Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, iki tarafın özel temsilcilerinin garantör ülkeler Türkiye ve Yunanistan’ı karşılıklı ziyaret kararının olumlu bir adım olduğunu vurgulayarak, "Muhataplar konusunda tam eşitlik olmalıdır. Benim temsilcim hangi düzeyde görüşme yapacaksa, Rum temsilci de ayni düzeyde görüşme yapmalı. Herkes kendi muhatabı ile görüşmelidir" ifadelerini kullandı.

Ada etrafındaki denizlerin altında bulunan hidrokarbon yataklarının iki tarafın ortak malı olduğuna da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu doğal kaynakların ortak işletilmesi ve ihracatı konusunda BM Genel Sekreteri’ne öneride bulunduğunu, ada etrafındaki tüm kaynaklarda Kıbrıslı Türklerin de hakkı olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Peace İsland Institute (Barış Adaları Enstitüsü) isimli düşünce kuruluşunda Kıbrıs sorunu hakkında sunum yaptı. Sunumun ardından soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, onuruna verilen resepsiyona da katıldı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu burada yaptığı konuşmada, 50. yılını doldurmak üzere olan milli dava Kıbrıs konusundaki son durumla ilgili görüşlerini paylaşmanın kendisi için ayrı bir önem taşıdığını belirtti.

"MÜZAKERELERE LİMİT KONMALI"

Barış Adaları Enstitüsü’ndeki konuşmasında müzakerelerin ucu açık olmaması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Eroğlu, müzakerelerin yıllarca devam edmeyeceğini bir zaman limiti konması gerektiğini vurguladı.

"İKİ KURUCU DEVLETİN OLUŞTURACAĞI YENİ BİR ORTAKLIKTAN BAHSEDİYORUZ"

Liderlerin her iki halk tarfından seçildiğini, iki halk arasında birçok farklılıklar bulunduğunu söyleyen Eroğlu, dili ve diniyle iki farklı halk gerçeğini göz önünde bulundurarak, iki kurucu devletin oluşturacağı yeni bir ortaklıktan bahsettiklerini kaydetti.

Çözüm iradesiyle masaya oturulması halinde çözülmeyecek sorun kalmayacağına dikkat çeken Eroğlu, daha önce hazırlanan planlara Türk tarafı olarak hep olumlu cevap verdiklerini, fakat Rum tarafının sürekli reddetmesiyle bugünlere gelindiğini belirtti.

"KIBRIS SORUNUNU ORTADAN KALDIRMA KARARLILIĞINDAYIZ"

"Kıbrıs Türk tarafı olarak, Kıbrıs sorununun ortadan kalkması ve tarihin sayfalarına gömülmesi konusundaki kararlılığımızı vurgulamak istiyorum" diyen Eroğlu, Türk tarafının Kıbrıs sorununun çözümüne hazır olduğunu, bunu da on yıllar süren görüşmeler süreci içerisinde çeşitli BM planlarına “evet” demekle gösterdiklerini vurguladı.

"PLANLAR GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEDİ"

"Bu planlar gökten zembille inmemiş, taraflarla istişare içinde hazırlanmıştır. Ancak bizimle ortak vatanımız olan Kıbrıs Adası’nı paylaşmak istemeyen Kıbrıs Rum tarafının retçi yaklaşımı yüzünden sorun bir türlü çözümlenememiştir" diyen Eroğlu, "Hatırlayacaksınız, bundan 9 yıl önce, 2004 yılında masaya konan ve Annan Planı diye bilinen Birleşmiş Milletler Planına halkımız büyük bir çoğunlukla ‘evet’ demiş, Kıbrıs Rum tarafı ise daha büyük bir çoğunlukla planı reddetmişti. Bunlar tarihi gerçeklerdir. O tarihten sonra, uzun süren çabalar sonucu yeniden başlatılan görüşmelerde ise Kıbrıs Rum tarafı ayak sürüme ve zamana oynama stratejisi sürdürmüş ve bu tutum yüzünden görüşmeler nihai bir sonuca ulaşamamıştır" ifadelerini kullandı.

"RUM LİDER YAKINLAŞMALARA BAĞLILIĞINI AÇIKLAMALI"

"Ben, 2010 yılında Cumhurbaşkanı seçildiğimde, BM Genel Sekreteri’ne mektup yazarak görüşmelere kaldığı yerden devam etmeye hazır olduğumu ve benden önce elde edilen yazılı yakınlaşmalara bağlı olduğumu ifade etmiştim. Bu süreç içerisinde yer alan görüşmelerde önemli bazı yakınlaşmalar sağlanmıştır" diyen Eroğlu, Şubat 2013’te iş başına gelen yeni Rum Lider Nikos Anastasiades’in de bu yakınlaşmalara bağlılığını açıklamasını beklemenin en doğal hak olduğunu,ancak Rum Liderin bunu yapmaktan ısrarla kaçındığını vurguladı.

