Gelinen noktada yorum yapmadan bazı sorular sormak istiyoruz:
1) Bu durumda DAİ-DAK 2016 yılı içinde ikinci kez mi el değiştirmiş oluyor? Bu satış Türkiye’de yaşanan çalkantılarla mı ilgilidir? Eğer öyleyse 2011 yılında yaşanan peşkeşe karşı Kıbrıs Türk halkı ile birlikte mücadele eden ve “İmamın ordusuna geçit yok!” diye haykıran DAÜ-SEN haklı çıkmış olmuyor mu?
2) Eğer bu satış bu çalkantılarla ilgili değilse eğitimin metalaştırılması, çocuklarımızın birer ticari mal gibi şirketler arası alışverişin parçası olması ve kar uğruna gelecekleri ile oynanmasının yeni bir adımı mı? Bu el değiştirmeler daha ne kadar devam edecek? Bu tehlikelere her fırsatta dikkat çeken DAÜ-SEN yine haklı çıkmış olmuyor mu?
3) 2011 yılında okullarımız peşkeş çekildiği zaman DAÜ’yü yönetenler, ülkeyi yönetenler bugün gelinen nokta hakkında ne düşünüyorlar?
4) Bütün bu gelişmeler karşısında mevcut DAÜ Yönetimi ve hükümet herhangi bir adım atmayı, velileri ve kamuoyunu aydınlatmayı düşünüyor mu?
Bütün bu sorulara cevap beklemenin Kıbrıs Türk halkı, DAÜ ve DAÜ-SEN’in en doğal hakkı olduğunu düşünüyoruz.
DAÜ-SEN
Editör: TE Bilisim