu bir safaya girdiğini söyledi.

BRT’ye özel röportaj veren Eide, Mont Pelerin’de yaşanan tıkanlığın geçtiğimiz hafta giderildiğini, tüm tarafların gelecek ay Cenevre’de yapılacak Kıbrıs konferans için hazırlıklarını sürdürdüğünü söyledi.

Sürecin tekrardan yoluna girdiğini kaydeden Eide, müzakerecilerin Cenevre öncesi haftada üç kez bir araya gelerek üzerinde uzlaşı sağlanmayan konularda ilerlemeler kaydetmeye çalıştığını belirtti.

Geçmişte yapılan görüşmelerdeki modalite sorunları ile ilgili bir soruya karşılık, Eide bu tür sorunların tekrardan ortaya çıkmaması için önemler aldıklarını söyledi.

Müzakerecilerin yanı sıra, liderlerin de Cenevre öncesi bir araya geleceklerini kaydeden Eide, süreçle ilgili yol haritasının ortaya çıktığını anlattı.

Geçtiğimiz günlerde Atina’da ve Ankara’daönemli temaslarda buluğunu anlatan Eide, İngiltere dahil tüm garantör ülkelerin müzakerelerin kaldığı yerden devam etmesini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.

Eide “ilgili tarafların farklı görüşleri olabilir ancak hepsinin hemfikir oldukları bir nokta var. O da sürecin ilerlemesi yönünde. Üç garantör ülke de müzakere sürecinde yaşanacak bir başarısızlığın sadece Kıbrıs için değil tüm bölge için olumsuz etkileri olacağı görüşünde. Süreci destekledikleri yönünde açık destek belirtiyorlar” dedi.

Uluslararası konferansın önemine işaret eden BM Özel Danışmanı Espen Barth Eide, konferans tarihinin belirlenmesinin sürecin ilerlemesi açısında önemli bir rol oynadığını söyledi.
Eide, “Eğer bu tarih belirlenmemiş olsaydı sürekli aynı yerde sonsuza kadar daireler çizip duracaktık. Bu nedenden dolayı Liderler uluslararası konferans için tarih belirlediler” dedi.

Artık bir yol haritasının ortaya çıkıp çıkmadığının sorulması üzerine, Eide süreçte neler yapılması gerektiği konusunda çok net bir tablonun ortaya çıktığını belirtti.

Güvenlik ve garantiler konusunun gerek Kıbrıslı Türkler gerekse Kıbrıslı Rumlar için önemli bir konu olduğunu söyleyen Eide, bu konunun Kıbrıs’a dair diğer konularda gerekli ilerleme sağlanmadan önce etkili şekilde ele alınmasının mümkün olmadığını kaydetti.

Eide “Benim gördüğüm kadarıyla liderler güvenlik ve garantiler konusun ele alacak kadar diğer konularda ilerleme sağlamış bulunuyorlar. Bu tabii çok zor bir konu. Her iki tarafın da diğer tarafla ilgili tarihten gelen kendine özgü korkuları ve endişeleri var. Varılacak uzlaşı tarafların endişelerine cevap verecek şekilde olması gerekiyor ve bu da ancak garantör ülkelerle istişare edilerecek yapılabilecek bir husustur.”dedi

Tarafların garantiler konusundaki farklı duruşlarının nasıl giderileceğine ilişkin bir soruya karşılık ise, Eide bunun çok kritikbir konu olduğunu ve süreçte diğer konularda uzlaşı sağlansa bile güvenlik ve garantiler konusunda uzlaşı sağlanmaması durumunda süreçinin başırıya ulaşamayacağını, bundan kaçınmaya çalıştıklarını söyledi.

Ankara, İngiltere ve Atinaya bu konuda çağrı yaptığını söyleyen Eide, bu noktada taraflara Kıbrıslıların bir çözüm bulabilmeleri için gerekli koşulları ve ortamın sağlanması yönünde çağrıda bulundu.

Eide, “Bu da tarafların birbirlerini garantiler konusundaki görüşlerini anlamaları ile başlar. Örneğin, niçin Kıbrıslı Türkler için Türkiye’nin etkin garantisinin devamının önemli olduğunu, aynı şekilde Kıbrıslı Türkler Rumların da taleplerinin niçin önemli olduğunu anlamalılar. Bu endişeler başka yöntemlerle giderilebilir mi? Mevcut sistemin kapsam ve zaman içerisinde tarafların kabul edebileceği şekilde düzenlemeler yapabilir miyiz? Bu konuda iki şey söyleyebilirim. Birincisi, bunun kolay olmayacağını. İkincisi, bu mümkündür” dedi.

Bu konudaki Görüşmelerin taraflar aradındaki farklılıklardan dolayı kolay olmayacağını söyleyen Eide, başka süreçlerde bu tür olayların ya yakınlaşma sağlayarak yada etrafından dolanarak yeni düzenlemeler yapılarak aşıldığını kaydetti.

Eide, “tüm ilgili taraflar ile yaptığım görüşmelerde, bu konunun ele alınması konusunda istekliler ve Bunun gerekli olduğunu düşünüyorlar” dedi.
Editör: TE Bilisim