Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği Başkanı Cevher Cem Süzal, popülist ve yanlış politikalar nedeniyle eczacılık mesleğinin sürdürülebilirliği ve geleceğinin tehdit altında olduğunu belirtti.

Süzal, Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği’nin halka daha iyi eczacılık hizmeti vermek için bazı projeler üzerinde çalışmakta olduğunu açıklayarak, bu projelerden birinin; ilaç fiyatlarının tüm eczanelerde ayni anda güncel olabilmesi için bir bilgisayar otomasyonu sistemi geliştirmek olduğunu kaydetti.

Diğer bir projenin ise; “Eczacılık Farkındalık Projesi” olduğuna işaret ederek, bu konuda uzun bir süredir titiz bir çalışma yapan yönetim kurulunun bu projeyi sonlandırdığını açıklayan Süzal, sözkonusu bu projede eczacının toplumdaki yeri, önemi, görevleri ve saygınlığının kısa kamu spotları ile halka anlatılacağını bildirdi. Süzal, “Bu tür projeler, akılcı ilaç kullanımının ön plana çıkmasıyla bütün gelişmiş dünya ülkelerinde sağlık bakanlığı ile işbirliği yapılarak hayata geçirilmektedir” dedi.

Bir an önce ülke koşullarına uygun bir sağlık sigortası modeli geliştirilmesi gerektiğine de vurgu yapan Süzal, “Bu modelin ilaç bacağında halkımıza daha çağdaş bir sağlık hizmeti vermek biz eczacıların en büyük isteğidir” dedi.

Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği, 14 Mayıs Eczacılık Günü dolayısıyla bugün Lefkoşa Merit Otel’de basın toplantısı düzenledi.

Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği Başkanı Cevher Cem Süzal basın toplantısında; genel sağlık sigortası eczaneler arasında mesafe sınırlaması, ihtiyaca bakılmaksızın eczacılık fakülteleri açılması, genel sağlık sigortası, ilaçların devlet vasıtasıyla hastalara verilmesi konularına değindi, birliğin projelerini açıkladı.

Basın toplantısına 14 Mayıs Eczacılık Günü’nün ve Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği’nin tarihçesi hakkında bilgi vererek başlayan Süzal, Türkiye’de 14 Mayıs 1839’da, Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane (Tıp Okulu) bünyesinde Eczacılık Sınıfı açılmasıyla akademik eczacılık eğitiminin başladığını, böylece 1839’a kadar tıp öğrenimi içerisinde yer alan eczacılığın, ilk eczacılık dersinin verildiği gün olan 14 Mayıs 1839 tarihten itibaren ayrı bir meslek ve eğitim dalı olarak gelişerek fakülteler haline geldiğini kaydetti ve “Bu nedenle 14 Mayıs Eczacılık Günü olarak kutlanmakta ve bu yıl bizler bilimsel eczacılığın 178. yılını kutluyoruz” dedi.

1959 yılında dernek çatısı altında kurulan Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği’nin uzun süren uğraşlar neticesinde 3 Nisan 1999 yılında kendi yasasına kavuştuğunu vurgulayan Süzal, şunları söyledi:

“Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği, Türk Eczacılar Birliği’nin desteğiyle 1986 yılında Uluslararası Eczacılık Örgütü’ne (FIP) üye olmuştur. KKTC tanınmazken birliğimizin böylesi önemli bir örgüte üye olması bizim için onur kaynağıdır. K.T. Eczacılar Birliği, her yıl çeşitli ülkelerde yapılan uluslararası eczacılık kongresine katılmaya gayret göstermektedir. Geçen yıl da Arjantin’de gerçekleşen kongrede KKTC’yi yönetim kurulumuzdan başkan ve 3 eczacı temsil ederek ülkemizin adını uluslararası eczacılık camiasında duyurmuştur. Bu yıl ise 77’incisi düzenlenecek olan kongrede çeşitli sunumlarla birliğimiz ve ülkemiz, Güney Kore’nin başkenti Seul’da temsil edilecektir.”

“ECZACILAR HALKIN EN YAKIN SAĞLIK DANIŞMANLARIDIR”

Eczacılık mesleğinin çok köklü bir geçmişe sahip olup bütün dünyada son derece saygınlığı olan bir meslek olduğunu, bütün gelişmiş dünya ülkelerinde mesleğin korunması, gelişmesi ve sürdürülebilirliği için gereken her şeyin büyük bir titizlikle yapılmakta olduğunu vurgulayarak, “Eczacılar, halkın en yakın sağlık danışmanlarıdır” diyen Süzal, ancak KKTC’de uygulanan popülist ve yanlış politikalar, ihtiyaca bakılmaksızın açılan eczacılık fakülteleri nedeniyle eczacılık mesleğinin sürdürülebilirliği ve geleceğinin tehdit altında olduğunu söyledi. Süzal şöyle dedi:

