Davulcu, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan ve UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün “bir yandan seçim tarihini tartışmaya açarken, diğer yandan da rejim tartışmasını gündeme getirme gayreti içine girdiğini” öne sürdü.

Davulcu, öteden beri bazı çevreler tarafından zaman zaman gündeme getirilen başkanlık sistemi konusunun bu kez bizzat Başbakan tarafından gündeme getirilmeye çalışıldığını ifade ederek “Eğer rejim tıkanmışsa bunun sorumlusu, hatta suçlusu bizzat başbakanın kendisi ve kabinesidir.” ifadelerini kullandı.

KKTC'de uygulanan yönetim şeklinin Anayasa’daki anlatımıyla "Çoğulcu demokratik parlamenter sistem" olduğunu ifade eden Davulcu, sistem içinde cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçildiğini ve buna “yarı başkanlık sistemi “ de denilebildiğini kaydetti.

Demokrasinin uzlaşı rejimi olduğunu da belirten Davulcu, toplumsal muhalefet ile hiçbir uzlaşı arayışına girmeden hükümet etme alışkanlığındaki hükümetin başının rejim değişikliğinden söz etmeye hakkı olmadığını savundu.

“Sadece egemen çevreler ile iktidar partilerinin ileri gelenlerinin aile efradına hizmet eden UBP-DP koalisyon hükümeti, yarattığı olumsuzluğun faturasını uygulamadaki rejime yıkmaya çalışmaktadır” ifadelerini de kullanan Davulcu şöyle devam etti:

“Kuzey Kıbrıs'ta yönetim anlamında ihtiyaç olan zihniyet değişikliğidir. Zihniyet değişikliğini yapma yetkisi de halktadır. Halkımız ilk seçimde değişim ve kurtuluş için oy kullanacak ve halkın iktidarını yaratacaktır. Bundan kaçış yolu yoktur.”

Editör: TE Bilisim