Cumhuriyetçi Türk Partisi- Birleşik Güçler (CTP-BG) Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya, Aile Yasası ile ilgili hazırladığı değişiklik önerilerini siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve sendikacıların temsilcileriyle paylaştı.

Derya, Cumhuriyet Meclis’inde bir araya geldiği temsilcilere, hazırladığı önerileri anlattı.

Doğuş Derya, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve sendikacıların temsilcilerinin Aile Yasası konusundaki değişiklik önerileri hakkındaki görüş ve önerilerini 1 hafta 10 gün içinde kendisine iletmesini istedi.

Mevcut Yasa’nın 19 yıl önce dönemin Kıbrıs Türk kadın hareketinin çabalarıyla tadil edildiğini de anımsatan Derya, Mart’a girerken Aile Yasası konusundaki öneriyi Meclis’e sevk etmek ve yasallaşmasını sağlamak gibi bir hedefleri olduğunu da sözlerini ekledi.

Derya, Aile Yasası’nda özellikle çocuk ve kadın haklarını gözeten, boşanma durumlarında çifterin yaşadığı mağduriyetleri ortadan kaldırmaya çalışan; sadece kız çocuklarını değil, erkek çocuklarını da korumaya çalışan birtakım değişiklikler öngörüyor.

“TARAFLAR KENDİ SOYADLARIYLA İLGİLİ DAHA ÖZGÜR”

CTP-BG Milletvekili Doğuş Derya, toplantıda yaptığı konuşmada, boşanma durumunda nafaka ve mal paylaşımıyla ilgili çıkabilecek sorunları ortadan kaldırmaya çalışacak düzenlemelerin söz konusu olduğunu belirtti. Derya, evlilikten sonra tarafların kendi soyadlarını kullanabilmesi konusunda da düzenlemeler olduğunu anlattı.

Derya, “Mevcut yasada bu konuda çok fazla seçenek yoktu. Tarafların kendi soyadlarıyla ilgili daha özgür ve eşitlikçi seçimler yapabilmesi sağlayan düzenlemeler yaptık” dedi.

“ŞİDDETİ ÖNLEME DANIŞMA MERKEZLERİNE YÖNELİK DÜZENLEMELER VAR”

Doğuş Derya, mevcut yasada şiddet durumlarında ortaya çıkan vakaları önleyici, kadınları koruyucu bir koruma emrinin söz konusu olduğunu belirterek, bunu geliştirmeye çalıştıklarını kaydetti.

Derya, şunları ekledi:

“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin Teşkilat Yasası’nda öngörülen şiddeti önleme danışma merkezlerinin de koruma emri alma konusunda yetki sahibi olabilmesini sağlayabilecek düzenlemeler yaptık. Bu arada sistemimizde eksik olan yoksul kadınların zaman zaman dava süreçlerinde mağduriyet yaşamasına neden olan adli yardım kurumu eksiliğini görüp, bunu düzenlemeye çalıştık.”

Derya, yardımlarından dolayı aktivist Mine Balman, avukatlar Sezi Sıdal, Nil Dimililer, Boysan Boyra ve Süleyman Dolmacı’ya teşekkür etti.

“TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ PLAN VE PROJELER BİRİNCİL MESELE OLMALI”

Konuşmasında ülkede, Türkiye’de ve dünyada yaşanan bazı şiddet olaylarına dikkat çeken Derya, bu olayların toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili planların ve projelerin yürürlüğe girmesinin ne kadar acil olduğunu bir kez daha gösterdiğini kaydetti.

Derya, “Son Özgecan’ın yaşadığı vahşet, akabinde hem Türkiye’de, hem Kıbrıs’ta ortaya konulan tepkiler aslında toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki plan ve projelerin devlet politikası ve birincil mesele olarak ele alınması gereken bir unsur olduğunu gösteriyor” dedi.

“KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ CAYDIRICI OLABİLECEK BİRTAKIM CEZALAR…”

Ceza Yasası’nda yapılan değişikliklere de işaret eden Doğuş Derya, “Ahlaka Aykırı Suçlar” bölümü altında düzenlenen suçları “Cinsel Nitelikli Suçlar” olarak düzenleyip, kadına yönelik şiddeti caydırıcı olabilecek birtakım cezalar getirmeye çalıştıklarını anımsattı.

Kasım 2014’te Meclis’ten oy birliğiyle geçen “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi”nin Teşkilat Yasası’na işaret eden Derya, bu daireyle ilgili de görüş alışverişinde bulunduğunu hatırlattı. 
Editör: TE Bilisim