Dayanışma Derneği, hükümet ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Değirmenlik-Girne Anayolu’ndaki trafik kaza sonrasında sergilediği tavrın, “insan yaşamı karşısında özel şirketi kolladığı” yönünde olduğunu ileri sürdü.

Dernek yayınladığı mesajda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın dün aldığı kararla, trafik kazasına neden olan araç şoförünün işverenine gerekli yasal yaptırımı uygulamadığını ve iş kazası olarak nitelendirilebilecek trajik olayın sermaye kesimini aklama amacıyla görmezden geldiği yönünde olduğunu iddia etti.

Bakanlığın ağustos ayından beri çalışma izni yenilenmeyen işçi çalıştırdığı için işveren şirket İlcan Altyapı İnşaat’a bin 834 TL para cezası kesmesini de eleştirilen açıklamada, “Yaşanan çarpışma her ne kadar bir trafik kazası olsa da, aynı zamanda iş saatleri ve iş süresince gerçekleştiğinden dolayı iş kazası niteliğini de taşımaktadır” denildi.

Açıklama, şöyle devam etti:
“İş Güvenliği ve Sağlığı Yasa-Tüzüğünde açıkça belirtildiği gibi, bir iş kazası durumunda sorumluluk doğrudan işverenindir. Yaşanan bu olayda ise sorumluluk İlcan Altyapı İnşaat’a aittir. Hükümet bu gerçeği görmezden gelerek, şirketi sadece kaçak işçi çalıştırmaya indirgeyerek, bu noktadan ‘ceza’ kestiğini açıklamaktadır. Çok net bir şekilde tekrardan söylüyoruz; bu bir ceza değil, bu cinayetin faillerinden biri olan İlcan Altyapı İnşaatı aklama operasyonudur”

Kazada sadece İlcan Altyapı İnşaat taşeron şirketinin değil, oradaki taşocağını işleten ve taşeron firmadan hizmet alan Tüfekçi şirketinin de sorumluluğu bulunduğu iddia edilen açıklamada, “Peki sorumluluk sadece şirketlerin mi? Hayır! Bugüne kadar söz konusu taş ocağını denetlemeyen Çalışma Bakanlığı, özel sektörde sendikalaşmanın önünde engel olan siyasi ve sermaye örgütlerinin de bu şirketler kadar mutlak sorumluluğu vardır” denildi.
Editör: TE Bilisim