Babası, Rauf Denktaş gibi, Kıbrıs Türk siyaset tarihinde en çok haz edilen siyasi kanaat önderlerinden biri de o oldu , en fazla nefret edilen de.

UBP’den Lefkoşa milletvekili seçildiği 1990 yılından beri Kıbrıs Türk siyasetine yön vermeye devam ediyor.

Her ne kadar Demokrat Parti Genel Başkanlığından istifa etmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmayacağını açıklaması ile ezber bozmuş olsa da.

Sırası geldiğinde babası Rauf Denktaş ile farklı pencerelerden siyasete bakmayı beceren ve Kıbrıs Türk milliyetçiliğini ilk defa ortaya atan Serdar Denktaş’ın, seçimlere yönelik duruşunun ne olacağını en çok bekleyen de partisi Demokrat Parti olduğunu söylemek, çok da yanlış olmaz.

Ve partisi Demokrat Parti, 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde sudan çıkmış balık misali hangi adayı destekleyeceği noktasında tam bir kararsızlık içerisinde, Serdar Denktaş’tan gelecek mesajı bekliyor.

Ve kritik Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Serdar Denktaş’ın hangi adayı destekleyeceğine yönelik ipuçları siyasi hayatında ortaya koyduğu duruş içerisinde saklı.

Ve bugüne kadar savundukları ve karşı çıktıkları ile Serdar Denktaş, ülke siyasetine nasıl bir yön verdi ?

Geçmişten utanmadan ve kopmadan yeni bir geleceğe inandı.

Solcusu da milliyetçisi de hem övdü, hem sövdü.

Bir gerçek var ki partisine oy olarak yansımamış olsa bile sessizce hep destek gördü siyasi yelpazenin en sağından en soluna kadar.

UBP sonrası siyasi hayatını sürdürdüğü ve uzun yıllar Genel Başkanlığını yaptığı Demokrat Parti’nin büyümesi ve kitle partisi olmasını istemediği de hep konuşuldu, eleştirildi.

KKTC demokrasi ile siyasal sisteminin olgunlaşması ve gelişmesi için Kıbrıs Türk solunun sistemin dışında kalmaması gerektiğini hep savundu.

Ve ülkedeki sol partiler ile sol düşüncenin siyasal sistem ile barışması ve demokrasi ile çoksesliliğin güçlenmesinin Kıbrıs Türkü’nün geleceğinin sağlam temelleri üzerinde inşa edilmesi için demokrasinin bir gereği olduğunun da yılmaz savunucusu oldu.

Önceden anlaşılmamış olsa bile birçok konuda zaman onu haklı çıkardı. Babası ile abisi Raif Denktaş’ın siyasi düşünceleri arasında kaldığı söylendi ama her ikisinin de bir sentezi olarak da siyasi duruşundan hiç taviz vermedi. SILA 4 ruhuna bu toprakların en çok ihtiyacı olduğunu hep söyledi.

Türkiye ile zaman zaman ters de düştü. Kişiselleştirdiği sorunları siyaseten kullanma gafletine de düştüğü de iddia edildi ve elbette başka hataları da oldu.

Ama Kıbrıs Türk siyaseti hiç onsuz olmadı.

Artık bitti denilen her anın arkasına yeni bir hamle hep küllerinden doğmasını bildi, Serdar Denktaş.

Her seçim dönemi baraj sorunu yaşayacağı analiz edildi. Yaşadı da. Sebebini dışarıda arasa da partisinin baraj sorunu yaşamasının da daha çok kendisinden kaynaklandığı da hep konuşuldu.

Kamuoyu tarafından ve daha çok da partisi Demokrat Parti tarafından bugünlerde en çok merak edilen ise, Serdar Denktaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kime destek vereceği?

Ve aslında aşağıdaki açıklamalarının arasında Serdar Denktaş çok şey söylüyor :

“Bu ülkeyi seven, devletini yaşatmak isteyen, halkının güvenliğini, var oluşunu öncelik olarak gören, egemenliğine sahip çıkan, eşitliğinden taviz vermeyecek, KKTC’yi vatan, Türkiye’yi anavatan gören düşüncenin Cumhurbaşkanlığı’na gelmesini istiyorum.”

Mustafa Akıncı ve TDP ile dirsek temasında olduğu siyasi kulislerde iddia edilirken, Serdar Denktaş’a inananlar da ısrarla arkasında durmaya devam ederek altını çiziyorlar  :

“Serdar Denktaş bu topraklara asla ihanet etmedi.”

Ve kamuoyu da merakla bekliyor. Serdar Denktaş sonrası Demokrat Partiyi neler bekliyor? Demokrat Parti kitle partisi olabilecek dinamizmi gösterebilecek mi?

1990 yılından bugüne kadar ülke siyasetine dair hiçbir oyun Denktaşsız olmadı.

Eğer, Serdar Denktaş sahaya iner ve seçimlere yönelik aktif siyaset güderse 2020 Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına dair gelenek bozulmayacak.

Kuzey Kıbrıs, Serdar Denktaş’ın kazananı belirleyeceği bir seçime gidiyor.




 

Editör: TE Bilisim