“Ülkemizin nüfusuna bakıldığında artan eczacı sayısı düşündürücüdür. Bu durum, hem mesleğe yeni atılacak genç arkadaşlarımızı hem de mesleği yürüten meslektaşlarımızı eczacılığın geleceği açısından riske sokacaktır. Eczacılar, tüccar değildir. Halk sağlığı ile birebir ilgili bir meslek olan eczacılık, halka en iyi şekilde hizmet vermekle yükümlüdür. Bu durumda bir eczacının diğer bir eczacıyı rakip görmesi düşünülemez. Bir eczacı diğer eczacının meslektaşıdır. Meslektaşlar, birbiriyle rekabet edemez ancak mesleğin gelişimi için ve halka daha iyi eczacılık hizmeti vermek adına birlikte hareket ederler. Ne yazık ki, devlet otoritesi, bunu görmezden gelip, bizleri yan yana eczaneler açıp rekabet ortamına sokmakta ısrarcı davranıp halk sağlığını tehdit edecek etik dışı davranışların gelişmesine sebep olmaktadır. Avrupa ülkelerinde ve dünyada bu tehlikeler önceden görülmüş ve gereken tedbirler hükümetler tarafından alınmıştır. Hatta son zamanlarda Türkiye’de eczacılık fakültelerine sınırlandırma getirilmesi gündemdedir. K.T. Eczacılar Birliği olarak biz, yetkililere bu sorunlarımızı eczacılık fakültelerinin ilk açılmaya başlandığı zamandan itibaren defalarca aktarıp biran önce ülkemizin nüfusuna ve koşullarına uygun, bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bir mesafe sınırlandırması getirilmesi gerekliliğinin önemini vurguladık ve vurgulamaya devam ediyoruz. Ancak populist politikalar nedeniyle bir türlü istediğimiz ve mesleğimizin önünü açacak sonuca ulaşamadık. Tekrar vurgulamak isteriz ki bu konudaki kararlılığımızı meslektaşlarımızdan aldığımız güçle sürdüreceğiz. Sistemsizliğin sistem haline geldiği ülkemizde eczacılar da bu çarpık sistemden nasibini almaktadırlar. Bütün dünyada, Türkiye de dahil olmak üzere, ilaçlar eczaneler vasıtasıyla hastalara dağıtılmaktadır. Ülkemizde ise hala daha ilkel bir sistemle ilaçlar devlet vasıtasıyla hastalara hastanelerden verilmektedir. Bu nedenle halkımız hastane eczanesinin önünde kuyruklarda bekleyip ilaçlarını temin etmeye çalışmaktadırlar.

ÜLKE KOŞULLARINA UYGUN SAĞLIK SİGORTASI MODELİ...

Bir an önce devletimizin kendi ülkemizin koşullarına uygun bir sağlık sigortası modeli geliştirmesi gereklidir. Bu modelin ilaç bacağında halkımıza daha çağdaş bir sağlık hizmeti vermek biz eczacıların en büyük isteğidir.

Vatandaşın ilacını istediği eczaneden temin etmesi ve zahmetsiz bir şekilde ilaca ulaşması en doğal hakkıdır. Ancak böyle bir modeli uygulamaya koyarken devletimizin bizlerle iletişim halinde olup bizim ve diğer sağlık paydaşlarının da görüşlerini alarak sağlam bir altyapı oluşturması gerekmektedir. Çünkü genel sağlık sigortası gibi modellerin uygulanabilmesi için ciddi bir finansman gerekmektedir.”

Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği olarak en büyük arzularının KKTC’de, gelişmiş dünya ülkelerindeki gibi, çağdaş eczacılık hizmeti verebilmek olduğunu kaydeden Süzal,“Bu konuda da dünyada eczacılık alanındaki gelişmeleri takip eden birliğimiz halka daha iyi eczacılık hizmeti vermek için bazı projeler üzerinde çalışmaktadır” dedi ve bu projeleri şöyle açıkladı:

Bu projelerden bir tanesi; ilaç fiyatlarının tüm eczanelerde ayni anda güncel olabilmesi için bir bilgisayar otomasyonu sistemi geliştirmektir. Yani artan ve düşen ilaç fiyatlarının eş zamanlı olarak bütün eczanelerde ayni olmasıdır. İlaç fiyatları barkot okuyucu ile okunup anında güncel fiyatları tüketici görebilecektir. Bu konuda yaptığımız çalışmada önemli mesafe kateden birlik yönetim kurulumuz yakın bir zamanda bu sisteme geçeceğini müjdeleyecektir.

Diğer bir projemiz ise; Eczacılık Farkındalık Projesi’dir. Bu konuda uzun bir süredir titiz bir çalışma yapan yönetim kurulumuz bu projeyi sonlandırmıştır. Bu projede eczacının toplumdaki yeri, önemi, görevleri ve saygınlığı kısa kamu spotları ile halkımıza anlatılacaktır. Bu tür projeler, akılcı ilaç kullanımının ön plana çıkmasıyla bütün gelişmiş dünya ülkelerinde sağlık bakanlığı ile işbirliği yapılarak hayata geçirilmektedir.”

Basın toplantısında yakın bir zamanda hayatını kaybeden ilk kadın eczacılardan ve birliğin ilk kurucu üyelerinden Kamran Aziz’i de saygıyla andıklarını ifade eden Süzal, “Meslekte yaşanan sıkıntılara rağmen büyük bir özveriyle hastalarımıza hizmet veren tüm meslektaşlarımızın 14 Mayıs Eczacılık Bayramı’nı kutlar, meslek hayatlarında başarılar dileriz” dedi.

Editör: TE Bilisim