Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 524 milyon 365 bin 310 TL olarak öngörülen Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini görüşüyor.

Cumhuriyet Meclisi Mavi Salon’da yer alan komite toplantısına komite başkanı CTP-BG Milletvekili Birikim Özgür ile komite üyeleri milletvekilleri yanında UBP, DP ve CTP-BG milletvekilleri katıldı. Komite toplantısında Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova ile bakanlık yetkilileri de yer aldı.

ÖZGÜR: “EĞİTİM BAKANLIĞI, BÜTÇENİN EN ÖNEMLİ KALEMLERİNDEN”

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin genel görüşmesini açan Birikim Özgür, yarım milyarın üzerinde olan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin ülke bütçesinin en önemli kalemlerinden olduğunu ve bunun eğitime verilen önemi gösterdiğini ifade ederek, eğitimde yapısal sorunların bulunduğunu ve bu sorunların üstesinden gelmek için gerekli adımların atılamadığını kaydetti.

“ÖĞRENCİ ODAKLI YAPILANMAYA GİDİLMELİ”

Özgür, öğrenci odaklı bir yapılanmaya gidilmesi gerektiğini, ancak öğretmen odaklı yapılanmaya gidildiğini ifade ederek, bunun sorunları gideremediğini, bu yüzden sistemdeki arızaları gidermek için siyasilerin adım atması gerektiğini belirtti.

Kamunun ayakta kalabilmesi için mali sürdürülebilir yapıya dikkat edilmesi gerektiğini, mevcut yapının daha verimli ve daha iyi kullanılması gerektiğini ifade eden Özgür, buna önem verilmezse yapının çökebileceğini ve herkesin altında kalabileceğini söyledi.

Özgür, 2014 bütçesindeki yapısal sorunlarla ilgili gözlemlerinin 2015 bütçesi için de geçerli olduğunu, bu yapıya el atılması gerektiğini ifade ederek, eğitimde kalitenin artırılması için sisteme neşter vurulma zamanının geldiğini kaydetti.

Eğitimde gerekli adımların atılıp eğitimin yeniden yapılandırılması gerektiğine işaret eden Özgür, okul merkezli bir sistemin devreye sokulması gerektiğini, aksi halde bu mevcut sistemden ülkeye hayır gelmeyeceğini söyledi.

“MAAŞ ADALETSİZLİĞİ”

Özgür, öğretmenlerin maaş adaletsizliğine de dikkat çekerek, bu adaletsizliğin ortadan kaldırılmasının yolunun kendi içinde yapılacak sistemden geçtiğini ifade etti.

Öğretmenlere düşen öğrenci sayısına bakıldığında öğretmen eksikliğinin veya açığının tartışılması yerine mevcut öğretmenlerin daha verimli nasıl kullanılabileceğinin tartışılması gerektiğine işaret eden Özgür, ülke eğitimine ayrılan payın bütçeye göre yüksek olduğunu ifade etti ve AB ile Türkiye bütçelerinden örnek verdi.

Özgür, bunun bir gurur vesilesi olarak kabul edilebileceğini, ancak yapısal sorunların çözümlenmemesi durumunda bu katkıların doğru kullanılamayacağını, bu yüzden eğitimdeki nitelik, kalite sorunlarının çözümlenmesi gerektiğini ifade etti.

Milli Eğitim Bakanlığı’na desteklerinin tam olduğunu, bu yapısal sorunların çözümü için tüm hükümet milletvekillerinin bakanlığın yanında olduğunu söyleyen Özgür, eğitimdeki sorunların çözümünün ülkenin geleceği için önem taşıdığını vurguladı.

TATAR: “ÖZEL SEKTÖRDEKİ EĞİTİM DE DİKKATLİCE ELE ALINMALI”

UBP Lefkoşa Milletvekili, Komite Başkan Vekili Ersin Tatar da, Özgür’ün konuşmasını dikkatle dinlediğini, hatta bir ara kendi adına konuştuğunu sandığını ifade ederek, Eğitim Bakanlığı bütçesinde yer alan müşavir maaşlarını eleştirdi.

Müşavirlik konusunda bu hükümetin rekor kırdığını savunan Tatar, eski bakan Mustafa Arabacıoğlu’nun görevi bırakmasının ardından tüm kadronun değiştirildiğini, ayrıca kamuda müşavirlerin her gün çoğaldığını, ancak burada eğitimin tartışıldığını ifade etti.

Tatar, bu yüzden eğitimdeki nitelik, verim, kalite veya kaynakların iyi kullanılması gibi konuların kendilerine yalan geldiğini ifade ederek, hükümetin bu konudaki yanlış uygulamalarını eleştirdi.

Özel sektördeki eğitimin de dikkatlice ele alınması gerektiğini, çünkü bakanlığın sadece kamu değil özel okullardan da sorumlu olduğunu ifade eden Tatar, bu konuya önem verilmesi gerektiğini, toplum hassasiyetleri gözetilerek eğitim politikası hazırlanması gerektiğini vurguladı.

