"Nerdeyse son beş yıldır Lefkoşa’ya yeni bir hastane kazandırılması gerektiği her platformda söylenmektedir. 1973 yılında yapımına başlanan Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne zaman içinde eklenen binalara ve artan yatak sayısına rağmen, bu ihtiyaç doğmuştur. Çok hızlı artan nüfus yanı sıra halkın, ekonomik gelirlerinin azalması ile kamu hastanelerine yönelmesi , Devlet Hastanemizi %100 e yakın dolulukla çalışmasını sağlayan etkenlerdir. Ayrıca unutulmamalıdır ki Yeni Hastane’ye ihtiyaç sadece doluluğun tavan yapmasından ötürü değildir.
Ana binanın, İnşaat yıllarındaki en modern yapılardan biri olmasına karşın, gelişen tıbbı teknoloji nedeniyle bir çok yeri restorasyon (!) geçirmiştir. Sonradan eklenen tomografi , MR ve yoğun bakım ünitleri, anjio odaları ve özellikle de Kalp- Damar Cerrahisi , Üroloji, ve Nöroloji, doğal olarak adeta gecekondu tadilatlarıyla hastane içine yerleştirilmiştir. Ameliyathane sayısının yetersizliği nedeniyle hekimlerin randevuları uzamaktadır. Bu hekimlerin motivasyon kaybına neden olduğu gibi hastaların özel sağlık kurumlarına yönelmesine neden olmaktadır. 
En önemlisi hastanemizde koğuş sistemi sürmektedir. Altı hasta aynı odada kalmak durumundadır ki bu günümüz koşullarında kimse tarafından istenen bir şekil değildir.
Daha yazmadığım birçok sebepten de dolayı, baştan da söylediğim gibi tüm kesimler yeni modern hastane ihtiyacı olduğunu kabul etmektedir.
Geçtiğimiz hafta Sayın TC. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Lefkoşa’ya 500 yataklı yeni bir hastane yapılacağını bildirdi. Bu bir kısım tarafından memnuniyetle karşılandı. Bir kısım insanımızsa olayı seçim vaadi olarak yorumladı. İşi bilen insanlarımızsa olaya daha bir ihtiyatla yaklaştılar.
Gerçekten de bazı sorular cevapsızdı. Bu sorular cevaplanmadan olaya balıklama dalmak sanırım fikir birliğine ulaşamamızın esas nedenidir. Nedir bu sorular :
1- Yeri neresidir? Mevcut hastanenin lokalizasyonunda mı olacaktır yoksa BRT arkasında seçilen alanda mı? Bu hastanenin BRT arkasına kurulacağı söyleniyor. Tüm şehirlerden bağlantı yolları olması gereken bu alanın alt yapısı var mıdır.? Bu alt yapı yoksa maliyeti nedir? Kim finanse edecektir? Bu günkü hastane terk edilecekse, çok değerli olan alan ne amaçla kullanılacaktır?
2- Bizim şimdiki hastanemiz 550 yataklı . Zorlandık mı bunu 600e çıkarma şansımız var. Peki 600 yataklı hastaneye sığmayan toplum 500 yataklı bir hastaneye nasıl sığacak? Hastanenin planı yapıldı mı? Bu gün çok ihtiyaç duyulan yoğun bakım yatak sayısı artırıldı mı? Ameliyathane sayısı yeterli mi?
3- Nalbantoğlu hastanesini ( şimdiki yapıyı ) muhafaza edip ayrıca BRT arkasında ikinci bir hastane yapılacaksa, oraya personel hemşire hekim istihdam etme şansımız olacak mı? ( Zira orasının da ayrı mutfak çamaşırhane terzihane sedyeci labaratuvar ve kalifiye hemşire ihtiyacı olacaktır.) Bildiğim kadarı ile bu elemanların şu andaki devlet hastanemizde dahi eksikliği vardır ve bilinen sebeplerden ötürü istihdam yapılamamaktadır.
4- Beş yüz yataklı yeni binanın çok katlı olarak şimdiki hastane kampüsü içinde yapılması düşünüldü mü? Bu sayede hem ciddi personel tasarrufu yapılabilirken hem ağır taşınma sendromundan kurtulunacaktır. Alan olarak şimdiki talasamia binasının ve barış ruh hastanesinin bulunduğu yeri öneririm. Bu binalar yıkılıp yerlerne çok katlı 500 yataklı birim yapılabilir. Barış Ruh Hastanesi de yolun öteki tarafındaki geniş alana tekrardan kurulabilir. 
5- Hastanenin, TC tarafından yapılacağı alenidir. Ama koşullar nedir? Hibe mi? Yoksa Türkiye’de ki Şehir hastaneleri modeli midir? Eğer ikincisiyse “Yıllık Garanti Hasta sayısı” gerçekçi olmalıdır. Aksi halde toplum ciddi bir borç bataklığına gömüle bilir. 
Bu beş sorunun ayrıntılı cevaplanması şarttır. Her gün yeni hastane yapmıyoruz. Doğrusunu yapmalıyız. Doğrusu yapıldığında kimsenin de itiraz edeceğini sanmıyorum. Zaten edecek olanın aklından zoru vardır derim. Ama hastane yapacağız diye de plansız programsız dalıp eldeki bulgurdan da olmamak lazımdır..."

Editör: TE Bilisim