Emekli Başhekim Dr. Dizdarlı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

GARANTİNA MEKTUPLARI 1

23 ARALIK SONRASI ÇOK KRİTİKTİR.

"YILBAŞINDA HERKES EVİNDE YURDUNDA KALSIN"

Merakta olanlara baştan söyleyelim de merakta kalmasınlar : Sağlık durumum gayet iyi.
İki gündür izolasyondayım. Geçmiş zamanlarımda da günlerce eve kapandığım olmuştur. Ancak inanın bu defa farklı. Neticede temaslıyım. Çevremi koruma güdüsü bir yana, ben ve arkadaşlarım, temaslı olduğumuzu öğrendiğimiz anda kendimizi izole ederek toplumsal korunma bilincine de katkı yaptığımıza inanıyorum.
Tabii ki, İnsanın evde kapalı kalması sıkıcı bir durum. Ama hastaların hele de entübe vaziyettekilerin halini düşününce buna da bin şükür.
Gelelim konumuza;
Böyle zamanlarda insanın bol vakti oluyor. Pandemi sürecince kendi yazıp çizdiklerimi tekrar inceleme olanağı buldum. Ne ilginç ilk uyarıyı 24.Aralık 2019 da yapmışım. “Çin’de olduğuna bakmayın, mikropların pasporta ihtiyacı yok, elbet buraya da gelecek, şimdiden ne yapacağımızı düşünelim “ demişim. Sonrasında da Sağlık bakanlığını motive edici onlarca uyarı yapmışım.
Üzerinden bir yıl geçti. İşin gerçeği, başlangıçta hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bu hastalık hakkında artık o kadar da boş değiliz. Hastalıktan kurtulmanın tek yolu olarak görünen, Aşı ve ilaç çalışmalarıysa tam yol devam ediyor.
Tamam hâlâ tartışılan bir çok konu var ama en azından hastalık hakkında kesinleşen, klasik kitaplara giren bilgiler de var. Bunların başında da hastalığın olmadığı ortama ancak bir insanca taşınabileceğinin bilinmesidir. Bu bilgi, bizim K.K.T.C olarak içinde bulunduğumuz sağlık koşullarında , sıkı sıkıya sarılmamız gereken bir ilkeye dönüşmelidir.
Hâl böyleyken ve daha önce denenmişlikler de varken, Yılbaşı eğlencelerine yönelik Aralığın 23ünden sonra üç günlük karantinanın tekrar kaldırılmasının gündem yapılmasını anlamış değilim.
Çalışma, eğitim , iyi yapılanma gibi faktörler yanında alınan doğru ama çoğu zaman gecikmiş kararlara şans katsayısının da yüksek etki etmesiyle bu günleri nispeten rahat yaşıyoruz. Çok şükür gerçekten de güney komşularımıza ve Türkiye’ye bakınca , kendimize “Maşşallah” demeden geçersek olmaz.
Peki ama bu şans katsayısını sıfıra çekmeye çalışmak neden? Daha önce denenmiş ve olumsuz sonuçları görülmüş uygulamaya gitmenin sebebi ne?
Bu vesile olur Pandemiyi pandemi gibi yaşarsak sorumlusu kim ?
3 gün turizm yapacaksınız diye ülke insanını kaç defa tehlikeye atacaksınız?
Lütfen dayanın. Az kaldı. Aşılar ilaçlar ufukta göründü. .
Çekirge bir atlar iki atlar. Şans her zaman yanımızda olmayabilir. İpin ucu kaçırıla bilinir.
Bir bebek bile ateşe elini iki defa uzatmaz.
Sayın Ali pilli ve ekibi bu gerçekleri bilir. O bir hekim. Ama çok da baskı yiyor. Ona destek olmak için , hatalı karar alınmamasına yardımcı olmak için sesinizi yükseltin.
“Yıl başında herkes evinde yurdunda” yazın. Sesimizi duyuralım

Editör: TE Bilisim