Tatar, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, Milli Eğitim’den alınıp Başbakan Yardımcılığı’na verildiğini, bu bakanlığın zaten çok yoğun olduğunu ve gençlik ile spora yeterli vaktin ayrılamadığını savunarak, bu konuda eğitimcileri eleştirdi ve gençlik ile sporun eğitim altında olması gerektiğini söyledi.

“BET OFİSLERE ARTIK SEYİRCİ KALINMAMALI”

Bet ofislerinin ülkeye ve gençliğe yaptığı zararları anlatan Tatar, eğitim sektörüne de bu ofislerin zarar verdiğini söyledi; artık bet ofislerin alarm verdiğini, seyirci kalınmaması gerektiğini dile getirdi.

“DAÜ KAPTANSIZ”

Ersin Tatar, DAÜ’deki rektör krizine de değinerek, eğitimin “amiral gemisi” olarak nitelediği DAÜ’de rektör olmadığını ve bu geminin 20 bin öğrencisi ile kaptansız yol aldığını, hükümetin bunu nasıl izlediğini anlayamadığını kaydetti.

Rektörü senatonun atadığını, ancak hükümetin bunu değiştirmek istediğini, burada işlerin iyi gitmediğini ifade eden Tatar, Eğitim Bakanlığı’ndaki konuların çok olduğunu, öğretmenlerin hazırlık ödeneklerinin de ödenmediğini, bunun da önemli bir sorun olduğunu söyledi.

ÖZGÜR: “DAÜ’DEKİ SIKINTI HUKUK YOLUYLA ÇÖZÜLMELİ”

Bu sırada Birikim Özgür de söz alarak, DAÜ’deki rektör olayına değindi, siyasilerin bu işle ilgilenmemesi ve bu işe siyaset karıştırılmaması gerektiğini belirtti; üniversitenin demokratik bir şekilde yönetilmesinin önemli olduğunu vurguladı.

DAÜ’deki sıkıntının hukuk yoluyla çözülmesi ve yasasının yapılması gerektiğini ifade eden Özgür, milletvekillerine düşenin DAÜ Yasası’nın hazırlanması olduğunu kaydetti.

ARABACIOĞLU: “BAKANLIĞI SİSTEMDEKİ YANLIŞTAN DOLAYI BIRAKTIM”

DP Ulusal Güçler Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, Eğitim Bakanlığı görevini yapıyı yürütemediğinden değil, sitemdeki yanlışlıklardan dolayı bıraktığını belirterek, bu konuda komiteye gerekli bilgiyi vereceğini söyledi.

GÜRÇAĞ: “EĞİTİM OKUL ODAKLI OLMALI”

UBP Milletvekili İzlem Gürçağ, her eğitim yılında öğretmen eksikliğinden dolayı grev yapıldığını, bunun da eğitime zarar verdiğini, ayrıca okulların altyapısı ile özel derslerin de eğitimde sorun olduğunu işaret ederek, okulların öğrenci başarısından sorumlu olması ve eğitimin okul odaklı olması gerektiğini vurguladı.

Gürçağ, müşavir maaşlarına da işaret ederek, “müşavirlik kamburunun” ne zaman sonlandırılacağını sordu.

Komite Başkanı Birikim Özgür de, Gürçağ’dan Kamu reformuna destek vermesini istedi, bu sorunu bu hükümetin sonlandıracağını söyledi.

DÜRÜST: “BAKANLIKTA VİZYON YOK”

UBP Milletvekili Kemal Dürüst de, UBP milletvekilleri olarak bütçe görüşmesine motivasyon eksikliği ile geldiklerini, Meclis’in durumunun ortada olduğunu, hükümetin bu yapıyı sürdürüp sürdüremeyeceğinin belli olmadığını savundu.

Dürüst, bürokratların rahat çalışamadığını, sıkıntı yaşadıklarını anlatarak, bir şekilde geçecek bütçenin tartışılmasının da aslında pek bir önem taşımadığını iddia etti.

Dürüst, Eğitim Bakanlığı’nın eleştirilecek bir bakanlık olmadığını, doğru politikaların desteklenmesi gerektiğini, ancak bugün Eğitim Bakanlığı’nda vizyon olmadığını, hazırlığı ve yeterli kadrosunun bulunmadığını öne sürerek, bakanlıkta eğitim programı olmadığını, bu bakanlığın devamlılık gerektirdiğini, hazırlık ve hedef istediğini vurguladı.

Tavsiyesinin, eğitim programının bir an önce hazırlanması ve hedef konması olduğunu ifade eden Kemal Dürüst, Eğitim Bakanlığı’nda okullar açılırken yapılan müdür değişikliklerini de eleştirdi.

Öğretmen eksikliklerinin giderilmesi için Nakil Tüzüğü’nün geçirilmesi gerektiğini ifade eden Dürüst, bu düzeltilmedikçe öğretmen eksikliklerinin devam edeceğini kaydetti. Dürüst, eğitimde yapılacak girişimlerde sendikalardan korkulmaması gerektiğini ifade etti.

Hazırlık ödeneğinin bir hak olduğunu, bakanlığın bu hakkı mutlaka vermesi gerektiğini ifade eden Dürüst, bakanlıkta hedef ve vizyonun da ortaya konması gerektiğini, eğitimin bu hükümet döneminde bir adım öne götürülemediğini savundu.