"ANASTASİADİS MASAYA OTURMADAN ŞARTLAR İLERİ SÜRÜYOR"

"Anastasiadis, Kıbrıs Rum toplumunun karşılaşmış olduğu ekonomik sorunları gerekçe göstererek bugüne kadar masaya oturmaktan kaçındı. 30 Mayıs’ta yer alan sosyal içerikli bir yemekte benimle bir araya gelme dışında bir temasta bulunmadı" ifadelerini kullanan Eroğlu, Rum liderin, bununla da kalmadığını, çeşitli ön şartlar ileri sürerek daha masaya oturmadan Kıbrıs Türk tarafından ve hatta Türkiye’den olumlu jestler beklediğini söyledi.

"RUM LİDER GÖRÜŞMELERİN BAŞLAMASINA ENGEL ÇIKARIYOR"

Rum Liderin, basına yansıdığı kadarıyla Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’ne gönderdiği mektuplarda, ön şartları tekrarladığı ve görüşmelerin başlamasına engel çıkardığına dikkat çeken Eroğlu,"Halbuki çözüm konusunda iyi niyetini kanıtlaması ve jest yapması gereken taraf Kıbrıs Rum tarafıdır. Kıbrıs Türk halkı, sorunun başladığı 1963 yılından bu yana çeşitli ambargo ve izolasyonlar altında yaşamaya mahkum edilmiştir. İki halk arasında var olan güven krizini derinleştirip daimileştirmekten başka bir işe yaramayan bu kısıtlamaların kalkması, Kıbrıs Rum tarafına bir şey kaybettirmeyecek, aksine onların uzlaşı ve barış içinde yan yana yaşama konusunda ciddi oldukları mesajını verecektir" dedi.

"DOĞLA KAYNAKLAR ORTAK İŞLETİLMESİ VE İHRACAT EDİLMESİ GEREKİR"

İki taraf arasında işbirliği yaratma potansiyeline sahip diğer bir alanın ise ada etrafındaki denizlerin altında bulunan hidrokarbon yatakları olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Kıbrıs Türk tarafı, iki tarafın ortak malı olan bu doğal kaynakların ortak işletilmesi ve ihracatı konusunda Genel Sekreter kanalıyla iki öneride bulunmuştur. Bu önerilerimiz hala masadadır. Genel Sekreterle yapacağımız görüşmede bunu yeniden hatırlatacağız" ifadelerini kullandı.

"ANAVATAN'DAN GELECEK SU.."

Önümüzdeki yılın başlarında Anavatan Türkiye’den KKTC’ye döşenecek boru hattıyla yılda 75 milyon ton su akmaya başlayacağını da söyleyen Eroğlu, bunun yanında, döşenecek bir kablo ile Avrupa’nın elektrik enerji sitemine bağlanmayı hedeflediklerini, bu konularda Kıbrıs Rum tarafıyla işbirliğine hazır olduklarını  kaydetti.

"ARKAİK DÜŞMANLIKTAN VAZGEÇİLMELİ"

"Uzattığımız bu barış elini artık tutmalarını ve arkaik düşmanlıklardan, çağdışı uygulamalardan vazgeçmelerini bekliyoruz" diyen Eroğlu, Kıbrıs adasının her iki halka yetecek kaynaklara sahip olduğunu, coğrafi konumu itibarıyla çağlar boyu bir çekim merkezi olmaya devam eden adanın, aynı zamanda sorunlarla çevrili bir bölgede bir istikrar adası olmak zorunda kaldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu konuşmasının sonunda, anlamalı faaliyeti düzenleyen Barış Adaları Enstitüsü Başkan Mehmet Kılıç ve Barış Adaları mensuplarına teşekkür etti.

 KILIÇ

Barış Adaları Enstitüsü Başkanı Mehmet  Kılıç ise, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nu ağırlamaktan gurur duyduklarını dile getirerek, Kıbrıs konusunda verilen bilgilerin kendileri için çok büyük önem taşıdığını kaydetti.

Konuşmaların ardından, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu onuruna verilen resepsiyona geçildi.

Editör: TE Bilisim