Dürüst, bakanlığın 24 saat çalışması gereken bir bakanlık olduğunu, eğitim politikasının ülke geleceği için çok büyük önem taşıdığını belirterek, yüksek öğretimde atılan adımların olumlu olduğunu, ancak DAÜ’deki olayın buna zarar verdiğini öne sürdü; akademik yıl açılırken rektörün değiştirilmek istenmesini eleştirdi.

ÇAVUŞOĞLU: “EĞİTİMDE GELİNEN SEVİYE İYİ ELE ALINMALI”

UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu ise, eğitimin tartışıldığı bugün eğitimin geldiği seviyeye bakıldığında tüm tarafların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini, öğrencilerin, öğretmenlerin, eğitimin geldiği seviyenin iyi ele alınması gerektiğini kaydetti.

“KİMSE MEZUN OLURKEN YETERİNCE YABANCI DİL KONUŞAMIYOR”

Çavuşoğlu, örneğin Karpaz’da halen öğretmen eksikliği olduğunu, eğitim sistemine bakıldığında yabancı dile çok büyük önem verildiğini, ancak günün sonunda kimsenin mezun olurken yeteri kadar yabancı dil konuşamadığını belirterek, hükümetin ne bir ciddiyetinin ne de bir iradesinin olduğuna inanmadığını ifade etti.

“SON YILLARIN EN DÜŞÜK ORANI”

Eğitim Bakanlığı bütçesine bakıldığında oran olarak son yılların en düşük oranının görüldüğünü ifade eden Çavuşoğlu, bakanlığın en verimli şekilde çalışması gerektiğini, eğitim sisteminin tüm okullarda aynı kalitede yayılması, öğrencilerin başarılarının tüm okullarda eşit olması gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, eğitimde fırsat eşitliğinin tüm ülkede yayılmasını istedi.

Çavuşoğlu, eğitimde hükümetin hedefine bakıldığında “masal kitabı” okuduklarını ifade etti.

DAÜ’deki gidişata “dur” diyecek bir Eğitim Bakanı istediklerini de ifade eden Çavuşoğlu, DAÜ Yasası değiştirilecekse değiştirileceğini, ancak bunun DAÜ içerisine müdahale edilerek yapılmaması gerektiğini kaydetti. DAÜ’deki durumla ilgili açıklamada bulunan öğretim görevlisi veya bazı yetkililerin açıklamalarını yanlış bulduğunu da vurgulayan Çavuşoğlu, DAÜ’nün yıpratılmasına izin vermeyeceklerini belirtti ve en erken zamanda üniversitenin sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasını istedi.

Çavuşoğlu, Çukurova Üniversitesi’nin KKTC’de kampüs kurmasının Türkiye’de ve KKTC’de onaylandığını, bu konuda çok mücadele ve gayret ortaya konduğunu belirterek, bunun için arazi verildiğini, yasa çerçevesinin kurulduğunu ancak kampusün fiilen kurulması için üzerine düşmek, gerekli girişimleri yapmak gerektiğini vurguladı.

Ülkenin kalkınmasının bu tip yatırımların getirilmesinden geçtiğini ifade eden Çavuşoğlu, konunun takipçisi olacaklarını kaydetti.

Bakanlıkta rutin işler dışında bir şey yapılmadığını, vizyon ve hedef olmadığını savunan Nazım Çavuşoğlu, ülkede eğitim alanında bu hükümet döneminde hiçbir yenilik olmadığını söyledi.

Müşavirler ile ilgili ortaya atılan “UBP’nin eseri” iddiasının gerçeğinin, her CTP dönemine bakıldığında görülebileceğini ifade eden Çavuşoğlu, İskele’de kurulan kolejin ise, ülke genelinde öğrencilere fırsat eşitliği yaratma amacıyla yapıldığını ifade etti, bu yönde bakanlığı dönemindeki uygulamaları anlattı.

UBP İskele Milletvekili Çavuşoğlu, hükümet programına bakıldığında eğitimi daha iyi bir şekilde yürütebileceğinin görüldüğünü ancak eğitimin iyiye götürülmediğini savunarak, bakanlığın faaliyet raporunu 5 yıllık çıkarabileceğini ve hangi dönemde nelerin yapıldığının görülebileceğini ifade etti.

Özel dersler, dershaneler konusunda hiçbir şey yapılmadığını, kendi dönemlerinde eksik kalan işlerin bu hükümet döneminde yapılması durumunda kendi oyunun da hükümetle olacağını ifade eden Çavuşoğlu, memleketin en büyük “kangreni ve sorununun” eğitim olduğunu savundu, bu yüzden eğitimin politik gayelerden uzak konuşulması gerektiğini vurguladı.

Çavuşoğlu, Bakan Berova’dan, bakanlığı aldığı yerden daha iyi bir noktaya taşıması ve DAÜ’ye daha fazla önem vermesi konusunda da istekte bulundu.

Konuşmaların ardından komite toplantısına öğle yemeği için ara verildi. 
Editör: TE Bilisim